Güncelleme Tarihi:
Gazetenin son iki yıldır anlaşmanın hazırlanması konusunda çalışmalar yürüten Trump'ın damadı ve Beyaz Saray danışmanı Jared Kushner'in açıklamalarına ve konuyla ilgili bilgisi olan ABD'li ve Arap yetkililere dayandırdığı haberine göre, plan geçmişteki barış çabalarında müzakerelere zemin oluşturan iki devletli çözüm önerisini içermiyor.
Filistin'e devlet statüsü sağlamayan plan, daha çok Filistinlilerin ekonomik koşullarının iyileştirilmesine ve din, inanç ve ibadet özgürlüğü ile hukuki eşitlik gibi temel hak ve özgürlükler konusunda bazı güvenceler getirilmesine odaklanıyor.
Gazeteye konuşan Arap yetkililer, Kushner ve ekibinin bölgede yürüttükleri temaslarda, planın detaylarına dair bilgi vermediğini, fakat gündeme
getirdikleri önerilerin daha çok Filistinlilere yeni ekonomik olanaklar
yaratmaya ve buna karşılık İsrail'in işgal altındaki topraklardaki egemenliğinin korunmasına odaklandığını dile getirdi.
"BAĞIMSIZLIK" YERİNE "ÖZERKLİK"
Arap yetkililer, Kushner ve diğer ABD'li yetkililerle konuşmalarında ABD tarafının barış ve ekonomik kalkınma için Arapların İsrail'i tanımasını ve Filistin'in "bağımsızlığı" yerine "özerkliğini" öngören bir statükonun varlığının kabul edilmesini şart olarak öne sürdüğünü belirtti.
Bir beyaz saray yetkilisi, plana ilişkin yaptığı açıklamada, "Planın adil, gerçekçi ve uygulanabilir olduğuna ve insanların hayatını iyi yönde değiştireceğine inanıyoruz. Geçmişteki çözüm çabalarına baktık, her iki tarafın ve bölgedeki diğer ortakların fikirlerini aldık. Geçmişteki çözüm önerilerinin işe yaramadığını görerek gerçeklerden kaçmak yerine doğruları dile getiren yeni bir yaklaşım benimsemeye karar verdik." ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Arap yetkililer Trump yönetiminin izlediği İsrail yanlısı politikaların güvenilir ara bulucu statüsünü sorgulanır kıldığı bir dönemde planın ne kadar başarılı olabileceği konusunda kuşkularını dile getirdi.
Filistin yönetimi, Trump'ın Kudüs'ü İsrail devletinin başkenti olarak tanımasının ardından Aralık 2017'de Washington ile tüm temaslarını kesmişti.
Kushner şubat ayında anlaşmayla ilgili görüşmeler yürütmek üzere bölgeye yaptığı ziyarette, Sky News Arabia televizyon kanalına verdiği mülakatta, "Yapmaya çalıştığımız şey 2019 yılındaki sorunlara gerçekçi ve adil bir çözüm üretecek ve insanların hayatını iyileştirecek bir plan ortaya çıkarmak." ifadelerini kullanımıştı.
Kushner anlaşmanın özgürlük, karşılıklı saygı, güvenlik ve fırsatlar üzerine kurulması gerektiğini vurgulamış, "Biz tüm insanların onuruyla yaşamasını ve birbirlerine saygı duymasını istiyoruz. İnsanların yaşamlarını iyileştirmeye hakkı olmalı ve dedelerinin çatışmalarının çocuklarının geleceğini esir almamasına izin vermemeli." yorumunda bulunmuştu.
"YÜZYILIN ANLAŞMASI"
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda öne sürdüğü, Suudi Arabistan, Birleşik Arapları Emirlikleri (BAE) ve Mısır'ın da destek verdiği belirtilen "Yüzyılın Anlaşması" planının, Filistin devletini kurmak için Sina topraklarının bir bölümünün alınmasını öngördüğü ileri sürülüyor.
Planın, Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine maddeler içerdiği de belirtiliyor.
İsrail tarafından yerlerinden edilen 6 milyona yakın Filistinli mültecinin geri dönüş hakkı konusuna yer verilmediği kaydedilen planda, Filistin tarafına bazı maddi yardımlar ile Kudüs'ün kenar mahallelerinden birinin başkent olarak önerildiği ifade ediliyor.