6 kişinin öldüğü kazada ilginç savunma

Menemen İlçesi Görece Mahallesi’nde oturan bir grup, geçen 19 Nisan’da İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen ’Kutlu Doğum Haftası’ etkinliğine katılmak üzere, Menemen Belediyesi’ne ait midibüsle Çukurköy Mahallesi’ne gitti. Buradaki etkinliğin sona ermesinin ardından, Görece’de oturan gruptakiler evlerine dönmek için Erkan Tunç’un yönetimindeki midibüse bindi. Çukurköy Mahallesi’nden çıkıp bir süre ilerleyen midibüs, eğimli yolda hızlanarak, kontrolden çıktı ve devrildi. Kazada, midibüsteki yolculardan Hüseyin Ok (65), Nurten Şener (55), Hatice Sürgüvenç (20), Fatma Dolgun (22), İsmail Şener (4) ve Afra Nur Dolgun (8) öldü, şoför Erkan Tunç’un da aralarında bulunduğu 41 kişi yaralandı.

BELEDİYE SORUMLULARINA DA DAVA

Yapılan testte 0.49 promil alkollü olduğu tespit edilen şoför Erkan Tunç tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Sedat Bacaksız, tutuklu midibüs şoförü Erkan Tunç hakkında ’bilinçli teksirle birden fazla kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmak’ suçundan 22.5 yıl, tutuksuz sanıklar Menemen Belediyesi Otobüs İşletmesi’nin yetkili sorumlusu Yılmaz Arslan ve otobüs işletmesi bakın onarım yetkilisi Kadir Arıcı hakkında da 15’er yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Aracın periyodik bakımına yeterli dikkat ve özenin gösterilmediğini de kayderen Savcı Bacaksız sürücü Erkan Tunç’un ’asli’, diğer sanıklar Yılmaz Arslan ve Kadir Arıcı’nın ise ’tali ’ kusurlu olduğunu kaydetti.

’ŞOFÖRÜ İKAZ ETTİM, YAVAŞLADI TEKRAR HIZLANDI’

Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya tutuklu yargılanan Erkan Tunç, tutuksuz sanıklar Yılmaz Arslan ve Kadir Arıcı ile kazada kızlarını kaybeden Cemal- Sakine Sönmez, avukatları Hakan Ağcakanat ve eşi ölen ve kendisiyle oğlu yaralanan Murat Sürgüvenç ile tarafların avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Hakim Mehmet Özcan, tutuklu sanıktan alınan kan örneği raporunun geldiğini ve raporda sanığın kanında 42 mg. metil alkole rastlandığını belirtti. Murat Sürgüvenç, kazada eşinin öldüğünü, bu nedenle madden ve manen zarar gördüğünü, ayrıca kendisinin ve oğlunun da yaralandığını, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtip, "Gelirken araba süratliydi. İlk defasında araba sağa sola savruldu, şoförü ikaz ettim. Biraz yavaşladı. Ardından tekrar hazlandı. Vitesle sanık şoförün oynadığını gördüm. Daha sonra da kaza meydana geldi" dedi.

Kazada kızlarını kaybeden Cemal ve Sakine Sönmez de sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi.

DİĞER ŞOFÖRLER: ARAÇTA SORUN YOKTU

Duruşmada tanık olarak dinlenen Menemen Belediyesi şoförleri kaza yapan aracı kendilerinin daha önce kullandıklarını, bir sorun görmediklerini anlattı. Tanık Yusuf Koç da "Ben minibüs şoförüyüm, Çukurköy’e özel minibüsle çalışıyorum. Yolda bu otobüsü solladım. 60 kilometre hızla gidiyordum. Solladığımda herhangi bir sorun yoktu. Bir iki dakika sonra arkadaşım telefonla arayıp kazayı bildirdi. Geri dönüp, yaralıları alıp hastaneye götürdüm" diye konuştu.

’GUATR HASTASIYIM, İLAÇ KULLANIYORUM’

Tutuklu sanık Erkan Tunç ise dinlenen tanıkların doğru söylemediğini, baskı altında ifade verdiklerini, aracın sürekli arıza yaptığını, sanıkların bunu söylemekten kaçtığını öne sürüp kendini şöyle savundu:

"Araç sürekli hidrolik yağı kaçırıyordu. Freni de tutmuyordu. Devamlı bunları dile getiriyordum ama kimse beni dinlemedi. Bu araçla bir hafta önce şoför Ali Efendi Başaran, Bayraklı’ya düğüne gitmiş, yolda kalmış. Buraya gelip tanıklık yapmak istemiyor, ben buraya getirilip tanıklık yapmasını istiyorum. Ben günahsızım. Guatr hastasıyım. Bu nedenle hormon dengelerim bozuktur. Olay günü alkol kullanmış değilim. Bugüne kadar hiç alkol kullanmadım. İçtiğim sigara veya adığım ilaçtan bu şekilde kanımda alkol değeri çıkmış olabilir. Şu anda kalp hastasıyım, tahliyemi istiyorum."

Diğer tutuksuz iki sanık da suçlamaları kabul etmedi.

Mahkeme heyeti, gelmeyen tanıkların dinlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.