Düşmanlıktan dostluğa

ŞAM‘Artık hafta sonu için önceden program yapmıyoruz.’’ Pekiyi ne yapıyorsunuz?Suriye Enformasyon Bakanı Adnan Umran, Suriyelilerin hafta sonları, otomobillerine atladıkları gibi, iki üç saat içinde Türkiye'ye gittiklerini söylüyor. Otomobili olmayanlar için Gaziantep, Mardin, Adana gibi güney kentleriyle Halep ve Şam arasında dolmuşlar başlamış çalışmaya. ‘‘Eski duygusal yaklaşımı, korkuları bir kenara bıraktık. Ve bunun yararını şimdi görüyoruz. Buradan İstanbul'a bile otomobille gidilebiliyor. 10 saati biraz geçer yol. Tabii ben gençken hiçbir zaman İstanbul'a on saatte gidemezdim. Yol üstünde öyle güzellikler var ki, sık sık mola verirdim’’ diyor Umran.24 saatlik giriş çıkışlara artık vize uygulanmıyor. Ben iki gece kalacağım için vize almak zorundaydım. Ama iki ülke arasındaki ilişkilerin en zor dönemlerden geçtiği günlerden beri her gidişimde saklı güzellikler keşfettiğim Şam'da, artık hafta sonunu geçirmek daha da hoş hale gelmiş. Hele Elissar'da bir öğleden sonra serinliğinde Şam mutfağının tadına bakmayı hararetle tavsiye ederim. Eski Şam'da El Bekri Hamamı yanındaki Elissar, 1840'da inşa edilmiş tipik bir Şam evi. Son Osmanlı vali yardımcısının konağıymış. Şimdi onarılarak nefis bir mekan haline getirilmiş. Şam'ın sıcağına geçit vermeyen mermer avluda Arabesk'in o sihirli ölçüsü içinde sedef kakmalar, parlak kumaşlar ve keskin tatların hoşluğunu buluyorsunuz. Sadece orada değil, Suriyeli şair Nizar Kabbani'nin dediği gibi, küçük ahşap kapının açıldığı her avluda ışığın, gölgenin ve mermerin senfonisi başlıyor. Avluların ortasındaki küçük mermer havuzlarda su oyunları gece gündüz devam ediyor. Ne fıskiyeler yoruluyor, ne de Şam'ın suyu tükeniyor. * * *ADNAN Umran, Hafız Esat Yönetimi'nin etkili isimlerinden, ülkesini yedi yıl boyunca Londra'da temsil etmiş olan bir Büyükelçi. Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcılığı da yapmış olan Umran, Arap siyaset sahnesinin önde gelen simalarından. PKK sorunu, su, Hatay ve İskenderun ile ilgili toprak taleplerinin, diğer bir deyişle ilişkileri zehirleyen bu sorunların çerçevesinde siyaset üretmiş olan bu deneyimli politikacı, şimdi yepyeni bir atmosferin psikolojisini seslendiriyor. Türkiye'nin Irak savaşındaki tutumunu değerlendirirken,‘‘Türkiye, tezkere kararıyla gerçek bir demokrasi olduğunu gösterdi. Sizi tamamen yok etmek üzere yaptıkları oyunları boşa çıkartmış ve ülkenizin bütünlüğünü korumuş, bağımsızlığınızı, hükümranlığınızı savaşarak kazanmış bir ulussunuz. Kimseden demokrasi dersi almaya ihtiyacınız yok.’’Bir Suriyeli yetkilinin Sevr'e bu şekilde atıfta bulunması dikkatimi çekiyor. Yeni bir söylem. Bunun ardından ikinci açılım geliyor. ‘‘Kürt sorunu, her zaman yabancı güçlerin oynadığı bir oyun oldu bu bölgede.’’Yıllarca PKK'ya kucak açmış bir yönetimde görev yapan bir politikacının ağzından bunları duymak şaşırtıcı. Ancak, Arap aydınlar arasında yeni başlayan bir tartışmayı yansıtıyor bu yaklaşım. Bugüne kadar ulusal kimliklerini Osmanlı'ya karşı mücadele ve Türkiye'ye şüphe temelinde geliştiren Arap dünyasında, özellikle ABD'nin bölgeye müdahalesiyle birlikte Osmanlı yeniden değerlendiriliyor. Bir devletin yabancı güçler tarafından parçalanması ve Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi yeni yeni keşfediliyor.
Yazarın Tüm Yazıları