Yeşil Kart’tan Yetenek Kartı’na

Aslında küreselleşen dünyada rekabet gücünün korunabilmesi için göçün çok önemli bir rol oynadığı bilimsel olarak çoktan kanıtlanmıştır.

Almanya ve nüfusu giderek azalan bazı başka ülkeler için göç gereklidir de.
Yapılan projeksiyonlara göre, şu anda 82 milyon olan Almanya’nın nüfusunun 2050 yılında 60 milyona düşmesinden hareket edilmektedir.
Şu anda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da iş piyasasında Almanya’nın kalifiye elemanlara da ihtiyacı olacaktır.
Almanya’nın önde genel ekonomi kuruluşları adına yapılan araştırmalara göre, 2025 yılına kadar Alman işletmelerin eleman ihtiyacının 3 milyon 500 bini bulmasından hareket edilmektedir.
İşte bunu göz önünde bulunduran Yeşiller, geçen hafta yeni bir Göç Yasası’nın hayata geçirilmesi için hazırlanan tasarıyı tanıttı.
Yeşiller’in tasarısında, Almanya’nın ihtiyacı olan kalifiye elemanlar için Avrupa Birliği (AB) ülkelerden geleceklere öncelik tanınmasının kaldırılıp, herkese eşit şans ve imkan tanınması önerilmekte.
Göç yoluyla geleceklerin, ailelerini beraberinde getirmelerine imkan kılınması öneriliyor.
Aile bireylerinin Almanya’ya gelebilmeleri için Almanca bildiklerini kanıtlamaları koşulunun kaldırılması öneriliyor.
Belirli kriterleri yerine getiren kişilerin, Almanya’ya gelmeden önce bir işyeri bulmaları koşulu aranmasının devre dışı bırakılması öneriliyor.
Yetenek Kartı (Talentkarte) yoluyla Almanya’ya gelmelerine izin verilmesi ve sosyal yardım almadan bir yıl içinde işyeri bulmalarına imkan kılınması öneriliyor.
Kriterlerin ve her yıl kaç kişinin gelmesine ihtiyaç duyulduğunu politikacıların değil; ekonomik, bilim, sendikalar ve Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) temsilcilerinin oluşturacağı bir Göç Komisyonu tarafından saptanması da öneriliyor.
Aslında bu yönde daha önceki yıllarda da bazı adımlar atıldı.

***
Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller’in iktidarda olduğu dönemde Schröder hükümeti, Almanya’da özellikle bilgisayar dalında kalifiye eleman sıkıntısının giderilmesi için Greencard (Yeşil Kart) uygulamasını hayata geçirdi.
Yıllık brüt kazancın minimum 50 bin euro olması öngörüldü.
En fazla 5 yıl çalışma ve oturma izni verilmesi de.
Tabii bu uygulama beklenen ilgiyi görmedi.
Dönemin Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyalet Başbakanı Jürgen Rüttgers’in “Kinder statt Inder” (Hintli yerine çocuklar) diyerek karşı bir kampanya sürdürmesi de etkin bir rol oynadı.
2000-2004 yılı arasındaki bu uygulama çerçevesinde sadece 13 bin 41 bilgi sayar uzmanı Almanya’yı tercih etti.
Hedefe ulaşılamayınca bu uygulamaya son verildi.
2012 yılından beri de Almanya, AB genelindeki Blue Card (Mavi Kart) uygulamasını devreye soktu.
Yüksek okul mezunları için asgari brüt yıllık kazanç olarak 50 bin 800 euro, bazı iş kolları için de 39 bin 624 euro şartı getirildi.
Hala geçerli olan bu uygulamada da hedefe ulaşılamadı.
Çünkü kalifiye elemanlar Almanya’yı değil, kendilerine daha fazla imkan tanınan başka ülkeleri tercih ediyor.

***
Aslında Almanya’ya kalifiye eleman çekmek ve kontrollü göçü yönlendirmek için dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Kanada yıllardır bunu başarılı bir biçimde yürütmektedir.
Meslek tecrübesi, meslek eğitimi, yüksek öğrenim, İngilizce veya Fransızca bilgisi ve yaş gibi kriterleri içeren puan sistemli bir uygulama.
Kanada’yı ziyaret eden ve bu alanda bilgi edinip geri dönen her Alman politikacı yıllardır “Biz de böyle bir uygulama başlatmalıyız” der.
Ama bu şimdiye kadar hep lafta kaldı.
Bir türlü hayata geçirilmedi.
SPD, Kanada modelini içeren bir Göç Yasası’ndan yanadır.
Hür Demokrat Parti (FDP) de öyle.
Sol Parti de yeni bir Göç Yasası’nın hayata geçirilmesini istemektedir.
Başbakan Angela Merkel’in genel başkanlığını yaptığı CDU da.
Ama 2015 yılındaki sığınmacı akını CDU ile kardeş parti konumundaki Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’ni (CSU) göç konusunda da birbirine düşürdü.
İşte bu yüzden Almanya’da şu anda yeni bir Göç Yasası’nın hayata geçirilmesi kolay gözükmemektedir.
Evet, Greencard, Blue Card ilgi görmedi.
Bakalım Yetenek Kartı önerisi ne getirecektir?