Güncelleme Tarihi:
Eşime 24 yılda en az 200 ünite kan, 2 bin şişe serum verildi, ölüm geldi, gitti. Biz mutlu bir aileyiz, birbirimize tutkunuz. Bu tutku, hayata da bağlıyor” dedi.
29 ve 30 yaşlarında iki çocukları bulunan Naci Ergün, 1987’de yemek borusundaki damarların kanamasıyla hastanelerle tanışıp o yıl malulen emekli edildiğini belirterek, şöyle konuştu:
Kızından karaciğer
“Yemek borusu, mide ameliyatı geçirdim. 1989’da memleketim Tekirdağ’a taşındık. İki yıl iyi geçti. Ama yyemek borusundaki damarlar varisleşmiş. Varis kanamaları yüzünden İstanbul’da Ok Meydanı, Samatya’da tedavi gördüm, ameliyat oldum. 1996’da traktörden düştüm, Çapa’da sol ayağım diz altından kesildi. İzmir’e döndük. Buca’da, Bozyaka İzmir Eğitim Hastanesi’nde yattım. Damarlar patlayınca boğazımdan oluk oluk kan akıyordu. Her kanamada en az 15-20 ünite kan veriliyordu. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde karaciğerimde iki kitle olduğu söylendi. 4-5 yıl sonra kansere dönüşebileceği belirtilip, nakil kararı alındı. 2005’te DEÜ Hastanesi’nde kızımdan alınan karaciğer parçası nakledildi. Ardından bir hafta arayla iki kez mide kanaması yüzünden iki amaliyat geçirdim. 2006’da göbek fıtığı ameliyatı oldum. DEÜ Hastanesi’nde genel cerrah Yrd. Doç. Dr. Tarkan Ünek, hem nakil, hem fıtık ameliyatlarımı yaptı. Şimdi yine göbek fıtığı ameliyatı için yattım.”