Güncelleme Tarihi:
İzmir Konak'ta tek başına yaşayan 72 yaşındaki Birsen Öztürk, üç yıl önce, dört ayrı faturayla 16 bin 230 lira 47 kuruş tutan ödeme emri gelince soluğu mahkemede aldı. Açtığı davayla, yüksek miktardaki su faturalarını normal bir fiyat üzerinden ödemeyi mahkeme yoluyla kazanan Öztürk, şimdi kendisine üzüntü yaşattığını öne sürdüğü İZSU'ya aynı miktarda tazminat istemiyle dava açtı.
Birsen Öztürk, Mithatpaşa Caddesi'nde avukat eşi öldükten sonra yalnız başına yaşamaya başladı. Evin su, elektrik ve telefon faturalarını eşi adına açılan bir banka hesabından otomatik olarak ödemek için burada para bulundurdu. 2008 Yılı sonunda sayaçta arıza olduğunu söyleyen görevliler, gelip su sayacını söküp, yerine geçici sayaç taktı. Bir süre sonra suyu kesilen Birsen Öztürk, durumu öğrenmek için avukatı Kübra Türkoğlu'nun yanına gitti. Avukat Türkoğlu yaptığı araştırmada, 29 Aralık 2008'de 61 metreküp karşılığı 273 lira 01 kuruş, 29 Ocak 2009'da 733 metreküp karşılığı 5 bin 114 lira 91 kuruş, 25 Şubat 2009 dönemine ait 735 metreküp karşılığı 5 bin 137 lira 75 kuruş ve 30 Marat 2009 dönemine ait 816 metreküp karşlığı 5 bin 704 lira 80 kuruş olmak üzere toplam 16 bin 230 lira 47 kuruş tutan dört adet faturayı ödemediği için de müvekkilinin suyunun kesildiğini tespit etti.
Avukat Kübra Türkoğlu, yalnız yaşayan ve yaklaşık ayda 3-4 metreküp su harcayan, aylık 10 liraya yakın fatura ödeyen müvekkilinin, yazın sıcağında nisan ayından temmuza kadar susuz bırakıldığını, ihtiyacını komşularından su taşıyarak karşılayıp azap çektiğini belirterek, İZSU'ya karşı İzmir 2'inci Tüketici Mahkemesi'nde “menfi tespit” davası açtı. Dava dilekçesinde “Müvekkilim evinde tek başına yaşamaktadır. Aylık su tüketimi 3-4 metreküp civarındadır. Yüksek sarfiyat ilk sayaçtaki arızadan kaynaklanmaktadır. Ancak müvekkilime hiç bilgi verilmemiş, bilgisi dahilinde tutanak düzenlenmemiştir. Bankadaki para da bu yüksek miktarı karşılamayınca ödenmemiştir. Bu durumdan müvekkilimin bilgisi yoktur. İlk gelen yüksek faturadan sonra sayaç söküm işlemi yapılmadan, üstüne üç aylık yüksek fatura daha tahakkuk edilmiştir. Yüksek fatura arızalı sayaçtan kaynaklanmaktadır. Kendisi yaşlıdır ve su olmadığından hayati ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmıştır. Su sayacının sökülmesi sebebiyle de mağdurdur. Hastalığa yakalanma riski bulunmaktadır. Belirtilen miktarda su borcu yoktur. Bunun tespit edilmesini istiyoruz” dedi.
İzmir 2'inci Tüketici Mahkemesi'nde açılan davaya yazılı cevap dilekçesi veren İZSU'nun avukatı, davacının 16 bin lira tutan dört ayrı su faturasında belirtildiği gibi su tükettiğini, sayacın 11 Nisan 2009'da patlaktan dolayı değiştirildiğini, değişen sayacın en son okunduğunun tarih olan 3 Mart 2009 ile 11 Nisan 2009 tarihleri arasında 48 metreküp karşılığı 266 lira kıyas su bedeli ve 27 lira sayaç tamir ve ayar ücretinin Nisan 2009 dönemine tahakkuk ettirildiğini, aboneye ait sayacın ise 21 Mayıs 2009'da borçtan dolayı söküldüğünü belirterek, bu nedenlerle davanın reddini talep etti. Mahkeme, yargılama sonunda davacının yalnız yaşadığını, belirtilen miktarda su kullanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 16 bin 230 lira 47 kuruş borcunun bulunmadığını bildirdi. 29 Aralık 2008 döneminde 9 lira 16 kuruş, 29 Ocak 2009 döneminde 7 lira 36 kuruş, 25 Şubat 2009 döneminde 7 lira 94 kuruş ve 30 Mart 2009 döneminde 9 lira 98 kuruş tahakkuk edilmesine karar verip davayı bitirdi.
Davayı kazanan Birsen Öztürk'ün avukatı Kübra Türkoğlu, bu kez de müvekkiline uzun süre azap çektirdiğini öne sürdüğü İZSU'ya karşı kendilerine tahakkuk ettirilmek istenen 16 bin lira tutarındaki fatura bedeli miktarında, İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açtı. İlk açtıkları ve kazandıkları davanın örnek bir karar olduğunu söyleyen Avukat Türkoğlu, “Müvekkilim suyun akmadığı dönemde çok mağdur oldu. Su ihtiyacını karşılamakta çok zorlandı. Bu olay kendisini çok mağdur etti. Müvekkilim hamam da işletmiyordu. Bu kadar yüksek fatura gelmesinin sebebini anlamış değildir. Sökülen sayaca zarar vermekle suçlandı. Davayı açmamızdaki sebep, bu tür mağdur insanlara ön ayak olmaktı” dedi.