Güncelleme Tarihi:
Demirtaş, ’Tolerans’ temalı bienaldeki sergisinin kaldırılmasının şokunu yaşadığını belirtip, "Bu bir tür sansür mü, çuvallama mı? Er ya da geç bunun nedenini öğreneceğim. İşin en kötü yanı bunun talimatını kimin verdiğinin bilinmemesi" dedi. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi yetkilileri konu ile ilgili açıklama yapmadı.
Bodrum’da bu yıl 12 Eylül-12 Kasım tarihleri arasında ikincisi düzenlenen Uluslararası Bodrum kültür ve Sanat Bienali düzenlendi. ’Savaş, Barış ve Kadın’ konulu kültür ve sanat bienaline 30’u yurt dışından toplam 80 heykeltraş, ressam, seramik sanatçısı, şair ve yazarın katıldı. Gülsin Erbil’in kurucusu olduğu ’Tolerans" temalı bianel kapsamında, Bodrum Kalesi, Myndos Kapısı ve Şevket Sabancı Kültür Merkezi sergi alanları olarak kullanıldı.
Bienal kapsamında 10 yıldır Bodrum’da yaşayan ABD’li ressam Deborah Semel Demirtaş’ a bienalde, Türkiye’deki sosyal yaşamın farklı boyutlarını konu alan 4’ü türbanlı 8 kadın tablosuna maket olarak yer verdiği bir sergi açtı. Demirtaş’ın Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Alt Avlusu’nda, geçen 2 Ekim’de açtığı sergideki eserleri, ziyarete açıldıktan 5 saat sonra müze yetkilileri tarafından apar topar toplandı. Ne olduğunu anlayamayan Demirtaş’ın tüm çabalarına rağmen sergilinin kapatılmasına engel olamadı. Demirtaş, bir kamyona yüklenen eserlerini çaresiz Turgutreis Mahallesi’ndeki atölyesine götürdü.
Ressam Deborah Semel Demirtaş, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Sergi için saat 10.30’da eserlerimi müzeye götürüp, yerleştirirdim. Bu sırada gelen görevli Sinem Hanım, yanımızda durup, eserlerin yerleştirilmesini izledi. Herhangi bir sorun olmadığını belirtti. O arada kaleyi gezen yerli ve yabancı turistler heykelleri çok beğendi ve bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Sinem Hanım, saat 12.30 gibi beni arayıp, eserlerin arkasında metin olduğunu fark ettiklerini, bu metnin onay almadığını ve sergimi kaldırmamı istediklerini söyleyince şoke oldum. Sergi iznimin olmadığını belirttiler. Oysa ki bienal yöneticileri tarafından sergi için bakanlıktan gerekli tüm izinler aylar öncesinden alınmıştı. Bienal süresince açılacak sergilerin, yapılacak etkinliklerin yerleri, tarih ve saatleri aylar öncesinden saptanmıştı. Ancak bu işin peşini bırakmadım. Kültür Bakanlığı ve Müzeler Genel Müdürlüğü yetkilileri ile görüştüğümde, sergimin kapatılmasıyla ilgili kendilerinin hiçbir bilgileri olmadıklarını öğrenince bir kez daha şok oldum. Bunu müze yetkililerini söylediğimde, ’Eserlerin burada kalırsa tüm sergiler iptal olurdu?’ dediler." Çaresiz kaldım eserlerimi kaldırdım."
"SERGİYİ İPTAL TALİMATINI KİM VERDİ BELLİ DEĞİL"
Demirtaş, "5 bin yıllık tarihi geçmişe sahip bir kalede, onlarca uygarlığın barındığını düşünürsek günümüzde kadının çektiği sıkıntıları yansıtan ve teması ’Tolerans’ olan bir sergiye dahi tolerans gösterilmeden kapatılması beni şok etti. İşin en kötü yanı serginin kapatılması eserlerin toplatılması talimatının kimin tarafından verilmiş olduğunun bilinmemesi" dedi.
"BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM"
Demirtaş, konu ile ilgili bakanlığa suç duyurusunda bulunacağını belirtip şöyle devam etti:
"Bodrum’da şimdiye kadar 10 karma ve kişisel sergi açtım. O sergilerde de ’Suça İştirak’, ’Sıla Hasreti’, ’İç Göçü’, ’Vahşi Yapılanma’ gibi sosyal konuları el aldım ancak bu tür bir tepkiyle karşılaşmadım. Aralarında modern kadınlar, çarşaflı kadınlar, köylü kadınlar resimleri olan maketlere tolerans gösterilmedi. Oysa ki bu sergi ile Türkiye’de yaşayan kadınların sosyal yaşamda toplumun her kesiminde özgürce hareket edebildiğini buna rağmen zaman zaman şiddet ve tepki ile karşılaştığını anlatmak istedim. Kadınların yaşadığı dramı ve sosyal ortamı anlatmaya çalışırken bir dramda bir kadın sanatçı olarak benim başıma geldi. 1994 yılından beri Türkiye’de yaşıyorum kadına yönelik birçok farklı ön yargı var ve ben sanat aracılığı ile bu ön yargıları toplumla paylaşmak istemiştim ancak 5 kadın heykeline tolerans gösteremeyen bir zihniyet bir sanatçı olarak beni çok yaraladı. Ayrıca, böyle uluslararası bir bienalde hoş olmayan durumlar ortaya çıktı. Sergim açık kalsaydı 12 Kasım tarihine kadar ziyarete açık kalacaktı. Türkiye’yi ve Bodrum’u çok seviyorum. Böyle uluslararası bir etkinlikte ülkemizin imajı açısından çok hoş olmayan bir durum oldu. Benim amacım bu durumu yaratanların gerçek niyetini öğrenmek. Bu bir tür sansür mü, çuvallama mı? Er ya da geç bunun nedenini öğreneceğim."
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi yetkilileri konu ile ilgili açıklama yapmadı.