Celal ÖZCAN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2016 09:33
Başbakan Merkel üzerinde yoğun bir baskıyla Türkiye'ye gidiyor. Tıkanan mülteci anlaşmasına bir de Alman Parlamentosu'nun 1915 olaylarıyla ilgili tasarısı geliyor. Merkel Türkiye'den eli boş mu dönecek?
Başbakan Angela Merkel, Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Zirvesi’ne katılmak üzere pazar günü İstanbul'a gidiyor. Merkel'in üzerinde yoğun bir baskı var. Hükümet ortakları SPD ve CSU, Türkiye ziyareti öncesi bu baskıyı çok daha yükseltti.
Ortaklar, Türkiye-AB arasında tartışmalı ve tam işlemeyen mülteci sözleşmesinden Merkel’i sorumlu tutuyor.
Merkel'e, “Bu işin mimarı sensin. Anlaşmayı sen istedin. Bu anlaşmayla AB neredeyse Türkiye'ye bağımlı hale geldi. Türkiye her gün AB'ye kafa tutuyor. Türkiye'ye dişini göster” diyorlar. Tüm bu gürültüye rağmen Merkel'den çıt çıkmıyor.
ÜÇ ÖNEMLİ MADDE ‘Merkel, mülteci anlaşmasından halen ümitli mi? Yoksa gizliden bir B planı üzerinde mi çalışıyor?’
‘İstanbul ziyaretinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la bir araya gelecek mi?
’ Bu sorulara, başbakana yakın çevrelerden aldığım bilgiler şöyle; Başbakan Merkel, Türkiye’yle mülteci anlaşmasına halen bağlı. Anlaşmayı önemli ve doğru görüyor.
Merkel, hatta “Bu anlaşma uğruna mücadele etmeye değer” diyor ve sonuna kadar gitmeye kararlı. Şu taktiği izliyor; Türkiye'den ne kadar öfkeli sesler yükselse bile, aynı ses tonuyla karşılık vermeyelim. Tüm zorluklara rağmen sakin kalalım. Anlaşma sadece
Avrupa'nın değil, Türkiye'nin de büyük çıkarına.
Birincisi ağır mülteci yükünün altından kalkabilmesi için Türkiye'nin AB'nin vereceği 6 milyar Euro yardıma ihtiyacı var.
İkincisi vize muafiyeti Türkiye'nin en büyük hedefi.
Üçüncüsü ise Türkiye bu anlaşmayı AB'yle yaptı. AB'yi karşısına almak istemez.
ELİ BOŞ DÖNMEYECEK Tüm eleştiri ve tartışmalara rağmen bu anlaşmayla AB en önemli bir hedefe ulaştı. Türkiye'den Yunanistan'a mülteci göçü yüzde 90 azaldı. İnsan tacirlerinin eli önemli ölçüde bağlandı. Ege Denizi'nde ölümler yok denecek kadar azaldı. Bütün bunlar göz önünde tutulduğunda, bir B planı üzerinde çalışmak için hiçbir gerekçe yok.
İstanbul ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir görüşme henüz planda görünmüyor, ama görüşme kaçınılmaz.
Mülteci anlaşması Davutoğlu ile yapıldı. Fakat Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı her zaman bu sürece kattı ve onayını aldı.
Merkel, İstanbul'dan eli boş dönmeyecek. Ama Merkel'in önünde başka bir engel var. 2 Haziran'da Alman Parlamentosu'nda 1915 olayları görüşülecek.
Parlamento'nun 1915 olayları konusunda nasıl bir kavram kullanacağı henüz bilinmiyor, ama olayları resmen ‘soykırım’ olarak adlandıracağını bilmek için müneccim olmak gerekmiyor. Merkel'i en çok bu konu düşündürüyor. Ama Merkel, Türkiye'de 1915 olaylarına artık 20 yıl önceki gibi bakılmadığı, konunun toplumda açık konuşulduğu, Türkiye'yle derin ilişkilerin bu tepkiyi kaldıracağı görüşünde.