‘Yenilenmeye ihtiyacım var’ dedi, 4 kıta, 18 ülke gezdi
Güncelleme Tarihi:
Dr. Seval Türkmen, 17 yıldır Berlin’de kanser araştırmaları yapıyor. Vücudunun ve zihninin yenilenmeye ihtiyacı olduğunu fark edince daha önce hiç görmediği ülkelere gitmeye karar verdi. İşyerinde bir yıl ücretsiz izin aldı, iki sırt çantası hazırladı. Rotasını müziğin tınılarına göre çizdi. Bir yıl içinde dört kıtada18 ülke gezdi. Berlin’den yola çıkan Türkmen, yaşadıklarını Hürriyet’e anlattı:
“ÇOK yorulduğumu fark ettim. Kendimi yenilemek istedim. Macera yaşamak istedim. Bu güvenli ortamın dışına çıkmak, yeni yerler keşfetme kararı aldım. Yeni ülkelerin bana iyi geleceğini düşündüm. Birini sırtıma, diğerini de boynuma asacak şekilde iki çanta hazırladım. Dünyayı tanımak istedim. Bambaşka şeyler yaşamak istedim. Rotamı da müziğin tınılarına göre çizdim. Önce Asya’da başladım. Güney Amerika, Avrupa ve daha sonra da Afrika’ya geçtim.
Hindistan’da yoga eğitimi, Arjantin’de yerinde yaşayarak tango dansı yaptım. Kolombiya’da daldım. İspanya’da hissederek flamenko dansı eğitimi almak istedim, bunu da yaptım. Dünyada tüm dalgıçların uğrak yeri olan Kolombiya’da da dalma dersleri aldım. Sri Lanka’da yüzdüm. Tayland’da kazıklandım. Denizin 18 metre derinliklerine kadar indim. Buzullara çıktım. Çölleri aşıp okyanusa vardım. Güney Amerika’yı kuzeydeki en uçtan güneydeki en uca kadar gezdi. Hiç unutamayacağım anılar topladım.”
BEYNİM ARINDI
“Hindistan’ın güneyindeki Kerala bölgesinde çok sayıda tapınak var. Dağların başında, ormanların arasında kalan tapınaklara ülkeyi gezenler büyük ilgi gösteriyor. Uzun bir ve yorgun yürüyüşten sonra tapınağa ulaştım. Seremoniye katıldım. Anlıma beyaz bir kül sürdüler. İnsanlar öldükten sonra yakılıyor. Geriye de sadece beyaz kül kalıyor. Anla sürülen külle insanlara ‘Siz külden fazla bir şey değilsiniz’ mesajı verilmek isteniyor. Hindistan’ın güney batısındaki Chennai kentine geçtim. Burada tapınakta 10 gün boyunca Vipassana Meditasyonu yaptım. Tanımadığım birisiyle 10 gün bir odaya kapandım. Oda arkadaşımla göz kontağı bile kurmadım. Sabah saat 04.00’te kalkıyordum. İlk meditasyon 04.30’da başlıyordu. 10 gün boyunca aynı odayı paylaştığım kızla onuncu gün ilk kez konuştuk. Oradan berrak bir beyinle çıktım.”
JAPONLAR SAHİCİ
“Tayland’ı sevmedim. Kaosla geçti. Sorunlar yaşadım. Havaalanından itibaren kazıklandım. Önce taksici taksimetrede yazılandan çok daha fazlasını aldı. Alışveriş yaparken kazıklandım. Gümüş diye sattıkları yüzük parmağımda kırıldı. Kaplama çıktı. Kendimi iyi hissetmedim, ayrıldım. Japonya’ya geçtim. Tayland’dan sonra Japonya bana çok iyi geldi. Kimse paranı almaya çalışmıyor. Seni kandırmak için çaba harcayan yok. Tam aksine yardım etmek için varlar. Japonya’da insanlar evrimini tamamlamış gibiler. Hiç yapmacık değiller.”
EN UÇ BÖLGE
“Japonya’dan sonra rotayı Güney Amerika’ya çevirdim. 30 saati aşkın yolculuktan sonra Arjantin’e vardım. Buenos Aires’te 40 gün kaldım. Tangomu geliştirdim. Günde 3-4 saat ders alıyordum. Akşamları da tango merkezlerine gidiyordum. Neredeyse her gün 7-8 saat dans ederek geçti. Buenos Aires tango ateşiyle yanan bir şehir. Bana enerji veren bir romantik bir kent. Gece inen bulutlar şehre yakışıyor. Gezi sırasınca insan birçok sürprizle de karşılaşıyor. Ben de 26 yıl sonra arkadaşımla Buenos Aires sokaklarında karşılaştım.
Kuzey Amerika’nın en kuzeydeki ucu Punto Galliunas’a gittim. Çöl ve okyanusun buluştuğu müthiş bir güzellik. Güney Amerika’nın en uç bölgesi olan Puerto Natalis Tarres del Paire Dağına çıktım. Her yeri buzlarla kaplı. Hollywood filmlerinin kafama kazıdığı önyargılarla gittiğim Meksika sokaklarında ülkeye halkına ne kadar ayıp ettiğimi düşünürken buldum kendimi.
İspanya’da 34 gün boyunca Endülüs bölgesini ziyaretle ve flamenko ile geçirdim. Gezimi Fas’ta tamamladım. Gezi boyunca şunu da fark ettim; dünyanın neresine giderseniz gidin tek başına gezen kadını tuhaf buluyorlar ve şaşırıyorlar.”