Güncelleme Tarihi:
TÜRK işadamlarıyla buluşmada iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasından, zararı yine iki ülkenin göreceğini vurgulayan Zeybekçi, şöyle dedi: “Almanya ile Türkiye ilişkilerinin bozulmasından kim kaybeder? Türkiye de, Almanya da. Kim kazanır? Algı operasyonunun arkasındakiler kazanır, terör örgütleri ve 15 Temmuz darbe girişimini yapanlar kazanır. Onları kazandırtmayacağız. Almanya’daki dostlarımız ve aklıselim kazanacak. Ticari ve siyasi ilişkilerimizi derinleştireceğiz. Karşıdan bağırmaktansa, yakından konuşacağız. Niyetimiz budur. Hiçbir zaman bize parmak sallanmasına müsaade etmeyeceğiz. Kimseye de bize ders, ayar vermesine izin vermeyiz. Almanya benim dostum ve müttefiğimdir.”
HER ŞEY NORMALLEŞECEK
Türkiye’nin ihracatının yüzde 30’unu, ithalatının yüzde 41’ini AB’yle yaptığına işaret eden Bakan Zeybekçi, referandumdan sonra Türkiye’nin yeni bir moda girdiğini söyledi: “Türkiye’de her şey ve siyaset çok hızlı normalleşecek. Faizler yükselmeyecek. Vatandaş seçimlere giderken, Türkiye’de kim gelirse gelsin, ‘Memleket için hayırlı olsun’ diyecek. Yüzde 50 artı 1’i talep eden siyaset, Türkiye’nin yüzde 65’ini kucaklamak durumunda. 2016’da G20 ülkelerinin en iyi 4’üncüsüyüz. 15 Temmuz ihanetine rağmen yüzde 2.9 büyüdük. İşsizlik rakamı maalesef iyi değil. Türkiye, her yıl bir milyon istihdam üretmek zorunda. Öyleyse büyümemiz lazım. 2017’de yüzde 5’ler seviyesine, ondan sonra da yüzde 6 patikasına doğru çıkarmamız lazım. Türkiye, referandumla birlikte koalisyon hastalığından kurtuldu. Vücut nezle olduğunda bizi yatağa düşüren bir hastalık gibi. Bizim sistemimiz maalesef koalisyondan zarar gören bir sistem.”
BUGÜNÜN TÜRKİYESİ FARKLI
Zeybekci bir işadamının, ABD’nin, YPG ve PKK’ya silah vermesi konusunda düşüncelerini sorması üzerine ise şöyle konuştu: “Dostlarımıza şunu anlatacağız. Enerji ve hammadde kaynaklarının orta yerinde olan coğrafyada yeniden haritaları çizmek, yeniden orada devletçikler çıkarmak gibi bir gayret içindeler. Bugünün Türkiyesi farklı. Yeni bir dünya kurulacaksa, Türkiye o yeni dünyayı kuran ülkelerden birisi olur. Yani Türkiye, ‘Birileri yeni bir dünya kursun da orada yerimizi alalımı’ bekleyen bir ülke değil artık. Dostlarımıza şunu anlatmamız lazım. O coğrafyada Türkiye’ye rağmen bir şey yapmak büyük bir talihsizlik olur. ‘Türkiye, kendi başının belasıyla uğraşsın, ama ben onun burnunun dibinde kendi operasyonumu yapayım, sınırlar çizeyim’ derseniz, orada sorun çıkıyor. Biz ona müsaade etmeyiz, edemeyiz. Anadolu öyle bir coğrafyadır ki, edilgen milletler orada bugüne kadar yaşayamadı. Etken olmak zorundayız orada barınmak istiyorsak. Dostlarımızın, terör örgütleriyle işbirliği, onlara mutlaka ama mutlaka zarar verecektir.”