Henüz Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD)
seçim programı resmen açıklanmadığı halde, partinin başbakan adayı Martin Schulz’un seçim kampanyasında ana konunun sosyal adalet olacağını ilan etmesiyle birlikte, diğer partilerden eleştiriler de yükselmeye başladı.
Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin (
CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer, “Alman tasarrufçuların parasıyla Yunan borçlarının ödenmesinin neresi sosyal adalettir?” diyerek SPD’nin başbakan adayını adeta topa tuttu.
Ama nedense Scheuer, kendi partisi CSU ve kardeş parti olarak bilinen Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (
CDU), Yunanistan’ın borçlarının ödenmesine tam destek verdiklerini birden unutuverdi.
Başbakan Angela Merkel de “Siz adaletten bahsediyorsunuz ama yaratıcılık olmadan adaletin olamayacağını unutuyorsunuz” diyerek Schulz’u eleştirdi.
Sol Parti’nin hırçın kadını ve partisinin Federal Meclis Grubu Eşbaşkanı Sahra Wagenknecht, “Yüzde yüz Schulz, yüzde sıfır sosyal adalet” başlığı altında bir basın bildirisi yayınladı.
Wagenknecht, geçen hafta CDU/CSU ve SPD’nin yaptığı koalisyon görüşmesinde Schulz’un bu alanda hiçbir başarı elde edemediğine işaret ederek, sosyal adalet içerikli seçim kampanyasının inandırıcı olmayacağı görüşünü savundu.
***
Evet, CDU, SPD ve CSU’nun seçim sloganları henüz belli değil.
Sol Parti, “Sosyal, adil, herkes için” sloganıyla yollara düşecek.
Yeşiller, “Gelecek cesaretten yapılacak” sloganıyla.
Sağ popülist
Almanya İçin Alternatif’in önceliği Avrupa Birliği (AB) ve euro olacak.
Yani “Euro denemesine son verilsin!”
“AB’yi terk edelim!”
***
Önümüzdeki aylarda SPD ile CDU ve CSU’nun seçim programları da kesin şeklini alıp açıklanacak.
Partilerin eski dönemlerdeki sloganlarına bakıyorum.
1949 yılında resmen kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’nde aynı yıl yapılan genel seçimdeki sloganları şöyle:
CDU “Özgürlük, adalet, barış” diyor.
CSU “Ve yeniden CSU: Daha iyi olmalı” diyor.
SPD “Barış, özgürlük, sosyalizm” diyor.
FDP “Yeni Avrupa’da özgür Almanya” diyor.
1969 yılında gerçekleşen iktidar değişikliği öncesi sürdürülen seçim kampanyasındaki sloganlara bakıyorum.
CDU “Geleceğimiz iyi ellerde” diyor.
CSU ”Modern düşün, kararlı hareket et, daha iyi yaşa” diyor.
FDP “Yönlendiren güç-FDP” diyor.
SPD “Seçebileceğiniz en iyi gelecek SPD’dir” diyor.
1998 yılında Almanların kara dev dediği Helmut Kohl’ün tahttan indirildiği seçim sloganlarına bakıyorum.
CDU “Almanya dünya klasmanında” diyor.
SPD “Almanya’nın yeni bir başbakana ihtiyacı var” diyor.
Yeşiller “Dışişleri Bakanı (Joschka Fischer), içten Yeşil” diyor.
Sol Parti’nin öncüsü konumundaki PDS: “Doğru adam (Gregor Gysi) Doğru parti” diyor.
FDP “Liberalleri seçin” diyor.
2013 yılında yapılan son genel seçim öncesi sloganlara bakıyorum.
CDU “Birlikte başarılıyız” diyor.
CSU “Bayvera Berlin’de güçlü” diyor.
SPD “BİZ, kararı belirler” diyor.
FDP “Yalnız bizimle” diyor.
Yeşiller “Ve sen?” diyor.
Sol Parti “Yüzde yüz sosyal” diyor.
***
Evet, özellikle zengin-fakir arasındaki uçurumun arttığı bu dönemde, hiç şüphesiz sosyal adalet bu yılki seçim kampanyasında etkin bir rol oynayacak.
Tabii AB’deki olumsuz gelişmeler de.
Sığınmacı krizi de.
Korkarım ki, Türkiye ile yaşanan gerginlik de...