Güncelleme Tarihi:
ABD'nin New Hampshire eyaletinin Hinsdale kasabasında yaşayanlar için Geoffrey Holt tanıdık bir simaydı.
Gününün önemli bir kısmını parlak turuncu çim biçme makinesinin üstüne oturup geleni geçeni izlemekle geçirirdi Holt. Bazen ona el sallarlardı. Holt da bazen aynı şekilde karşılık verirdi. Ama bunun dışında dikkat çekmeyen bir adamdı. Tanıyanların dediğine göre, dikkat çekmemek kendi tercihiydi.
Utangaç ve sessiz bir adamdı. Günlerini kendi prefabrik evinin de durduğu parkta geçirmekten memnundu. Mütevazı hatta kıt kanaat denebilecek bir yaşam sürüyordu. O kadar ki neredeyse herkesin birbirini tanıdığı 4.000 nüfuslu Hinsdale'de bile fark edilmemeyi başarabiliyordu.
Ancak bu adamın çok büyük bir sırrı vardı. Ve bu sırrı ölene kadar saklamayı başardı.
"ASLA TAHMİN EDEMEYECEĞİNİZ O KİŞİ"
Holt geçtiğimiz Haziran ayında 82 yaşında hayatını kaybetti. Ölümünün ardından Holt'un 3,8 milyon dolarlık bir servetin sahibi olduğu, üstelik tüm varlığını Hinsdale kasabasına bıraktığı ortaya çıktı.
Eylül ayında vasiyetnamenin açıklanması, Hinsdale halkında büyük bir şok etkisi yarattı. Ancak romanlarda ya da filmlerde yaşanabilecek bir olay gerçek olmuştu. Kasabanın en silik sakini aynı zamanda en varlıklı hayırseveriydi.
Hinsdale'in yerel yöneticisi Kathryn Lynch, The Washington Post'a yaptığı açıklamada, "Aklıma hemen o meşhur hikâyeler geldi: Yan evde yaşayan milyoner; asla ama asla tahmin edemeyeceğiniz o kişi..." diye konuştu.
The New York Times'a da konuşan Lynch, "119 numaralı karayolunun kenarında oturup trafiği izlerdi. İnsanlar kim olduğunu bilmezdi. Yani şahsen ben adını bile bilmiyordum" dedi.
YAŞADIĞI KASABAYA SONRADAN YERLEŞMİŞTİ
Yakın arkadaşı Edwin Smith'in aktardığına göre, Holt, Indianapolis'te doğmuş ve Massachussetts'in Springfield şehrinde büyümüştü. Uluslararası Amerikan Koleji'nden mezundu. Babası Lee Holt da burada İngilizce profesörüydü.
Holt bir süre Donanma'da görev yapmış, 1960'lı yıllarda Hinsdale'e taşınmıştı. Önce sosyal bilimler ve direksiyon öğretmeni olarak çalışmış ardından bir tahıl değirmeni işletmişti. Emekli olduktan sonra ise prefabrik konutların olduğu parka yerleşmişti. Aynı zamanda parkın sahibi de olan Smith, Holt'un burada tamir, bakım ve bahçıvanlık işlerinden sorumlu olduğunu belirtti.
Birbirlerini 70'li yıllardan bu yana tanıdıklarını ancak Holt parka taşındıktan sonra kapı önünde yaptıkları ayaküstü sohbetler sayesinde yavaş yavaş arkadaş olduklarını belirten Smith, "Holt utangaç bir adamdı, insanlara ısınması zaman alırdı" dedi.
MİNYATÜR TREN MERAKLISIYDI
Smith zaman içinde önemli bir şeyi keşfetmişti: Holt'un içine kapanık tavrının ardında kalıp dökümden üretilmiş otomobillere ve minyatür trenlere tutkulu bir hobi meraklısı yatıyordu. Özellikle otomobil tarihi konusunda çok bilgiliydi. Hem evinde hem de yakınlardaki atölyesinde gittikçe büyüyen bir model tren ve otomobil koleksiyonu vardı.
Doğma büyüme Hinsdale'li olan 78 yaşındaki Smith, "Bununla çok gurur duyardı. 'Bu araba kaç yılından?' diye sorduğunuzda size yılını ve neden o şekilde üretildiğini uzun uzun anlatırdı" dedi.
Hinsdale'de yaşayanların büyük bir kısmı, Holt'un bu yanından habersizdi. Zira yaşlı adam zamanının önemli bir kısmını gözden uzakta yaşıyordu. Smith'in dediğine göre, koleksiyonları haricinde çok mütevazı bir hayatı vardı. Yaşı ilerledikçe sağlık sorunları nedeniyle daha az hareket edebilir hale gelmiş, beraber yaşadığı sevgilisinin 2017'deki ölümü de içine iyice kapanmasında etkili olmuştu.
HAYAT FELSEFESİNİ KIZ KARDEŞİ AÇIKLADI
Zamanının önemli bir kısmını evinde model otomobilleri üzerinde çalışarak ya da motorlu çim biçme makinesiyle parktaki ağaçların arasında dolaşarak geçirmekten memnundu.
Yolun ya da parkın sınırını oluşturan derenin kıyısında oturup çevresini izlemekten keyif alıyor, neredeyse hep aynı eski kıyafetleri giyiyordu. Eski bir otomobili vardı ama neredeyse hiç kullanmıyor, yakınlardaki büyük markete bile çim biçme makinesiyle gidiyordu.
Holt'un California'da yaşayan kız kardeşi Alison Holt da The Washington Post'a yaptığı açıklamada, ağabeyinin çocukluğundan itibaren hep alçak gönüllü ve sessiz bir kişi olduğunu söyledi ve ekledi:
"Bana hayat felsefesinin, 'Kimsenin seni fark etmemesini sağla' olduğunu söylemişti. Öne çıkma, hiçbir şey yapma, böylece kimse seni eleştiremez..."
Holt'un yaşadığı prefabrik ev
ÇOK ZENGİN OLDUĞUNU SADECE BİRKAÇ KİŞİ BİLİYORDU
Holt'un istese bir anda hayatını değiştirebilecek kadar zengin olduğunu çok az kişi biliyordu. Onlardan biri Smith'ti. Holt, 2000 yılı civarında Smith'e kariyerinin başlarında yaptığı bazı yatırımların gayet iyi gelir getirdiğini söylemişti.
Bu açıklama Smith'i hazırlıksız yakalasa da fazla şaşırtmamıştı. Zira Holt düzenli olarak The Wall Street Journal, The New York Times ve Forbes okuyordu. Dolayısıyla akıllı yatırımlar yapmış olması gayet makuldü.
Smith'in dediğine göre Holt'un servetinin temelini 80'lerde işlettiği tahıl değirmeni oluşturuyordu. Brattleboro'da bulunan değirmenin satışından elde ettiği parayı çeşitli fonlara yatıran Holt, vergilerini ödemek dışında yatırım hesaplarından para çekmiyordu.
Tuhaf bir yaşam tarzıydı ancak Holt'un basit alışkanlıklarının sağladığı mutluluğu gören Smith arkadaşına hak veriyordu. Smith bu durumu, "Kendi dünyasını seviyordu, kendi hayatının idaresini elinde tutmaktan hoşlanıyordu. Küçük bir hayatı olduğundan bunu yapabiliyordu" sözleriyle açıkladı ve ekledi: "İnsan gerçekten parası olup olmadığından emin olamıyordu çünkü hiçbir zaman hiçbir konuda övünmezdi. Geoffrey yatırım hesabının 7 basamaklı sayılara ulaştığını öğrendiğinde hiç değişmemişti."
"BURASI ONUN EVİYDİ"
60'lı yıllarda kısa süren bir evlilik yapan Holt'un çocuğu yoktu. Kız kardeşi de paraya ihtiyacı olmadığından mirasını kendisine bırakmasını istememişti. Geniş ailesiyle de çok fazla görüşmeyen Holt'un kardeşiyle konuştuktan sonra parasını Hinsdale'e bırakma kararı aldığını belirten Smith, "Başka ne yapabilirsiniz? Burası onun eviydi" ifadelerini kullandı.
Bu karar, Holt'un nadiren sergilediği bir yanını daha ortaya koyuyordu: Çok nazik ve yardımsever bir insandı Holt. Örneğin, Smith'in dediğine göre, parkın bahçıvanı olduğundan, komşularının çimlerini biçer, bahçelerindeki zararlı otları temizlerdi. Kasabaya yaptığı yardımın zamanlamasını da kendisini ön plana çıkarmayacak şekilde ayarlamıştı.
Eylül 2021'de felç geçiren Holt, 2022'de de sağlığının iyice kötüleşmesi üzerine bir bakım evine taşındı ve Haziran ayında burada hayatını kaybetti. Ölümünden sonra Smith, Holt'un vasisi ilan edildi. Avukatların tavsiyesi üzerine bir süre bekleyen Smith, nihayet Eylül ayında 3,8 milyon doları New Hampshire Yardım Vakfı'na aktardı.
20 YILDAN FAZLA ZAMAN ÖNCE KARAR VERMİŞ
Aslında Holt'un mirasının buraya aktarılacağı 2001 yılında belli olmuştu. Smith, Holt'a bir avukatla görüşüp parayı Hinsdale halkının hatırlayacağı bir şeye yatırmasını tavsiye etmişti. Bunun üzerine vakıfla temasa geçen Holt, yetkililere niyetini ve paranın nasıl harcanacağına taleplerini bildirmişti.
Vakfın yöneticilerinden Melinda Mosier, The New York Times'a, "Hayattayken varlıklarını ölümlerinden sonra kullanılmak üzere fonlara aktaran bağışçılarımız var. Geoffrey Holt'unki gibi hikâyeler, toplumumuzun kalbini ve ruhunu oluşturuyor" dedi.
Mosier şöyle devam etti: "Holt'un benzersiz olan yanı bağışını gizli tutmasıydı. Çok mütevazı bir insandı. Dikkat çekmek ya da tanınmak değil, sadece bağış yapıp kasabamızı daha iyi bir yer haline getirmek istiyordu."
"PİYANGO ÇIKMIŞ GİBİ"
Smith'ten gerçekleri öğrendiğinde çok şaşırdığını söyleyen Lynch, "Piyango çıkmış gibi hissediyorsunuz. Hinsdale'da böyle şeyler hiç olmaz" dedi.
Hinsdale sakinleri de 3,8 milyon dolarlık bağışı ve bağışçıyı duyunca şaşkınlığa uğradı. Kasaba encümeni başkanı Steven Diorio, yoldan geçerken el salladığı kişinin bir multimilyoner olduğunu öğrendiğinde ağzının açık kaldığını belirterek, "Bu, küçük kasabamız için inanılmaz harika bir hediye. Nereden bakarsanız bakın zengin bir kasaba değiliz ve bu para çok büyük bir fark yaratacak" diye konuştu.
Lynch ve Diorio, halihazırda kasabanın yöneticilerinin paranın nereye harcanacağına karar vermeye çalıştığını belirtti. Holt'un vasiyetinde paranın kasabadaki eğitim, dinlenme sağlık ve kültür girişimlerine harcanması öngörülüyordu. Lynch, "Parayla kasabanın meydanındaki saati tamir ettirebilir ya da belediye binasını boyatabiliriz. Ama tıpkı Holt gibi biz de bu parayı tutumlu bir biçimde harcayacağız" diye konuştu.
"UTANIRDI AMA MUTLU DA OLURDU"
Smith ise oyların halen elle sayıldığı kasabaya her seçimde mutlaka sandığa giden Holt anısına bir oy sayma makinesi alınması önerisini getirdi.
Smith, "Geoff oy kullanma konusunda çok hassastı. Bu makine kasabaya faydalı olabilir. Masraflarının seçmenin cebinden çıkması konusunda tereddütlüyüm ama Geoff'in mirası buna harcanabilir. Böylece Geoff'in yapılacaklar listesinden bir madde silinmiş olur" dedi. Diorio, kasabadaki bir yere Holt'un adının verilmesini değerlendirdiklerini de söyledi.
Yetkililer karar vermeye çalışadursun, Holt'un hikâyesi Hinsdale sınırlarını çoktan aştı. İlk olarak Ekim ayında The Brattleboro Reformer gazetesinin gündeme taşıdığı bağış, The Associated Press ajansının geçtiğimiz hafta içindeki haberi sayesinde tüm ABD'de ve birçok yabancı yayında yer buldu.
Peki halen hayatta olsaydı Holt bu haberlere ne derdi? O sorunun cevabını da Smith verdi: "Bence utanırdı ama insanlar yaptığı şeyi takdir ettiği için mutlu da olurdu."