Güncelleme Tarihi:
Ordu Radyosu'nun haberine göre, karar, mahkemede bire karşı 6 oyla kabul edildi. Kararla, daha önce birçok eşcinsel tarafından yapılan ve bazı ülkelerde yasal sayılan eşcinsel evliliklerinin, devletçe karşı cinsten kişilerin evlilikleri gibi geçerli sayılması yolundaki başvuruları sonuçlandırmış olduğu belirtildi.
Eşcinsel çiftler adına dilekçe veren İsrail Medeni Haklar Derneği, mahkemede İçişleri Bakanlığı'nın bu evlilikleri geçerli saymama kararının, eşcinsellerin eşitlik ve aile kurma haklarını ihlal ettiğini ve "insanlardan ürkme üzerine kurulu bir toplumsal bakış açısına dayandığı" görüşünü dile getirdi. Mahkemede devlet temsilcisi ise İsrail'in "bu türlü evlilikler için gerekli yasal altyapıya sahip olmadığı" gerekçesiyle bu evliliklerin kayda geçirilemeyeceği tezini savundu.
Medeni Haklar Derneği, verilen kararın geçenlerde Kudüs'te yapılan ve İsrail'de büyük çalkantılara neden olan eşcinseller yürüyüşünü izlemesi nedeniyle daha da büyük önem kazandığını açıkladı.
İsrail'deki eşcinsel topluluğunun önde gelen temsilcilerinden olan ve partneriyle Kanada'da evlenen İtay Pinkas da "Bunun eşcinsel toplumu ve demokrasi için tarihi bir gün olduğunu" belirtti ve eşcinsellerin öteki alanlarda da eşitlik mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Karar, sağ kesimde büyük tepkilere neden olurken, sol kesimi sevindirdi.
"HAMAS'TAN DAHA KÖTÜ"
Din işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Yitzhak Kohen, kararı kınayarak, mahkemeyi Yahudi gelenek ve inançlarını ayaklar altına almakla suçladı. Bakan, "Yahudi devletini koruyan baraj, kara cüppelere bürünmüş Yahudilik düşmanı bir tufanı arzuladığı anlaşılan Yüksek Mahkeme'nin elleriyle çökertilmiştir" diye konuştu.
İsrail'in önde gelen aşırı sağ eylemcilerinden Baruch Marcel, kararı şiddetle eleştirirken, Yüksek Mahkeme'yi, "Hamas'tan daha kötü" olarak niteledi. Marcel, "Hamas bizi fiziken tehdit ederken, Yüksek Mahkeme, bir Yahudi devleti olarak İsrail'in varlığını ruhsal açıdan tehdit ediyor" dedi. Marcel, Yüksek Mahkeme Başkanı Dorit Beiniş'i hedef alarak, "Beiniş çetesinin ülkemizi ayaklar altına alıp mahvetmesine dur denmesi gerekiyor" diye konuştu.
Sağdaki "Birleşik Tevrat Yahudiliği" partisi milletvekillerinden Avraham Ravitz de benzer görüşleri dile getirerek, "Biz dışarıda Filistin ve İranlılarla savaşırken, Yüksek Mahkeme bizi içerden yok ediyor" görüşünü savundu ve mahkemenin, İsrail'in "Yahudi kimliğini yok ettiğini" ifade etti.
Ulusal Birlik-Ulusal Dinci Parti ittifakından milletvekili Zevulun Orlev de kararı, "Mahkemenin günahkar ruhunun bir yansıması" olarak niteledi ve bugünü, İsrail'in Yahudi devleti olmasını arzu edenler için bir yas günü olarak tanımladı.
Likudlu milletvekillerinden Mikael Eitan da kararı görüşmek üzere İsrail parlamentosunun acilen toplanmasını istedi. Eitan, vatandaşlık kayıtlarının ancak yasayla yapılabileceğine ilişkin bir yasa önerisi vereceğini de kaydetti.
Sol kesim parti ve milletvekilleri ise kararı övgüyle karşıladı. Yahad/Meretz partisi milletvekillerinden Ran Kohen, kararı, İsrail'de insan hakları alanında bir "devrim" olarak niteledi, mahkemeyi de "insan ve bireysel hakların son savunucusu" olarak kutladı. Meretz partisinin parlamento grubu başkanı Zahava Gal-On da mahkemeyi kutlarken, İçişleri Bakanından kararın devamını getirmesini istedi.