10 altın kural

Güncelleme Tarihi:

10 altın kural
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2008 00:00

İftar sofralarındaki bin bir çeşit yiyecekle Ramazan’ın midede hazım problemleri ve kilo artışının yaşandığı bir aya dönüşmemesi için bazı önlemler almak gerekiyor. Uzmanlar bu küçük önlemlerle ibadetin keyifli hale geleceğini savunuyor.

RAMAZAN ayında iftar ve sahur sofralarına ayrı bir önem verilir. Çeşitli yiyeceklerle donatılan bu sofralarla Ramazan’ın midenizde hazım problemleri, kilo artışının yaşandığı bir aya dönüşmemesi için bu önerileri yapmanız tavsiye ediliyor. Aslında Ramazan ayındaki oruçlar hem sabrımızın geliştiği, hem de midemizin dinlenebileceği bir fırsat. Buradan vücudumuz için son derece büyük faydalar sağlayabiliriz. Veya Ramazan bu faydaları sağlama yollarını öğrenebileceğimiz bir fırsat ayı olabilir. Ama biz kültürel değişikliklerinin etkisiyle fırsatı dezavantaja dönüştürebiliyoruz. İftar sofralarımızdaki bin bir çeşit gıdalar bu mübarek ayı midemizde hazım problemleri, kilo artışı ve bedensel sorunların ortaya çıktığı bir zaman dilimine dönüştürüyor. Bu ayı hakkıyla değerlendirip bize verilmek isteneni almak istiyorsak, bazı kurallara dikkat etmemiz gerekiyor. Uzmanlar bu ayda on kural sayıyor ve buna dikkat edildiği takdirde daha sağlıklı, kilo vermiş, kalp-damar dengesi bakımından dengeli ve sabrı öğrenmiş şekilde Ramazan’dan çıkmanın mümkün olduğunu vurguluyor.

Sahura mutlaka kalkmak.

Hamur işi ve yağlı gıdalardan uzak durmak.

Sahurdan sonra bir süre yatmamak.

Ramazan’da uykuyu oruca tutturmak.

Orucu hurmayla açıp, 2 bardak su içmek.

Çorba ya da sebze yemeği yedikten sonra 5-10 dakika sofradan uzaklaşmak.

Yemekten yarım saat sonra bir süre egzersiz yapmak.

Gece, süt ya da, meyve gibi besinle ara kahvaltı yapmak.

İftardan sahura kadar bol sıvı tüketmek.

Tatlı yenilecekse sütlü tatlıları tercih edip az miktarda tüketmek.

Bosnalı gruptan

tasavvuf konseri

Haldun AKYÜZ, (DHA)

RAMAZAN çerçevesinde, bu yıl da Manisa’nın Akhisar İlçesi’ne gelen Bosna Hersek’li tasavvuf müziği grubu Seyfullah konser verdi. Akhisar Belediye Başkanlığı’nın davetlisi olarak gelen grup belediye hizmet binası önünde özel olarak hazırlanmış sahnede iki saat süren konserinde, yeni albümlerindeki şarkıları seslendirdi. Konser sonrasında, Belediye Başkanı Salih Hızlı, grup üyelerine özel hazırlanmış birer şilt ve çiçek verdi. Seyfullah grubu da başkan Hızlı’ya bir tablo hediye etti.

Genç patronlardan miniklere hediye
O. Nuri BOYACI, (DHA)

DENİZLİ Genç İşadamları Derneği (DEGİAD), yetiştirme yurdunda kalan 100 çocuğa eşofman hediye etti. Başkan Hüseyin Katrancı’yla birlikte yetiştirme yurduna giden dernek üyeleri çocuklarla sohbet etti. Sosyal Hizmetler Denizli İl Müdürü Ahmet Altın, hizmetlerin en hayırlısının insanlara yapılan yardımlar olduğunu söyledi. Ramazan ayında bu tür yardımda bulunan işadamlarına teşekkür eden Altın, "Gençlerimiz içinde spor branşlarında Türkiye şampiyonları var. Çocuklarımız, eğitimle birlikte spor alanlarında da başarılı. Sizlerin bu gibi katkılarıyla da çocuklarımızın başarılarının artacağından eminim. Çocuklarımızı her alanda destekleyin" diye konuştu. Katrancı da DEGİAD olarak bir ilki gerçekleştirerek, yurtta kalan çocuklara yardımda bulunduklarını kaydetti. Bu durumdan duydukları memnuniyeti dile getiren Katrancı, yardımlarının süreceğini sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Altın ve Katrancı, çocuklara eşofmanlarını dağıttı.

Sünnetİ yapalIm

ADAMIN biri her gün hanımını zorlayarak sahura kaldırıyor, yemek hazırlatıp sahur yiyormuş, sonra da orucu. Bir gün, beş gün bu böyle sürerken, kadın artık dayanamamış ve "Ula herif, sende hiç vicdan yok mu? Orucu tutmuyorsun, ama bana zorla sahur hazırlatıyorsun" demiş. Adam "Oruç farz, sahur yemek sünnet değil mi" diye sormuş. Kadın "evet" deyince de "E hanım, farzı yapmıyorsak sünnetide mi yapmayalım" cevabı vermiş.

Personele iftar

İZMİR’in Bergama İlçesi’nde, Belediye Başkanı Raşit Ürper personelini iftar yemeğinde bir araya getirdi. Belediye Aşevi ve Sosyal Tesisleri’ndeki iftar, sıcak sohbetlerin yapıldığı bir atmosferde geçti. Personeline teşekkür eden Belediye Başkanı Ürper, "Belediyede çalışmak önemli bir ayrıcalıktır. Hepimizin ortak bir hedefi var, Bergama’ya ve insanımıza hizmet" dedi.

İbadet ve sağlık

ORUÇ insanın özel hayatında bir takım düzenlemeler yapar. Oruç, sabahın aydınlığı başladıktan sonra akşam güneş batıncaya kadar yemekten, içmekten ve cinsel ilişki kurmaktan uzak kalmaktır. Böyle bir davranış ise insanı bedenen ve ruhen eğitir, sağlıklı hale getirir. Kişinin tüm bedeni, bu arzuların yerine getirilmesi için faaliyete geçer; insan ise hislerine hákim olup kendi iradesi ile yememekte, içmemekte ve cinsel ilişkide bulunmamaktadır. İşte böylece insanın kendisine özgü, en üstün melekesi olan irade melekesi eğitilmiş olmaktadır.

Haramdan uzaklaşır

Kişi bu eğitim sayesinde kendisini haram ve yasaklarda kolayca uzak tutabilir ve inandığı dinin esaslarına, içinde yaşadığı toplumun kanun ve kurallarına uygun olarak yaşama gücünü kazanır. Bir iş yapmak istediği zaman sabırlı olur, iyi sonuç elde etmek için sebat eder. Artık o, orucun sağladığı irade eğitimi sayesinde toplumun yararlı bir üyesi haline gelir ve faydalı bir bireyi olur. Bunun yanısıra oruçlu insan, aç kalarak aç olan insanların hallerini de bilfiil yaşayıp bunun acısını tattığından, artık çevresindeki yoksulları doyurma azmine yönelir. Oruç tutan kişi, güçlenmiş olan kendi iradesini kullanarak, kendi hayatını kendisi düzenler; içtihat yaparak her hususta kendisi karar verir. Artık o, diğer insanların inanıp güvendiği karakterli bir kişi haline gelmiştir. Böylece karakterli şahsiyetlerle ilişki kurup iş yapacak olan insanlar onun nasıl davranacağını bilirler ve zaten işin selameti bakımından da bilmeleri gerekir.

Verdiği sözü tutar

İnsanlar hayatta diğer kişilerle ilişkiler kurarken sözleşmeler yapar ve bu karşılıklı olarak kabul edip onaylamış oldukları sözleşmelere uyarlar. İslam’da helal olan şeylerde ve serbest alanlarda sözleşme serbestliği vardır. Ancak şu kadar var ki, artık sözleşme yapıldıktan sonra o sözleşmeye harfiyen uyulur. Bu durumda zaten hákimiyet ve üstünlük sahibi olan, kişiler ve taraflar değil, sözleşme metinleridir. Bu ilke insanı diğer insana köle olmaktan kurtarır. Toplumda yürütülecek olan tüm mevzuat ve düzen buna göre kurulur. Bütün ekonomik hareketlerde buna göre yapılır. Böylece toplumdaki mevzuatı, fertler tarafından yapılan bu sözleşmeler meydana getirmiş olur. İşte kişinin verdiği bir sözde durabilmesi, tamamen bir irade olayıdır. Mümin o kimsedir ki, kendi zararına da olsa verdiği sözü tutar. Böyle bir irade eğitimini sağlayan araç ise oruçtan başka bir şey değildir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!