Duyulmayan sesleri duyuranlar

BEYRUT
CEZAYİR’den Nadya Mehdid, Suudi Arabistan’dan Samar Fatany, Fas’tan Latifa Akbarbaş, ben ve güvenlik nedeniyle adını açıklamayacağım Iraklı bir kadın gazeteci.

Onun adını açıklayamam çünkü, İtalyan haber ajansı ANSA’nın Beyrut’ta düzenlediği "Kadın, Medya ve Akdeniz’de işbirliği" konulu toplantıya katılan kadın gazeteciler arasında en zor durumda olan onlardı. Iraklı gazeteciler.

İtalyan televizyonu TG3-RAİ’nin savaş muhabiri Giovanna Botteri, "Bizi bırakmayın dediler ama daha fazla /images/100/0x0/55eb6257f018fbb8f8bda31ckalamadık. Terk etmek zorundaydık" dediği Irak’ta geçen yıl ölen gazetecilerin sayısı yirminin üzerinde. Vietnam savaşından bu yana ilk kez bu kadar yükseliyor bu sayı.

* * *

O,
gazetecilerin çalışma koşullarını anlatırken göz yaşlarımızı tutamadık.

"Irak’ta durum kötüyken beter oldu. Öldürülmekten korktukları için insanlar ülkeyi terk ediyor. Her sabah evden çıkarken cesetler görüyorum. Gazeteci kimliğimi taşıyamıyorum. Gazetecileri öldürülüyor. Evlere giriyorlar, başlarını kesiyorlar. Artık haber kaynakları da konuşmuyor. Öldürülmekten korktuğu için kimse röportaj vermek istemiyor."

Kadınların durumunu ayrıca konuşmak bir lüks gibi görünüyor bu ortamda ama "Kadın haklarından söz edilmişti. Parlamentoda kadınlar için 30 sandalye ayrılmıştı. Ne oldu? 20’ye indirildi. Kimseden ses çıkmadı" diyor "Bugün başımı örtmeden sokağa bile çıkamıyorum. Kadınları ölümle tehdit ediyorlar."

Bir başka Iraklı kadın meslektaşımız, resim karesine bile girmek istemiyor.

Irak, sesini dünyaya duyuramıyor. Irak, dünyanın haberleşme özgürlüğünün teröre teslim olduğu nokta. Umursanmıyor.

* * *

NADİA Mehdid
, dinci hareketlere karşı dikkat çekerken, "Bir gün önce plajda denize giriyorduk, bir gün sonra sokakta cesetleri saydık" diye anlatıyor ülkesinin yaşadığı terör yıllarını. Fas İletişim Yüksek Enstitüsü Müdürü Latife Akbarbaş, "Bizde kadınların hiç önemi yok. Erkeklere eğitim olanağı sağlanıyor, ben bir kadın gazeteci olarak onlar kadar bilmiyorum, öğrenmek istiyorum" diyen Yemenli genç meslektaşının konuşmasından sonra, enstitüsünde, eğitim olanağı bulamayan kadın gazeteciler için bir program hazırlama sözü veriyor.

* * *

"Asırlardır yüzlerinden mahrum edilen, toplumdan dışlanan Suudi kadınlar seslerini duyurmaya başlayınca ülkem, uluslararası toplumda, hak ettiği saygınlığa kavuşacaktır. Toplumdaki zihniyetin değişmesi noktasında medyaya büyük iş düşüyor"
diyor Samar Fatani, özel bir radyo istasyonunun tanınmış sunucusu.

65 yıllık İspanyol resmi haber ajansı EFE’nin ilk kadın Genel Müdürü Lola Alvarez, "Birleşik Arap Emirlikleri’nde kadınlara haklar tanındı, medyada kadınların sayısı arttı. Haklarımız için mücadele ediyoruz ama örf ve adetlerimizi de korumak istiyoruz" diyen Katarlı gazeteci Meryem Raşid El Hatır’a "Birbirimizi anlamalıyız. Biz sizin, siz de bizlerin, Avrupa’nın sesini ülkelerimizde daha iyi duyurabiliriz. Kadınların geleceğinin artık bir ismi var, o da dayanışma" diyor.
Yazarın Tüm Yazıları