Editör

Güncelleme Tarihi:

Editör
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2004 21:05

II. Antropoloji Kongresi

Antropoloji
Derneği’nin düzenlediği II. Antropoloji Kongresi 18-19 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak. Kongrede ülkemiz ve dünyanın çeşitli bölgelerinde görülen kültürel olaylarla ilgili mevcut çözümler gözden geçirilecek ve gelecekte antropolojinin yeri ve önemi ele alınıyor. Antropolojinin insan bilimi olmasının yanı sıra gelecekle ilgili konular üzerinde de çalıştığını ifade eden Antropoloji Derneği Başkanı Doç. Dr. Belkıs Kümbetoğlu ‘Geleceği, Antropoloji bağlamında yeni sorular sorarak ve yanıtlar arayarak değerlendiriyoruz. Temel kavramlar konusunda yeni bakış açıları geliştirerek güncelliyoruz ve hızlı değişim karşısında uygun hareket etmenin yollarını arıyoruz’ dedi. Antropoloji Derneği iki yıl arayla sürdürdüğü ulusal toplantılarını antropologların katılımının yanısıra kardeş disiplinlerinden bilim insanlarını, araştırmacıları, antropolojiye ilgi duyanları bir araya getirmeyi amaçlıyor. Armada Hotel’te yapılacak kongre için; www.antropoloji-calismalari.org ; info@anthropology-works.org

Genç sosyal bilimcilere ödül

Uludağ
Üniversitesi’nin 35 yaşın altındaki genç sosyal bilimcileri teşvik etmek amacıyla ‘Değişen Dünyada Türkiye’nin Önemi’ ana başlığı altında düzenlediği ‘1. Ulusal Genç Bilimadamları Sempozyumu’nda, 28 üniversiteden 47 bildiri sunuldu. İki gün süren sempozyum boyunca genç bilimadamlarını dinleyen bilim kurulları, iki kategoride ödüle değer bildirileri de belirledi. ‘Türkiye’nin sosyokültürel ve sosyoekonomik yapısı’ kategorisinde, Arş. Gör. Engin Sarı birinci, Dr. Mehmet M. Marin ile Arş. Gör Mustafa Çolak-Arş. Gör. Tuğba Yolcu ikinci; Arş.Gör. Şenol Baştürk üçüncü oldu. Bu kategoride Doç. Dr. Şevki Özgener ile Yard. Doç. Dr. Nezih Orhon’un bildirileri de mansiyona değer bulundu. ‘Türkiye’nin jeopolitik, jeostratejik, jeoekonomik durumu ve önemi’ kategorisinde bildiri sunan Arş. Gör. İnci Taşdemir birinci; Arş. Gör. Barış Özdal ikinci; Öğr. Görevlisi Orhan Erden üçüncü oldu. Bu dalın mansiyona değer bildirilerini ise, Arş. Gör. Çiğdem Aydın Koyuncu, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Arş. Gör.Gökmen Kılıçoğlu ile Arş. Gör. Serkan Kekevi sundu. Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü, her iki kategoride de bildirileri birinci seçilenlere 500’er, ikincilere 300’er, üçüncülere de 200’er milyon lira para ödülü verdi. Bildirilere, www. uludag.edu.tr adresinden de tam metin olarak ulaşılabilecek.

Bursa arkeolojik yerleşmeleri

BAY
Projesi, Arkeoloji ile ilgili kazı, araştırma vb.. haberleri, makaleleri duyurarak, insanların gelişmeleri öğrenmesi ve "Miras değil emanet" kavramını insanlara aşılayarak arkeolojik kalıntı ve yerleşmelere bilinçli yaklaşan bir toplum yaratmak için oluşturuldu. Tarihi Kentler Birliği üyesi seçilen Bursa’nın, sadece Bursa’ya ait elektronik ve basılı ortamda bir arkeolojik envanterinin bulunmaması üzerine, Bursa Büyükşehir Belediyesi Yerel Gündem 21 Gençlik Konseyi tarafından hayata geçirildi. Amacı, Bursa’nın sahip olduğu arkeolojik kültürel kalıntıları bir envanter çalışması altında toplamak, Bursa’yı, sistemli biçimde taramak, mevcut bilgileri doğrulamak, yeni yerleri belgelemek, Bursa toprakları üzerindeki, gerek doğa, gerekse insan eliyle yoğun olarak süren tarihi eser tahribatını izlemek ve tahribat raporu yayınlayarak kamuoyuna duyurulması çalışmalarını yapmak.

Tel & Faks : 0 224 233 28 77 - 0 224 234 85 67; BAY Projesi İletişim Platformu:

http://groups.yahoo.com/group/info_bayproject/

TÜBA konferansları

Birinci
konferans: Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gürol Irzık, 17 Mayıs 2004 Pazartesi günü saat 18.30'da TÜBA İstanbul Ofisi’nde (İTÜ Eski Maden Fakültesi Yabanci Diller Yüksek Okulu Maçka - İstanbul) "Bilim Savaşları" konulu bir konferans verecek. İkinci konferans: ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Sargun Ali Tont, 20 Mayıs 2004 Perşembe günü saat 18.00'de TÜBiTAK Mustafa İnan Konferans Salonunda (Tunus Cad. No: 80 Kavaklıdere Ankara) "Büyük Sular: Denizin Bilimi ve Sanatı" konulu bir konferans verecek.

3 kilo fazlam var

Çevrem zayıflamak isteyenlerle dolu. Zayıflama, erkeklerin daha az umurunda. Kadınların çoğunda da, estetik nedenlerin ön planda olduğunu sanıyorum. Özellikle yaza girerken zayıflama rejimlerine rağbet de bunu gösteriyor. Geçenlerde bir arkadaşım, parmaklarıyla göbek çevresini iki kat yaparak ‘işte bu gidecek’ dedi..

Beden Ğ kütle indeksine göre (Body Mass Index) benim de 8-9 kilo vermem gerek.

Biliyorsunuz bu indeks, boya göre hangi kilo aralığında olmanız gerektiğini söyler. İnternette ararsanız bu indekslere ulaşabilirsiniz. Genel kural, kilonuzun boyunuzun altında olması. Ama BMI ölçüleri tanrıemri değil. Irklara göre bazı sapmalar hoş karşılanıyor.

Tabii iskelet yapısı da önemli. Bazı ‘iskeletler’, BMI’ye göre biraz daha fazla kiloyu rahatça taşıyabilir.

Çünkü işin içinde estetik de var.

İskeleti maşallah bir insan, BMI’ye göre tam kiloyu tutturmaya kalkıştığında, komiklikten korkutuculuğa kadar uzanan yelpazede etkiler bırakabilir insan üzerinde!

O zaman, BMI ölçülerini biraz aşarak, bu maşallahlı iskeletin içini daha fazla doldurmak şart olabilir!

Tabii, estetik, sadece iskelet yapısıyla ilgili değil. Belki daha çok beden ‘kılıfımız’la ilgili!

Derilerimiz yaşlandıkça diriliğinden, canlılığından kaybediyor.

Belirli yaşlardan sonra, erkeklere kıyasla kadınlarda bu kayıp biraz daha fazla oluyor ve estetik kaygılara yol açıyor.

Derli toplu bir bayan tanıdığımı bir yıl sonra yeniden gördüğümde epey incelmişti; ama yüz ve boyun derisi de diriliğinden çok şey kaybetmişti.

O zaman deriyi sarkıtacak veya buruşturacak bir zayıflık da ‘sağlıklı’ olmayabilir.

Tabii, bütün bu yazdıklarım sadece laf ola beri gele, genellemeler! İnsan, bedenini ve kendisini en iyi kendi tanır! Sağlığı, bedeni ne gerektiriyorsa, doktoruna danışarak onu yapmalı.

Bana gelince, yaşıma göre kilomun, boy ölçümün biraz üzerinde olmasını yakıştırıyorum kendime! Kendimi öyle daha sağlıklı hissediyorum!

Şöyle 1,76’ya 80 kg gibi. 81 de olabilir, ama fazlası değil!

Yani en az 3 kilo vermem gerek.

Nasıl vereceğimi de biliyorum, yediklerimi üçte bir kısarak, ekmeği seçiçi ve nitelikle yiyerek, abur cuburu sadece az miktarda fındık, badem, cevize indirgeyerek... Ve hareket etmeyi gündemden düşürmeyerek...

Gelecek cumartesiye kadar sevgi ve dostlukla...

Editör
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!