Güncelleme Tarihi:
1936’da kurulan müzenin kendisi tadilatta. Savaşın biteceği ve turistlerin geri geleceği düşünülerek tamir işlerine başlanmış. Bahçesindeyse Suriye’nin çeşitli bölgelerinden gelen tarihi eserler sergileniyor. Ancak aralarından biri var ki müzenin en yeni misafiri; ‘Allat Aslanı’.
POLONYALILARA EMANET
Aslan, UNESCO’nun Koruma Altındaki Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Palmira Antik Kenti’nde yer alıyordu. Tarihi 2 bin yıl öncesine dayanan antik kent 2015’te DEAŞ’ın saldırısına uğramıştı. Bugüne kadar Suriye ordusu tarafından birkaç defa kaybedilip geri alınan kentte çatışmalar hâlâ devam ediyor.
Suriye ordusu askerlerinin paramparça halde bulduğu Allat Aslanı ‘yaralı’ kurtarılarak yaklaşık altı ay önce Şam’daki müzeye getirildi. Aslan, 1977’de Polonyalı arkeologlar tarafından keşfedilmişti. Şimdi bahçede yine Polonyalı arkeologlar tarafından tedavi ediliyor... Parçalar bir araya getirilmeye çalışılırken bir tanrıçayı sembolize eden aslan, yoğun bakımdaki bir hasta görünümündeki haliyle insanın içini acıtıyor.
Aslanın biraz ilerisindeyse Dera ve Kuneytra taraflarından kurtarılan başka eserler var. Yerde mahsun bir şekilde kaderlerini bekleyen eserler yağmalanan Hurran Vadisi’nden. Lübnan ve Ürdün sınırından ülke dışına kaçırılmaya çalışılırken askerler tarafından ele geçirilmişler. Yeni evleri Şam Ulusal Müzesi olacak.
2 BİN YILDIR AYAKTAYDI
BİZE Şam Ulusal Müzesi’ni gezdiren rehber şunları söylüyor: “Palmira Krallığı 2’nci yüzyılda kuruldu. Milattan Sonra 273’te Romalılar tarafından yıkıldı. Sonra 6’ncı yüzyılda Bizanslılar tarafından yeniden yapıldı. O günden bugüne de Müslümanlar tarafından korunuyordu. Son 3-4 yılda ‘Müslüman’ olduklarını iddia eden yabancılar gelip Suriye tarihini soyup yok ettiler. Kadın, erkek, çocuk yaşlı demeden tüm insanları öldürdükleri yetmiyormuş gibi her şeyi yok ettiler. Müslüman kılığına girerek İslam’ı kötü göstermeye çalıştılar. Patlattıkları tapınaklar 2 bin yıldır ayaktaydı.”
2 bin yıldır buradaydı...
Rehber, gelecekle ilgiliyse ümitli... 2019’dan itibaren yeniden akın akın gelecek turistlere rehberlik yapmayı ümit ediyor.
SÜLEYMANİYE’DE HAYAT
ŞAM Ulusal Müzesi’nin komşusu Süleymaniye Camisi ve Külliyesi. Mimar Sinan’ın yaptığı caminin içinde hediyelik eşya satan dükkânlar boş olsa da resim çalışmaları yapan gençler ve yürüyüşe çıkmış aileler ortama hayat veriyor. Caminin bahçesi Osmanlı İmparatorluğu’nun son padişahı Vahdeddin ve İkinci Abdülhamid’in mezarına da ev sahipliği yapıyor. Savaştan nasibini alan Süleymaniye Camisi yorgun ve bakımsız görünüyor.