Güncelleme Tarihi:
Christchurch'teki Horncastle Arena’da yapılması planlanan ulusal anma töreninin yeni tip koronavirüsün (COVID-19) yayılacağı endişesiyle iptal edilmesinin ardından Nur ve Linwood camilerini ziyaret eden binlerce kişi Müslümanları yalnız bırakmadı. Dünyanın farklı ülkelerinden ve Yeni Zelanda’nın çeşitli kentlerinden Christchurch’e gelen Müslümanların yanı sıra farklı inançlara mensup ziyaretçiler, terör kurbanlarının anısına taziye alanlarına çiçek bıraktı, dua etti ve yıldönümü programlarına katıldı. Resmi törenin iptal edilmesinin ardından Christchurch’e gitmeyen Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, sosyal medya hesabı Facebook’tan, “Bir yıl önce bugün ülkemiz değişti” başlığıyla açıklama yayınladı.
‘DESTEK KALICI OLMALI’
Saldırı ve sonrasıyla ilgili düşüncelerini aktarmak yerine Nur ve Linwood cami imamlarının Christchurch Davetiyesi adlı mesajını paylaşmak istediğini belirten Başbakan Ardern, davetiyedeki, “En içten arzumuz 15 Mart destek selinin kalıcı ve herkese faydası olan bir şeye dönüşmesidir. Büyük hareketler olması gerekmiyor küçük olabilir, küçük ve net değişiklikler. Birine nasıl yardımda bulunabilirim? Kimin bana ihtiyacı var? Kimi savunabilirim?” ifadelerini paylaştı. Saldırı sonrası insanların bir araya gelerek birbirleri arasındaki farklılıkları görmeden dayanışma içinde oldukları ve bunun unutulmaması gerektiği belirtilen bölümlere de yer veren Ardern, “Bugün bir resmi tören yapılmasa da umarım ki hepimiz imamların ve cemaatin sözlerini dikkate alırız ve 15 Mart’ta kaybettiklerimizin onuruna uygun bir şekilde hareket etmeyi seçeriz. En azından onlar için bunu yapmak bizim borcumuz” değerlendirmesini yaptı.
Görev bölgesinde yer alan Christchurch kentini ziyaret eden Türkiye’nin Sidney Başkonsolosluğu İdari ve Sosyal İşler Ataşesi Bilal Aksoy, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, terör mağdurlarıyla bir araya gelerek istişarelerde bulunduklarını söyledi. Yeni Zelanda Hükümet yetkililerinin yanı sıra İslami kurumların yöneticilileriyle de görüştüklerini hatırlatan Aksoy, “Saldırıdan sonra çalışmalarını yoğunlaştıran Müslümanların Linwood Camisi’nin yeniden yapılması, Kur’an-ı Kerim’i Yeni Zelanda’nın yerli halkı Maorilerin diline çevrilmesi konusunda görüşmelerde bulunduk. Din hizmetleri ve din eğitimi konularında müzakere ettik” dedi.
Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019’da Cuma namazı esnasında 29 yaşındaki aşırı sağcı Avustralyalı terörist Brenton Tarrant, otomatik silahlarla terör saldırısında bulunmuştu. Yeni Zelanda ve tüm dünyada tepkiyle karşılanan saldırıda 1’i Türk 51 kişi hayatını kaybetti, 2’si Türk 49 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı “ülke tarihinin en kara günü olarak” niteleyen ve bir sonraki cuma ezanını ulusal kanallardan canlı okutup anma törenine baş örtüsü takarak katılan Başbakan Ardern, davranışlarıyla başta Müslümanlar olmak üzerine dünya kamuoyunun takdirini kazanmıştı.
BİNLERCE SİLAH TOPLANDI
Ülkedeki yarı otomatik her türlü silahın yasaklanması için çıkardığı kanun neticesinde 60 binden fazla silahın toplanmasını sağlayan Ardern, terör ve şiddet içerikli görüntülerin sosyal medya platformlarında dolaşmasının önüne geçmek için yaptığı Christchurch Çağrısı da dünyada olumlu karşılık bulmuştu. Terör saldırısının tüm detaylarıyla ortaya çıkartılması için “her taşın altına bakılacağını” duyuran Ardern’in kurdurduğu Kraliyet Komisyonu saldırıyı soruşturmaya devam ediyor. Saldırının ardından yakalanan ve Auckland kentindeki en üst düzey güvenlikli cezaevinde tutuklu bulunan terörist haziranda terör, cinayet ve cinayete teşebbüs suçlamalarıyla hakim karşısına çıkacak. Teröristin, suçlu bulunması halinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılması bekleniyor.