Geçen 4 Kasım'da ilk duruşması yapılan davanın ikinci duruşması, bugün saat 09.00'da Balıkesir 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Sabah saatlerinde çok sayıda polis, adliye çevresinde güvenlik önlemi aldı. Birçok kentten gelen kalabalık grup, Cömert ailesine destek olmak için adliye önünde toplandı.
ADALET İSTİYORUZ
Duruşma öncesinde Abdullah Cömert'in kardeşleri Adnan Cömert, Meryem Cömert Öz, babası Edip Cömert, annesi Hatice Cömert ile Balıkesir Adliyesi'ne geldi. Ellerinde Abdullah Cömert'in fotoğrafıyla gelen aile, tepkilerini dile getirdi. Anne Hatice Cömert, "Antakya'dan buraya geldim. Adalet istiyoruz. Katiller tutuklansın istiyoruz. Katille hesaplaşmaya geldik" dedi.
Aileye destek için CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ile Gezi olaylarında oğullarını kaybeden Ayvalıtaş ve Elvan aileleri kentte geldi.
ADLİYE ÖNÜNDE SIKI GÜVENLİK ÖNLEMİSık güvenlik önlemlerinin alındığı adliye girişinde polis etten duvar ördü. Duruşmayı çok az sayıda kişinin izlemesine izin verildi. Avukatlar ve gazeteciler de kimlik kontrolüyle duruşma salonuna alındı. CHP Balıkesir milletvekili Namık Havutça, duruşma salonuna danışmanı Ersoy
Koç'la girmek isteyince, polis engeliyle karşılaştı. Havutça ile polisler arasında sert tartışmalar yaşandı. Avukatların da karıştığı tartışmada, kısa süreli arbede çıktı.
UYUYAN SAVCI GİTTİAdliye binası ile duruşma salonunda sesli ve görüntülü kayıt yapılmasına izin verilmedi. İlk duruşmada uyukladığı izleyiciler tarafından görüntülenen savcı Baki Çalışkan'ın yerine savcı Sedat Özen görev yaptı. Duruşma sırasında emniyet mensubu olduğu öne sürülen bir kişinin Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) haricinde kayıt yapması, müdahil avukatların ve Cömert ailesinin tepkisini çekti.
Avukatlar bu kişinin sürekli davacıları çektiğini belirtti. Mahkeme Başkanı Hakim Kemal Yılmaz'a, "Çekim yasağı bu arkadaş için geçerli değil mi?" diye sordu. Hakim, SEGBİS'de bir sorun olması halinde bu kameranın kullanılacağını belirtti. Duruşma salonunda çekim yapanların cep telefonlarına bile el konulacağını açıkladı.
Abdullah Cömert'in kız kardeşi Meryem Cömert Öz, elinde kardeşinin fotoğrafı ile kameranın önüne geçti. Sivil polislerin müdahale için hareketlenmesi salondakilerin tepkisini getirdi.
SIRTLARINI DÖNDÜP PROTESTO ETTİLERDuruşma öncesi mahkeme heyetinin '3 maymun' oynadığını söyleyen Abdullah Cömert'in kardeşi Adnan Cömert, salondakileri mahkeme heyetini, sırtlarını dönerek protesto etmeye çağırdı. Duruşma bir dakika süren bu protesto ile başladı.
"SEN BİR KATİLSİN, ALLAH SANA DA EVLAT ACISI YAŞATSIN"Davada 'olası kastla öldürme' suçundan ve 25 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan polis memuru 30 yaşındaki A.K. savunmasını SEGBİS aracılığıyla verdi. Hakim 'sabıkası yok' dediğinde Abdullah Cömert'in kız kardeşi Meryem Cömert Öz, "Sabıkası var o Abdullah'ın katili" diye bağırdı.
Şüpheli polis, Abdullah Cömert'in hayatını kaybettiği olay günü
Akrep adlı araçta olduğunu, İl Emniyet Müdür Yardımcısı ve Çevik Kuvvet Şube müdürünün müdahale emri verdiğini ve ara sokaklara kalabalığın dağılması için gaz sıktığını söyledi. A.K., "Benim Abdullah Cömert'in ölümüyle yakından uzaktan ilgim yok. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum" dedi.
A.K.'nin ifadesi sonrası Cömert ailesi, "Sen bir katilsin, Allah sana da evlat acısı yaşatsın" diye beddua edip, tepki gösterdi. Davada sanık avukatları toplumsal bir olayda yaşanan ölüm olayında, müvekkillerinin öldürdüğüne ilişkin bir delilin bulunmadığını savundu.
"BENİM GÖREVİM GAZ ATMAKTI"
Sanık A.K., Cömert ailesinin avukatlarının sorularını da yanıtladı. Sanık, TOMA varken neden gaz atıldığı şeklindeki bir soruya "Benim görevim gaz atmaktı. Ben TOMA'cı değilim. TOMA su sıkar. Bize ara sokaklara gaz atın dendi. Biz de gaz attık" dedi. Sanık yine bir soru üzerine 'Z Tüfeği'ni kullanmak için Almanya'da eğitim aldığını ve sertifikası bulunduğunu söyledi.
SANIĞIN BALIKESİR'E GETİRİLMESİ TALEBİ
Yargılamada sanık polise gösterilen belgeleri SEGBİS aracılığıyla net olarak saptayamaması ve çapraz sorgu yapılamaması da avukatların tepkisini getirdi. Avukat Hatice Can, "SEGBİS'le birlikte yüzyüzelik ilkesi yok ediliyor. Sanığın duruşma için Balıkesir'e getirilmesini istiyoruz" dedi.
Ancak Cumhuriyet Savcısı, avukatların bu talebine karşı çıktı. SEGBİS'le duruşmaya devam edilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Hakim Yılmaz, mahkeme heyetinin konuyu müzakere etmesi için duruşmaya ara verdi.
FENALAŞAN ANNE HASTAYE KALDIRILDI
Abdullah Cömert'in annesi Hatice Cömert duruşma sırasında fenalaşınca önce 112 Acil ekipleri salona çağrıldı. Tansiyonu yükselen Hatice Cömert, duruşmaya ara verildiğinde ambulansla hastaneye kaldırıldı.
AĞABEY TEPKİLİ
Verilen arada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Abdullah Cömert'in ağabeyi Zafer Cömert, "Sanık dosyadaki evrakları göremiyor, CD'leri izleyemiyor. Bu nedenle yargılamanın SEGBİS ile yapılması sağlıklı olmuyor. Biz de avukatlarımız aracılığıyla sanığın buraya getirilmesini talep ettik. Onun için karar alınacak, bunu bekliyoruz" dedi.Duruşma için 1200 kilometre yol kat ettiklerini belirten Zafer Cömert, "Bu yolculuk tam 19 saat sürdü. Arabamız yolda iki kez arızalandı.
Trafik belli, hava durumu belli. Zar zor geldik. Ama normalde halkın ulaşabileceği yerde olması gereken adalet bizden 1200 kilometre öteye gönderildi. Adalete erişimimizi engelliyorlar. Bundan dolayı biz de mahkemeyi protestoda bulunduk ve 1 dakika boyunca mahkeme heyetine sırtımızı döndük" dedi.
Reddi hakim taleplerinin olduğunu kaydeden Zafer Cömert, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun nedeni de çok açıktı. Çünkü geçen sefer mahkeme heyetinin tutumu çok kötüydü, bizi kesinlikle dinlemiyordu. Aldığı kararlarla bizim başımıza ne geleceğini hiç dinlemiyordu. Burada ikinci duruşmada da aynı şekilde devam edeceğini tahmin ediyorduk. Bunun içinde protestomuz gerçekleştirildi. Bugün aynı şeye devam ettiler. Kesinlikle bizi dinlemediler. Sanık avukatları konuşmalarını rahat rahat yapabildikleri halde biz müşteki tarafı olarak kesinlikle bizi dinlemediler. Bildiğiniz üç maymunu oynadılar. Avukatlarımızın beyanları, talepleri var. Ama mahkeme heyeti kesinlikle bunları dinlemedi ve sadece bildiğini okuyarak direkt esasa girdi. Bizim usulden çok talebimiz vardı. Ama maalesef bizi dinlemediler. İçeride annem bu durumdan dolayı fenalaştı. Tansiyonu 18'e çıktı."
"ADALET KAÇAK SARAYDA UYUYOR"Abdullah Cömert'in kardeşi Meryem Cömert Öz de "Adalet kaçak sarayında uyurken biz nasıl adalet arıyoruz siz de görün. Adalet kaçak sarayda uyuyor" dedi. Polisin kameralarla ekim yapmasını eleştiren Meryem Cömert Öz, "Biz görüntü alamıyoruz ama onlar bizi çekiyordu. Ben de kardeşimin fotoğrafıyla kameranın önüne geçtim. Ancak yine çekim yapmaya devam ettiler" dedi. Kardeşinin sözleri üzerine Zafer Cömert, "Anladığımız kadarıyla adalet sarayları kaçak saraya bağlanmış" diye konuştu.
Baba Edip Cömert de, "Mahkemeler artık robot gibi olmuş. Hiç kimse konuşmuyor, hiç birisi tek bir laf söylemiyor, adaletli davranmıyor. Her mahkemeye geldiğimizde bizi bir kez daha kahrediyor" dedi.
CHP'Lİ VEKİL MAHKEME HEYETİNİ ELEŞTİRDİAdliye önünde yaptığı konuşmada mahkeme heyetini eleştiren CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, "Mahkeme heyeti, müdahil avukatların savunma hakkına saygı göstermiyor, onların soru sormasına müsaade etmiyor. Bu mahkemeden adil bir yargılamanın, adalet duygusuna hitap edecek bir kararın çıkması çok zor görünüyor. Ama biz mahkemeyi yakından izlemeye devam edeceğiz" dedi. Verilen aranın ardından duruşma saat 13.30'da tekrar başladı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Hatay'da 2013 yılının 2 Haziran gecesi Gezi Parkı protestoları sırasında polis panzerinden atılan biber gazı kapsülü başına isabet eden Abdullah Cömert, yaşamını yitirdi. Adli tıp raporunda da Cömert'in, başına gaz fişeğinin isabet etmesiyle öldüğü belirtildi. Bunun üzerine savcılığın başlattığı soruşturma, 14 Nisan 2014'te tamamlandı. Hatay 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianameyle, sanık polis memuru A.K. hakkında 'olası kastla insan öldürmek' suçundan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ancak ilk duruşma günü olan 4 Temmuz 2014 tarihinden önce, sanık polis memuru A.K.'nin avukatı, güvenlik gerekçesiyle davanın başka bir kente nakli için savcılığa başvurdu. Hatay Valiliği ile İl Emniyet Müdürlüğü'nün de aynı yönde görüş bildirmesi üzerine Savcılık, geçen 27 Mayıs'ta, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak dosyayı istedi. Dosya, nakil için karar verilmek üzere Adalet Bakanlığı'na gönderildi. Bakanlık da dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi davayı, Hatay'a, 1200 kilometre uzaktaki Balıkesir'e nakletti