Güncelleme Tarihi:
Dün ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazetecilere söylediği, Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadeleye “askeri” destek vermeye hazır olduğunu belirten sözlerinin ardından beliren yeni yaklaşım, bugün Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasıyla şekillenecek.
Yarın Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Biden arasındaki kritik toplantıda da somut bir zemine kavuşacak. En sert pazarlık ise İncirlik Üssü için yaşanacak.
Türkiye’nin rehineler nedeniyle şimdiye kadar IŞİD’e karşı mücadeleye açık destek verme konusundaki isteksizliği, rehinelerin hafta sonu serbest kalması ve IŞİD’i Suriye’de de vurmaya başlayan ABD’den gelen yoğun baskılar sonrası değişti. Türkiye’nin önümüzdeki günlerde IŞİD’le mücadeleye askeri destek sunulması dahil sağlayacağı katkıları ise Türk yetkililer “yeni süreç” olarak tarif etti.
IŞİD konusunda Ankara’nın yeni yaklaşımını Hürriyet’e anlatan üst düzey bir Türk yetkili, “Beyaz sayfa demek doğru olmaz. Önceki tutumun yanlış olduğu düşünülebilir. Ama buna ‘yeni süreç’ denilebilir” dedi.
DETAYLAR OLUŞMADI
Türkiye’nin yeni süreçte Erdoğan’ın bahsettiği askeri destek dahil IŞİD’e karşı nasıl bir çerçeve içinde mücadele edeceği henüz netleşmedi. Üst düzey yetkili, bu konudaki detayların önümüzdeki günlerde şekilleneceğini belirterek, “Her şey çok hızlı gelişti. Rehineler hafta sonu salimen döndü. Ardından Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler toplantıları için New York’a geldi. Kapsamlı bir değerlendirme için zaman olmadı” dedi.
Bu konuda Türkiye’nin atacağı adımların Erdoğan’ın New York’ta kaldığı Peninsula Oteli’nde yarın gerçekleşecek Erdoğan-Biden görüşmesinde ele alınıp alınmayacağı konusunda ise yetkili, “O toplantıda, bu yeni süreçte Türkiye’nin atabileceği adımlar ele alınacak ama kesin bir sonuç çıkması zaman alacak. Çünkü Türkiye’ye dönünce toplantıda görüşülen konuların kapsamlı bir değerlendirmesi yapılacak” dedi.
İNCİRLİK PAZARLIĞI
Yetkili, Erdoğan’ın da değindiği “askeri destek” konusuyla ilişkili olarak İncirlik Üssü’nün IŞİD’e yönelik harekâtta nasıl bir rol oynayabileceğine ilişkin yorum yapmadı. Ama İncirlik konusunun, Türkiye’nin üzerinde durduğu Suriye’de “güvenli bölge” oluşturulması fikriyle birlikte ele alınabileceğini belirtti.
Yetkili, “Türkiye, İncirlik’in IŞİD’e karşı kullanımını, Suriye’nin belli alanlarında uçuşa yasak bölge oluşturma şartına mı bağlayacak” sorusuna ise “Olabilir, iki konu bir arada ele alınabilir. Bunlar konuşulabilir” cevabını verdi.
17'NCİ SIRADA
Türk yetkililer, yeni süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitaben yapacağı konuşmanın ise çok kritik olacağını belirttiler. Erdoğan, bugün Genel Kurulun 69’uncu oturumunda, geleneksel olarak Brezilya Devlet Başkanı’nın yaptığı ilk konuşmadan sonra genel kurul üyelerine 17’inci sırada hitap edecek. Ve TSİ 22.00’de başlayacak günün ikinci seansından önce BM kürsüsüne çıkan son lider olacak.
Türk kaynaklar, Erdoğan’ın yapacağı konuşmada BM üyesi ülkelere Suriye ve Irak’ta yaşanan IŞİD krizine BM’nin alışıldık kalıplarının dışında yaklaşma önerisinde bulunacağını belirttiler. Ve iki ülkeye birden yayılan IŞİD tehdidinin geleneksel BM normlarıyla çözülmesinin zor olacağına değineceğini aktardılar.
AFRİKA ÖRNEĞİ
Türk tarafının ilk kez Erdoğan’ın konuşmasıyla ortaya koyacağı bu yeni yaklaşım, uluslararası krizleri devletlerin sınırları çerçevesinde ele alan BM perspektifinin değiştirilmesi düşüncesine dayanacak. IŞİD gibi örgütlerin birden fazla devletin sınırlarına yayılan faaliyetleri de bu yeni perspektifin temel ekseni olacak. IŞİD’in Suriye ve Irak’taki eylemleri, Afrika’daki El Kaide bağlantılı örgütlerin, Nijer, Mali, Moritanya, Cezayir ve Libya’da eşgüdümlü yürüttüğü saldırılar gibi.
HUKUKİ ZEMİN
ABD’nin Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın “Barışın tehdidi, bozulması ve saldırı eylemi durumunda alınacak önlemler” başlığını düzenleyen 7. Bölümü’ndeki devletlerin meşru müdafaa hakkına dair 51. Madde’ye dayanarak gerçekleştirdiği Suriye saldırısına, Türkiye’nin hukuki açıdan bir itirazı yok. Ancak Türk kaynaklar, saldırılarda IŞİD ve Horasan Grubu hedefleri dışında 25 sivilin de öldüğü yönünde haberler olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin önereceği yeni hukuki yaklaşımın, meşru müdafaa hakkını kullanan ülkelerin eylemlerini de daha güçlü bir yasal zemine kavuşturacağına inanıyorlar. Böylece IŞİD’e karşı mücadelenin de daha sağlam bir uluslararası meşruiyet elde edeceğini savunuyorlar.
ABD BEKLEMEDE
ABD tarafı da, Türkiye’nin IŞİD konusunda şimdiye kadarkinden farklı bir çizgi izleyeceğine inandığını, dün ilk kez Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ağzından dile getirmişti. Ve New York’taki Küresel Terörle Mücadele Forumu’nun açılışında konuşan Kerry, Türkiye’nin IŞİD’e karşı çabanın “ön cephesinde” yer alacağını söylemişti.
Aynı gün gazetecilere konuşan üst düzey bir Amerikan yetkilisi ise “Türkiye halen (IŞİD konusundaki) duruşunun ne olacağını belirliyor” diyerek, rehine krizinin çözülmesinin ardından neler yapabileceğini ele almak üzere Türkiye ile görüşmeler olacağını açıkladı.