Güncelleme Tarihi:
Yunan Meclisinde bu gece onaylanması beklenen anlaşmayla yoğun müzakerelerin, çöken koalisyonun ve olaylı gösterilerin ardından iki ülke arasında 1991'den bu yana süregelen sorun çözüme kavuşacak.
Meclisteki onay, iki ülke arasında devam eden müzakerelerin sonucu "Prespa Anlaşması" için son düzlük anlamına geliyor.
Anlaşmanın kabul edilmesinin ardından yeni ismiyle "Kuzey Makedonya" için Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyeliklerinin önünün açılması hedefleniyor.
"İSİM SORUNU"NUN TARİHİ
Başta Türkiye olmak üzere birçok ülke Makedonya'yı anayasal adı olan "Makedonya Cumhuriyeti" adıyla tanısa da Yunanistan'ın itirazı nedeniyle Makedonya 1993 yılında Birleşmiş Milletlere (BM) geçici referans olarak "Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya (FYROM)" adıyla kabul edilmişti.
Yunanistan aynı zamanda 2008'deki Bükreş Zirvesi'nde de Makedonya'nın NATO'dan üyelik daveti almasını veto etmişti.
Yunanistan'ın vetosu nedeniyle AB ve NATO'ya üye olamayan Makedonya, çözüme yönelik son bir yılda attığı adımlarla Avrupa-Atlantik kurumlara entegrasyon yolunu önemli ölçüde açtı.
Gerek Batılı ülke ve kurumların isim sorununun çözümüne yönelik baskısı gerekse iki ülkede de çözümü getirebilecek liderlerin iktidarda bulunması neticesinde, "tarihi" olarak nitelendirilebilecek Prespa Anlaşması'nın imzalanması ile çözüme yönelik ilk somut adım atıldı.
Makedonya'nın adının "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" olarak değiştirilmesini öngören bu anlaşma, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Makedonya Başbakanı Zoran Zaev’in de katıldığı törenle, iki ülke sınırındaki Prespa Gölü kıyısında 17 Haziran 2018'de imzalandı.
Makedonya Meclisi, 20 Haziran 2018'de isim sorununun çözümüne yönelik anlaşmayı onaylarken, NATO aynı gün, 11-12 Temmuz'da Brüksel'de yapılacak zirvede Makedonya'nın ittifaka davet edilmesini oy birliği ile kabul etti. Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov ise 26 Haziran 2018'de yaptığı açıklamada, meclisten geçen anlaşmayı onaylamayacağını bildirdi.
Makedonya, 12 Temmuz 2018'de NATO'dan katılım müzakerelerine başlama davetini resmen aldı. Brüksel'deki zirvede açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Makedonya ile Yunanistan arasındaki isim sorununun çözümüne ilişkin uzlaşmanın, katılım müzakerelerinin başlatılmasının önündeki engeli kaldırdığını söyledi.
İSTİŞARE REFERANDUMUNA GİTME KARARI
Temmuz ayında hükümet ile muhalefet partileri arasında gerçekleştirilen görüşmelerde, anlaşmanın referanduma götürülmesi konusu tartışıldı. Uzun süre uzlaşma sağlanamayan görüşmelerin ardından Makedonya Meclisi 30 Eylül 2018'de istişare referandumu düzenlenmesine karar verdi.
Referandum öncesinde Batılı ülke ve kurumlardan üst düzey isimlerin Makedonya'yı ziyaret etmesi dikkat çekti. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg 6 Eylül'de, Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz 7 Eylül'de, Almanya Başbakanı Angela Merkel ise 8 Eylül'de Makedonya'da temaslarda bulundu.
Aynı ay içinde ayrıca ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, İngiltere'nin Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Makedonya'yı ziyaret etti. Ziyaretlerdeki açık mesaj, "referandumda anlaşmayı destekleyici bir sonuç çıkmasının Makedonya'ya NATO ve AB üyeliği kapısını açacağı" oldu.
30 Eylül 2018'de düzenlenen istişare referandumunda halka "Makedonya ve Yunanistan arasındaki anlaşmayı kabul ederek AB ve NATO üyeliğine var mısınız?" sorusu yöneltildi. Hukuki bağlayıcılığı olmayan referandum, katılımın yüzde 36,91 seviyesinde kalması nedeniyle başarısız oldu. Sandığa gidenlerin yüzde 91,46'sı "evet", yüzde 5,65'i ise "hayır" dedi. Oyların yüzde 2,89'u ise geçersiz sayıldı.
Katılım referandumun başarılı sayılabilmesi için yetersiz olsa da referandumda "evet" oylarının açık ara farkla önde olması, AB ve NATO yetkililerince memnuniyetle karşılandı.
MAKEDONYA ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI
Referandumun ardından anlaşmanın mecliste onaylanması süreci başladı.
20 Ekim 2018'de mecliste yapılan oylamada, Yunanistan ile daha önce varılan anlaşma kapsamında ülkenin adının "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" olarak değiştirilmesini kapsayan anayasa değişikliği önerisi kabul edildi.
Meclis, 11 Ocak 2019'da ise ülkenin adının "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" olarak değiştirilmesini öngören anayasa değişikliklerini onayladı.
Mecliste onaylanan anayasa değişiklikleri, 14 Ocak 2019'da Resmi Gazete'de yayınlandı.
ANLAŞMA YUNANİSTAN'DA SİYASET DÜNYASINI BÖLDÜ
Yunanistan'da ise 2017 yılından bu yana devam eden müzakereler gündemin en önemli maddesini oluşturdu. Yaklaşık 28 yıldır çözülemeyen ve bu süre zarfında politik kaygılarla tabu haline gelen meselenin kapanması için sol ittifak SYRIZA'nın lideri ve Başbakan Aleksis Çipras çözüm sürecinde kararlı bir duruş sergiledi.
Uluslararası arenada yaşanan en önemli sorun ise Makedonya konusundaki çözüm çabaları nedeniyle Yunanistan'ın Rusya ile yaşadığı diplomatik kriz oldu. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, 11 Temmuz 2018'de ülkenin içişlerine karışmakla suçladığı 4 diplomatın 2'si için sınır dışı, 2'si için de ülkeye giriş yasağı kararı aldı. Diplomatların, anlaşmaya karşı gösteri ve tepkilerin büyümesi için çaba harcadıkları iddia edildi.
Öte yandan içeride ise koalisyon ortağı milliyetçi parti Bağımsız Yunanların (ANEL) lideri Panos Kammenos, 13 Ocak 2019'da koalisyon ortaklığından ayrıldığını açıkladı. "Makedonya" ibaresinin komşu ülkenin isminde yer almasına karşı çıkan ve anlaşmayı onaylayacak bir hükümette yer almak istemediklerini belirten Kammenos, Savunma Bakanlığından da istifa etti.
ANLAŞMANIN ONAYLANMASINA KESİN GÖZÜYLE BAKILIYOR
Ortaksız kalan Çipras, anlaşmayı meclise getirmeden önce güvenoyu çağrısında bulundu. Bu talebe yanıt veren ve bir kısmı ANEL üyesi olan milletvekillerinin desteğiyle hükümet görevine devam etmek için güven tazeledi.
Başta ana muhalefet Yeni Demokrasi (ND) partisi olmak üzere siyasi yelpazenin farklı kesimlerinden pek çok parti ise anlaşmanın onaylanmasına çeşitli nedenlerle karşı çıkıyor. Yunanistan Komünist Partisi (KKE), anlaşmanın NATO ve AB tarafından empoze edildiğini savunurken, aşırı sağ Altın Şafak partisi Makedon kimliğinin teslim edilerek ülkeye ihanet edildiğini ileri sürüyor.
Ancak SYRIZA milletvekillerinin yanı sıra çeşitli partilerden yeterli sayıda milletvekilinin desteğiyle anlaşmanın onaylanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
HALKIN ÖNEMLİ KESİMİ ANLAŞMAYA KARŞI
Anlaşmanın, bölgede ülkenin gücünü arttırarak fayda sağlayacağını savunan Yunan hükümeti, "Makedonya" ibaresinin herhangi bir şekilde komşu ülke tarafından kullanılması konusunda sadece muhalefet partilerini değil, toplumun önemli bir kesimini de ikna etmekte zorlanıyor.
Yapılan anketlere göre ise Yunan halkının çoğunluğu "Makedonya" isminin kuzey komşuları tarafından kullanılmasına karşı çıkıyor.
Yunan halkının bir kısmı sorunun, isimin yanı sıra tarih ve kültüre ilişkin olduğunu savunarak, Üsküp yönetimini "Makedon kimliğini" çalmaya çalışmakla suçluyor. Antik dönemde Makedon Kralı olan Büyük İskender'in mirası iki ülke arasında önemli bir rekabet alanı olarak görülüyor.
Öte yandan, Çipras'ın karşısında sadece siyasi rakipleri değil, anlaşmaya karşı açıklamalarda bulunan Ortodoks Kilisesi de bulunuyor.
Bunun en önemli yansıması ise Atina ve Selanik'teki meydanlarda görüldü. Geçen yıl 22 Ocak'ta Selanik ve 4 Şubat'ta Atina'da düzenlenen gösterilerde on bilerce insan meydanları doldurarak "Makedonya Yunan'dır" şeklinde sloganlar attı.
Sonuncusu 20 Ocak 2019'da Atina'da düzenlenen büyük gösteride, göstericilerden "aşırı sağ" oldukları ifade edilen gruplar ile Yunan polisi arasında saatlerce süren olaylar yaşandı.
Yunanistan'da siyasi tansiyonun ve suçlamaların tonunun yükseldiği tartışmalar arasında karar gününe gelindi. Yunan Meclisinde önce anlaşmanın, sonrasında ise yeni ismiyle "Kuzey Makedonya"nın NATO üyeliğine ilişkin protokolün onaylanmasıyla 28 yıldır iki ülke ilişkileri ve Balkanlar'daki dengeleri etkileyen sorunun çözülmesi bekleniyor.