Güncelleme Tarihi:
Türkiye’ye 2 kilometreden daha yakın mesafedeki Meis Adası üzerinden on binlerce kilometrelik deniz alanını elde etmeye çalışan Yunanistan’a karşı Türkiye’nin haklarını ispat eden birçok uluslararası mahkeme kararı bulunuyor. Söz konusu mahkeme kararları, Yunanistan’ın anakarasından uzaktaki adalar üzerinde kıta sahanlığı talep edemeyeceğini ortaya koyuyor. İşte ‘Yunanistan’ın görmek istemediği’ 4 örnek karar:
1) İNGİLTERE-FRANSA ANLAŞMAZLIĞI:
İki ülke arasında Manş Denizi’ndeki anlaşmazlığın görüldüğü uluslararası tahkim davasında, Fransa kıyılarına oldukça yakın konumdaki Birleşik Krallık’a bağlı adalarının kıta sahanlığına sahip olamayacağı, sadece karasuları hakkı kazanabileceği belirtildi. Örnek olarak, Birleşik Krallık’a bağlı, 2011 nüfus sayımına göre 98 bin nüfuslu ve Fransa’nın Normandiya bölgesine sadece 25 kilometre uzaklıktaki Jersey Adası’nın sadece karasularına sahip olabileceği belirtildi. Söz konusu ada İngiltere’ye ise 150 kilometre uzaklıkta. Normandiya’ya sadece 15 kilometre uzaklığında ve yaklaşık 2.500 kişinin yaşadığı St. Anne Adası da benzer şekilde sadece sınırlı bir karasuları hakkına sahip. Bu noktada, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi uluslararası hukuka aykırı hareket etmekle suçlayan Fransa’nın geçmişte kendisine yakın İngiltere’ye bağlı adalara karşı hak iddia etmesi ve bunun uluslararası mahkemeler tarafından tescil edilmesi oldukça manidar.
2) ROMANYA-UKRAYNA ANLAŞMAZLIĞI:
İki ülke Eylül 2004’te, başarısız ikili müzakerelerin ardından deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusunda Uluslararası Adalet Divanı’na başvurdu. İki ülke arasındaki anlaşmazlığın başlıca sebebi yaklaşık 100 kişilik nüfusu bulunan ve Romanya’ya oldukça yakın konumdaki Yılan (Zmiinyi) Adası’ydı. Uluslararası Adalet Divanı’nın 3 Şubat 2009 tarihli kararında Yılan Adası’nın Ukrayna’nın iddia ettiği gibi kendi başına bir kıta sahanlığı ya da münhasır ekonomik bölge (MEB) hakkı iddia edemeyeceği vurgulandı. Karar metninde, Yılan Adası’nın Ukrayna’nın taleplerinin aksine ülkenin kıyı yapılandırmasının bir parçası olmadığı belirtildi. Kararla, Yunanistan’a benzer şekilde bir ada üzerinde kıta sahanlığı hayallerine kapılan Ukrayna’nın haksız taleplerde bulunduğu ortaya çıktı.
3) LİBYA-MALTA ANLAŞMAZLIĞI:
İki ülke arasındaki anlaşmazlık Uluslararası Adalet Divanı’na taşındı. Deniz yetki alanının belirlenmesinin değerlendirilmeye alındığı davada, Malta’nın ada devleti olması nedeniyle Libya’dan talep ettiğinden daha az deniz yetki alanına sahip olması gerektiği sonucuna ulaşıldı. 1992 tarihli karar, kara ile adalar arasındaki deniz yetki alanları haklarının eşit olmadığı sonucunu yansıtıyor.
4) ERİTRE-YEMEN ANLAŞMAZLIĞI:
Bab el Mendez boğazının kuzeyinde ve Eritre-Yemen arasındaki adalar ve kaya parçalarının hakları konusunda yıllarca anlaşamayan iki ülke konuyu Daimi Tahkim Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkeme Yemen’in adalar nedeniyle daha geniş bir kıta sahanlığı talebini geçersiz saydı. Buna göre, iki ülke arasındaki deniz sınırının belirlenmesinde adaların ve kaya parçalarının mesafesi değil iki ülkenin karaları arasındaki mesafe dikkate alındı.
ÇAVUŞOĞLU: KARŞILIĞINI ALIRLAR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre’ye yaptığı resmi ziyaret kapsamında, mevkidaşı Ignazio Cassis ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında “Yunanistan’ın böyle bir adım atması kabul edilemez. Bu noktada suçlanacak bir ülke varsa o da Yunanistan’dır. Yunanistan’ın aklıselim davranması lazım. Oruç Reis gemimizi taciz etme gibi girişimlerde bulunmasın. Karşılığını alır” dedi. Türkiye’nin bu konuda her zaman diplomasiden yana olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Biz her zaman siyasi diyalogla barışçıl yoldan tüm meselelerin halledilmesinden yanayız. Cumhurbaşkanımız da ‘Tüm ülkelerle oturup Doğu Akdeniz’de herkesin kabul edebileceği, hakça paylaşım konusunda iş birliğine ve anlaşmaya varız.’ dedi ama Yunanistan ‘Kuralları ben belirlerim, ondan sonra gel oturalım.’ diyorsa bu böyle işlemez. Bunun da hem masada hem sahada işlemeyeceğini gösterdik.”
TÜRK KÖYÜNE TACİZ
Yunan ordusu Türk azınlığın yaşadığı köyde askeri tatbikata girişti. Tatbikat haberini önceden paylaşmayan Yunan ordusu silahlarla köylülerin önüne çıktı.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarına karşı hukuksuz mücadele içindeki Yunanistan, Türk köyünde askeri tatbikat düzenledi. Türk azınlığın yoğun olarak yaşadığı İskeçe bölgesindeki Mustafçova Belediyesi’ne bağlı Gökçepınar köyünde, özellikle Türkiye ile gerilimin yaşandığı bir dönemde silahlı tatbikat yapan Yunan askeri birlikler köy halkında endişe ve korku yarattı. Mustafçova Belediye Başkanı Rıdvan Delihüseyin, merkezi İskeçe’de bulunan 4. Kolordu’ya bağlı askerlerin önceki gün Gökçepınar köyünün içi ve köy mezarlığının çevresinde silahlı eğitim ve tatbikat gerçekleştirdiğini söyledi. Belediye ve köy hakının tatbikat konusunda bilgilendirilmediğine dikkati çeken Delihüseyin, köy sakinlerinin sabah saatlerinde karşılarında silahlı askerlerle karşılaşınca neye uğradıklarına şaşırdığını ifade etti. Daha önce böyle bir olayın yaşanmadığını belirten Delihüseyin, “Hiçbir şeyden haberi olmayan insanlarımız karşılarında silahlı askerleri görünce korku ve endişeye kapıldı” dedi.
Gökçepınar köyü imamı Erkan Azizoğlu da sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda olaya tepki gösterdi. Azizoğlu, Doğu Akdeniz’de gergin anların yaşandığı bir sırada Yunan askeri birliklerinin Gökçepınar köyünün içinde tatbikat yapmasının köy sakinlerini derinden üzdüğünü vurguladı. Azizoğlu, mesajında, “Askeriyenin bir yerlere mesaj göndermek için köyümüzü kullanması, köylü kardeşlerimizi ve bilhassa da evlatlarımızı endişelendiren, korkutan bir tatbikatla köyümüzün içine girmesi, kabul edilebilecek bir olay değildir. Kınıyoruz ve saçma buluyoruz” dedi.