Yunan basın-yayın organları, yapılan tüm kamuoyu araştırmalarının, PASOK'un iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi'nin (YDP) 5-7 puan önünde olduğu sonucunu ortaya koyduğunu duyurdu.
Seçim kampanyasının son iki haftasında yapılan anketlerin kamuoyuna açıklanması yasağı da eleştirilen haberlerde, yasak öncesi yapılan araştırmalara göre, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ile aşırı sağcı Ortodoks Halk Birliği (LAOS) partisinin yüzde 6-8 oy oranıyla parlamentoda 3. parti olma mücadelesini sürdürdükleri kaydedildi.
Çevreci Yeşiller (EP) ve Radikal Sol ve Sol İttifak (SYRİZA) partilerinin yüzde 3 barajını aşıp aşamayacaklarının halen belli olmadığı belirtilen haberlerde, seçimlere katılan diğer 18 partinin ise hiç şansının olmadığı değerlendirmesi yapıldı.
Haberlerde, PASOK'un kesin görünen zaferinin, 300 sandalyeli parlamentoda rahat bir çoğunluk sağlayamaması halinde mart ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle yeni bir genel seçim baskısı altına girmesi olasılığıyla hezimete dönüşebileceği yorumu da yapıldı.
Yunanistan'da parlamentonun cumhurbaşkanını seçebilmesi için, kazanan adayın ilk 2 turda en az 200 oy, 3. turda ise en az 180 oy alması gerekiyor. Bu oy oranlarına 3 turda da ulaşılamadığı takdirde parlamento feshedilerek genel seçimlere gidiliyor.
YDP lideri ve Başbakan Kostas Karamanlis'in aşırı sağcı LAOS ile bir koalisyona gidilmesi olasılığını kesin dille reddettiği ancak PASOK ile bir “ulusal birlik hükümeti” oluşturulması olasılığına karşı kapıyı aralık bıraktığı değerlendirmesi yapılan haberlerde, PASOK Genel Başkanı Yorgo Papandreu'nun da YDP ile bir koalisyona soğuk bakmayacağının sinyallerini verdiğine dikkati çekildi.
SEÇİM KAMPANYASINDA GÜNDEM EKONOMİBu arada, siyasi partilerin seçim kampanyalarına, Başbakan Karamanlis'in erken seçime gitme gerekçesi olarak öne sürdüğü, ekonomi damgasını vurdu.
Başbakan Karamanlis, küresel krizin en ağır etkilerinin önümüzdeki iki yıl içinde Yunanistan'ı vuracağını ve alınması gereken çok sert kemer sıkma önlemleri için partisine yetki verilmesini isterken, Papandreu, sert önlemlerin çare olmadığını, tam tersine ekonominin canlandırılmasına yönelik önlemler alınması gerektiğini savundu.
Yunanistan'ın 289 milyar Avro'yu bulduğu bildirilen kamu borcu ve bu yıl sonu itibariyle gayrısafi milli hasılasının yüzde 10'una ulaşacağı öne sürülen bütçe açığı sert tartışmalara yol açtı.
PASOK, hükümetin verdiği rakamların ne derece gerçek durumu yansıttığının şüpheli olduğunu savunurken, YDP, uzun yıllardır devam eden aşırı borçlanmanın, 250 milyar Avro'luk Yunan ekonomisinin kaldırabileceği sınırı aştığını ve derhal yapısal düzenlemelere gidilmesi gerektiğini vurguladı.
Siyasi partiler, özellikle 30 yaşın altındaki gençler arasında ülke ortalamasının üzerine çıkan işsizlik oranına ve bu alana yönelik istihdam programlarına kampanyalarında yer verdiler.
DIŞ POLİTİKASiyasi partilerin seçim kampanyalarında, dış politika konuları Makedonya sorunu ve Türk-Yunan ilişkilerine kısa değinmelerin dışında ağırlıklı olarak yer almadı.
Yunanistan'ın geçen yüzyıldan kalma Makedonya'yla isim sorunu konusunda PASOK ve YDP, iktidarları döneminde bu problemin çözülmesini sağlayacak önlemleri almadıkları gerekçesiyle geçen seçim kampanyalarında olduğu gibi bu kampanya döneminde de birbirlerini suçladılar.
Ülkede 2000 yılı öncesi yapılan seçimlerin en önemli konusu olan Türkiye ile ilişkiler ise iktidara oynayan her iki partinin de Türkiye'nin AB sürecini desteklemeye devam edeceklerini açıklamaları nedeniyle büyük tartışma konusu haline gelmedi.
Başbakan Karamanlis, Türkiye için AB müktesebatına “tam uyum tam üyelik” politikasını sürdüreceklerini açıklarken, Papandreu, PASOK iktidarı döneminde yapılan Helsinki zirvesi parametreleri çerçevesinde Türkiye'nin AB sürecini destekleyeceğini söyledi.
Karamanlis'i Atina'nın veto kartını kullanmayacağını açıklaması nedeniyle de eleştiren Papandreu, PASOK iktidarında Yunanistan'ın veto hakkının bir kenara bırakılmayacağını ve Aralık ayında yapılacak AB zirvesine de bu yaklaşımla gideceklerini belirtti.
Seçime giren tüm partiler, Türkiye'yi kaçak göç konusunda yeteri kadar işbirliği yapmamakla ve Yunanistan'la imzaladığı kaçakların geri iadesini öngören anlaşmaya uymamakla suçladılar. Bu çerçevede, Başbakan Karamanlis, bir seçim konuşmasında Türkiye'yi insan tacirlerini korumakla da suçladı.
TÜRK ADAYLARBu seçimlerde, 2007 seçimlerinde olduğu gibi parlamentoya 2 milletvekili göndermesi beklenen Batı Trakya Türk azınlığından 14 aday katılıyor.
Yunan siyasi partileri Rodop ve İskeçe ilindeki 5 kişilik seçim listelerine ikişer Türk aday alırken, Türk nüfusun azaldığı Meriç (Evros) bölgesinde ise Türk milletvekili adayı bulunmuyor.
PASOK, bölgedeki mevcut milletvekillerine aday listelerinde yeniden yer verirken, bu listelerde yeni isimlerin de yer aldığı görülüyor.
Rodop ilinde PASOK listesinde daha önceki seçimlerde milletvekili seçilen Ahmet Hacıosman yerini korurken, bu listede ikinci isim olarak, önceki seçimlerde de aday olan Rodop-Evros Genişletilmiş İl Vali Yardımcısı avukat Rıdvan Kocamümin yer alıyor.
Rodop ilinde geçen seçimlerde milletvekili çıkaramayan Yeni Demokrasi Partisi (YDP) ise bu seçimlere önceki seçimlerde de aday olan eski milletvekili avukat İlhan Ahmet ve İdriz Ahmet isimli Türk adaylarla katılıyor.
Eski milletvekili Dr. Mustafa Mustafa'nın aday olduğu Sol İttifak partisi (Syriza) listesinde ise ikinci isim olarak bu kez iktisatçı Celalettin Yurtçu yer alırken, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) listesinde de iş adamı Faik Faik bulunuyor.
İskeçe ilinde de PASOK milletvekili Çetin Mandacı yeniden aday olurken, aynı listede ikinci isim olarak psikolog Seval Osmanoğlu bulunuyor. YDP listesinde ise gazeteci Aysel Zeybek ile Ahmet Bodur, Syriza'da Hasan Malkoç ile Hüseyin Zeybek ve KKE'de de Hamdi Efendi aday olarak yer alıyor.