Güncelleme Tarihi:
Bilge ve Gülgün Yamen çifti aslında Hacettepeli iki hekim. Şarap ve bağcılığa ilgileri 7 Bilgeler’in hayata geçmesini tetiklemiş. İzmir’e 45 kilometre uzaklıkta Selçuk Çamlık’taki araziyi cennete çevirmişler. İşte onların anlatımıyla 7 Bilgeler:
“2010 yılıydı, önce uygun bir arazi bakıldı. Yıllarca kurulan hayale ve bağcılığa, kanunlara, izinlere yani gerçeğe uygun bir arazi. Sonrasında şarabın zenginliğine ve zarafetine uygun bir mimari için çalışmalara başlandı. Mimaride Xavier Bindl ile çalışıldı. Bölgenin 2500 yıllık geçmişinde iz bırakmış mimari öğeleri kullanarak bina projelendirildi. Şarap geleneğinin Avrupa’daki yansıması şato mimarisi ile Anadolu’nun kervansarayları sentezlendi. Şaraphanenin işlevsel düzenlenmesi ise önolog Jean Luc Colin tarafından yapıldı. Şarap üretiminde “yüksek kalite” hedefti, dolayısıyla üzümü üzmeden, ezmeden şaraba dönüştürecek bir şaraphane kuruldu. Pompa kullanmadan yükseltici bantlarla üzümü fermantasyon tanklarına aktarmamız ve fermantasyon bitiminde şarabın serbest akış ile stok tanklarına aktarılması bundandır.”
ANTİK DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE
“ İsim düşünüldüğünde zaten bu toprakların, bu topraklarda üretilen şarabın hakkıydı bu isim; Yedi Bilgeler. Bizim bu ismi kullanmamız; bu topraklarda yaşamış, insanlığın ortak atalarına, düşüncenin, felsefenin babalarına bir saygı duruşu, bir selam veriştir. Bizim için Yedi Bilgeler, felsefe, düşünce, bilgi, öğrenme sevgisi, sohbet, paylaşım ve şarapla olmak demek. Bu paylaşımları yapabileceğimiz ortamlar demek. Şaraplarımıza isimlerini verdiğimiz bilgeleri biz de ilk 4’ü herkesçe kabul gören bilgeler olmak üzere bölgemize en yakın yerleşimlerde yaşamış bilgelerden seçtik. Bu bölge, bilim ve düşüncenin yanında şarap ve zeytinyağının üretildiği ve bütün Akdeniz havzasına sunulduğu alandı. Antik dönemde bu bölgedeki tüm üretimler, modern anlamda uygarlığın temellerini atmıştır.”
İKİ DAĞ ARASINDA VADİDE KURULU
7 Bilgeler’de bir tanesi şaraphanenin önünde, diğeri bir kilometre mesafede iki adet bağ bulunuyor. Bir kilometre mesafedeki bağ yirmi beş dönüm ve dokuz yaşındaki Merlot ve Şiraz üzümlerinden kurulu. Şaraphane ve otel arasındaki bağ ise 20 dönüm olup; içinde, toprak ve on yıllık iklim analizleri yapıldıktan sonra anacı ve klonları belirlenen ve sonrasında Fransa’dan ithal edilen Malbec, Cabernet Savignon, Merlot üzümlerinden kurulu. Bu bağ ise beş yaşında. Bağlar, iki dağ arasında, denizden 225 metre yükseklikteki bir vadide yer alıyor. Çevre köylerde de ağırlıklı olarak üzüm, incir ve zeytin yetiştiriciliği yapılıyor. Chardonnay beyaz şarapları önologları Antoine Bastide tarafından kontrol ediliyor ve 900 metre rakımlı Denizli-Güney ilçesindeki bir bağdan alınıyor.
JezzEge KONSERLERİ
Mekanın kurulma amaçlarından biride görsel ve işitsel sanatlar çalıştaylar yapmak ve performanslara yer vermek. Bu yıl JazzEge konserlerinin üçüncü yılı devam ediyor. JazzEge kapsamında yurtiçi ve yurt dışından önde gelen caz grupları konserler veriyor. Kışın Rebetiko, Flamenco gibi etnik müzik konserleri düzenleniyor. Toplantı salonlarında üzüm ve bağcılıkla ilgili seminerler, felsefe toplantıları, görsel sanatlar atölye çalışmaları düzenleniyor. Şaraplara isimlerini verdikleri düşünürlerin yaşadıkları antik kentler otele çok yakın konumda. Otel misafirleri eğer isterlerse bu antik kentlere ziyaretler organize ediliyor.