Güncelleme Tarihi:
Japonların yemek yemeyi çok sevdiğini, başkent Tokyo’da dünyanın her mutfağından restoranlar olduğunu söyleyen Masanori Tonegawa, “Tokyo’da 30 Türk restoranı var. İtalyan restoranları ise 4 bin civarında. İtalya’dan zeytinyağı, peynir ve şarap çok fazla tür ve miktarda geliyor. Makarnayı ve orkinosu çok seviyoruz. Sağlıklı, güvenli ve yüksek kaliteli ürünler istiyoruz. Az kolesterollü, düşük kalorili, çevre dostu ekolojik ürün tüketimi Japonya’da yaygınlaşıyor” diye konuştu.
İthalata sıkı kontrol
Japonya’nın gıda ithalatında sıkı kontrol sistemi olduğu bilgisini de veren Tonegawa, gerekçelerini ise şöyle özetledi: “Kısa zaman öncesine kadar Çin’den gelen gıda ürünlerinde kalite sorunları yaşadık. Gıda güvenliği konusunda çok hassasız. Katkısız, koruyucu içermeyen, çevre dostu gıda ürünleri arıyoruz. Japonlarla iş yaparken ilk prensip sabırlı olmak. Bir Japon firmayla çalışmaya başlamak 2-3 yılınızı alabilir. Japonya’ya ürünler gemiyle 1.5-2 ayda gidiyor. Bu nedenle gönderilen gıda ürünlerinin raf ömrünün 1 yıldan fazla olması gerekiyor.”
Osaka Fuarı’na çağırdı
Osaka’da 21-23 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Asian Food Show 2015 Fuarı’yla ilgili bilgi veren Osaka Uluslararası İş Geliştirme Merkezi Direktörü Hiroaki Yasui ise, Türk gıda ihracatçılarını bu dev organizasyona katılmaya çağırdı. Asian Food Show’un Japonya’nın batısına hitap ettiğine işaret eden Yasui, “Osaka tek başına Endonezya’nın ekonomik büyüklüğüne sahip bir şehir. Japonya’da yemekle ilgili trendler genellikle burada belirleniyor. Gıdayla ilgili her türlü alternatif öneriye açığız. Zeytinyağı, kuru meyve ve makarna Asya için çok özel. Bekleriz” dedi.