Güncelleme Tarihi:
Sadece bir ret ve bir çekimser oy çıktı. Tasarı, Meclis’e gelmeden önce çok ateşli tartışmalar ve uyarılar yapıldı. Ama Alman Parlamentosu’nda temsil edilen dört parti de bu uyarıları dikkate almadı.
Tasarı, önce 1915 olaylarının 100’üncü yılına denk gelen 2015’te getirilmek istendi. Ancak Türkiye’yle ilişkileri zedeleyeceği düşünülerek, vazgeçildi.
2015 sonbaharında Avrupa’ya mülteci akını patlak verdi.
Avrupa derin bir mülteci krizinin içine yuvarlandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, göçün önüne set çekmek için Türkiye’yle AB arasında bir mülteci sözleşmesini gündeme getirdi.
Bununla Ermeni tasarısı bir siyasi malzeme olarak yeniden gündeme geldi. Tasarıya muhalefet partisi Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir önayak oldu.
TÜRKİYE’DEN KORKUYORSUNUZ BASKISI
Hedef, Türkiye’yle Avrupa arasında mülteci sözleşmesini engellemekti.
Brüksel’de 7 Mart 2016’da Türkiye-AB mülteci zirvesi vardı. Zirveye yaklaşık bir hafta kala 25 Şubat 2016’da Yeşiller tasarıyı Meclis oturumuna getirdi.
Hükümete, ‘Türkiye’den korktuğunuz için bu tasarıya evet diyemiyorsunuz’ baskısı yapıldı. Koalisyon partileri grup sözcüleri 1915 olaylarının soykırım olduğunu, ancak tasarının ‘zamansız’ geldiğini savundu.
Cem Özdemir, bunun üzerine ortak bir tasarı hazırlanması sözüyle tasarıyı geri çekti.
Böylece hükümet zaman kazanarak, Türkiye’yle mülteci sözleşmesini tehlikeye atmadı. Tasarının tarihini erteledi.
Koalisyon ortakları Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokratlar söz verdikleri gibi Yeşillerle bir çalışma grubu kurdu. Yeşiller’in daha önce Meclis’e sunduğu tasarıdan birebir alıntı yapan bir tasarı hazırlandı.
ZİRVEDEN SONRA
Türkiye-AB arasında mülteci göçünü engelleyen sözleşme 18 Mart’ta imzalandı.
Tasarı 2 Haziran’da Meclis oturumuna geldi.
Oturuma gelmeden önce tasarıya karşı önemli uyarılar yapıldı.
Merkel hükümetinin Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, tasarının Türkiye-Ermenistan ilişkilerini düzeltmek yerine arasını açacağı, tarihle yüzleşmeye engel olacağı, bu tasarıyla kapıların kapanacağı, konunun siyasi çıkarlara alet edileceği uyarılarında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tasarının Türkiye Almanya arasında diplomatik, siyasi, ticari, askeri ve ekonomik ilişkileri zedeleyeceğini uyardı.
Ama tasarı 2 Haziran’da Meclis’ten geçti ve geçer geçmez büyük gürültü koptu. Türkiye aynı gün Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nu çekerek, Almanya’yla ilişkileri yaklaşık 6 ay maslahatgüzar seviyesine düşürdü.
Hemen ardından birinci İncirlik krizi koptu. Türkiye, Alman vekillerin askerlerine ziyaret izni vermedi.
Almanya’da yaşayan Türk toplumu hedef haline geldi. Alman kamuoyunda Türk toplumunun Ankara’dan yönlendirildiği izlenimi körüklendi.
Türkiye-Almanya ilişkileri bu tarihten itibaren yüksek gerilim hattına girdi.
Geriye baktığımızda bu tasarı Türkiye-Almanya arasında derin yaralar açtı ve zarardan başka bir şey getirmedi.