Güncelleme Tarihi:
‘İç ve dış tehditler’
Suudi Kralı Abdullah’ın (90) ölümünün ardından tahta çıkan Kral Selman bin Abdülaziz (79), üvey kardeşi olan Veliaht Prens Mukrin (69) ve yeğeni olan İkinci Veliaht Prens Muhammed’i (56) hem içte, hem de dışta zor bir dönem bekliyor.
‘Safları sıklaştıralım’
Suriye, Irak ve Yemen’de İran’a karşı vekalet savaşı yürüten Suudiler, IŞİD’e karşı sürdürülen savaşa destek veriyor. Petrol fiyatlarının dibe vurduğu bir dönemde görevi devralan ve Alzheimer hastası olduğu söylenen Kral, ‘safları sıklaştırma’ sözü verdi.
SUUDİ Arabistan Kralı Abdullah’ın ölümünün ardından kardeşinin tahtına geçen Kral Selman bin Abdülaziz, Ortadoğu’nun yakıcı sorunlarını kucağında buldu. Öte yandan, 2012’de birinci veliaht olduğundan beri Suudi Arabistan adına yurtdışı ziyaretlerini kendisi yapan ve son birkaç aydır da kabine toplantılarına başkanlık eden Kral Selman’ın görevine hazır olduğu yorumları da yapılıyor. 79 yaşındaki yeni kralı zorlayacak başlıca meseleler şöyle:
IŞİD: Suriye ve Irak’ta çeşitli bölgeleri kontrolü altında tutan ve geçtiğimiz günlerde Irak’ın Suudi Arabistan’da sınırında saldırı düzenleyerek bir Suudi general ve iki askeri öldüren IŞİD, Suudi Kralı Selman’ın başını ağrıtacak problemlerin başında geliyor. Halihazırda ABD’nin öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyona savaş uçaklarıyla destek veren Suudi Arabistan’ın Kral Selman döneminde de bu çizgisinde değişiklik olması beklenmiyor.
İRAN: Suudi Arabistan’ın Ortadoğu’daki geleneksel rakibi İran ile mücadelesi Kral Selman’ın baş gündemlerinden biri olacak. Özellikle Arap Baharı’nın etkisiyle Bahreyn’de başlayan Şii isyanı ve Suriye’deki içsavaş iki güç arasındaki gerilimi doruğa çıkarmış durumda. Bunun yanı sıra son günlerde Yemen’de İran’a yakınlığıyla bilinen Husilerin, Suudi Arabistan destekli Mansur Hadi yönetimini koltuğundan etmesi Suudi Arabistan-İran nüfuz savaşını körüklüyor. İran Cumhurbaşkanı koltuğuna oturan Hasan Ruhani’nin Batılı ülkelerle nükleer müzakereler konusunda uzlaşmaya yakınlaşmasını Riyad dikkatle takip ediyor.
PETROL: Dünya petrol rezervinin beşte birine sahip olan Suudi Arabistan’ın tüm zenginliği petrole dayanırken, fiyatların düşük seyir izlemesi Riyad’ın sorunlarından biri. Ancak petrol fiyatlarının piyasadaki dalgalanmasının yanında bir başka sorun ülke nüfusu ve ekonomisinin büyümesi. Bu durum, çıkarılan petrolün çeyreğinin iç tüketimde kullanılmasına neden oluyor. Bu da ihraç edilen petrolün miktarını azaltıyor.
İŞSİZLİK: Genç bir nüfusa sahip olan Suudi Krallığı’nın petrol dışında yeni iş alanları ve gelir kaynakları yaratma mecburiyeti ortaya çıkıyor. İşsizlik yüzde 12.4 seviyesinde. Ülkenin yüzde 15’lik Şii nüfusu arasındaki yönetime karşı hoşnutsuzluk da ekonomik sebeplerle birleşerek büyüyor. 28.8 milyonluk ülkenin yüzde 30’unu oluşturan yabancılar ise daha az ücret karşılığında çalışarak Suudi gençlerin iş bulmasını zorlaştıran bir diğer faktör olarak görülüyor.
REFORM İHTİYACI: Devletin resmi ideolojisi olan Vahhabilik ile Batılı ülkelerle kurduğu yakın ilişkiyi dengelemeye çalışan S. Arabistan zorlanıyor. Kadınlara otomobil kullanma hakkı tanınmaması uluslararası basında daha yoğun şekilde gündeme geliyor. Yine verilen kırbaç ve kafa kesme cezaları da Batı’nın tepkisini çekiyor.
İLK MESAJ: Kral Selman ilk açıklamasında “Safları sıklaştırma, birlik ve beraberliği koruma, ümmetimizin davalarını müdafaa etme konusunda gayretli olacağız” dedi.
Veliaht Yemenli cariyeden
SUUDİ Arabistan’ın kurucusu Kral Abdülaziz’in 45 çocuğundan en küçük erkek çocuğu olan Prens Mukrin, yeni Kral’ın Veliahtı olarak ilan edildi. 69 yaşında olan Prens Mukrin, bir ara ülke istihbaratının başında görev almıştı.
KRAL ABDULLAH BU ARAÇLA TAŞINDI
Prens Mukrin, Suudi Arabistan’ın Afganistan, Pakistan, Suriye ve Yemen politikalarının şekillenmesinde rol alan önemli bir isim olarak öne çıkıyor. Suudi Arabistan’ın bölgesel rakibi İran konusunda sert tutumuyla biliniyor.
79 yaşında ve hasta olduğu söylenen Kral’ın halefi ilan edilen Prens Mukrin, yeni dönemde devlete yön verecek önemli bir konumda yer alacak. 2005-12 yılları arasında istihbarat örgütünün başkanlığını yapmış olan Prens Mukrin’in dezavantajı, Yemenli bir cariyeden dünyaya gelmiş olması. Safkan Suud olmadığı, bu nedenle tahtı hak etmediği de konuşuluyor.
Riyad’dan siyasi yorumcu Halid el-Dakhil, “Mukrin, (Selman) kadar muhafazakâr değil, ama iktidarda ne kadar rol oynayabileceğini göreceğiz. Yasalara göre veliaht, Kral’ın tayin ettiğinden daha fazla bir rol üstlenemez” dedi. Geçen yıl Kral Abdullah’a ikinci veliaht olarak atandığında halihazırdaki kralın ekonomik ve sosyal reformlarını sürdürme sözü vermişti. Askeri pilot eğitimi almış olan Veliaht ut çalıyor, astronomiye meraklı. Onu tanıyanlar, birkaç yabancı dil bildiğini ve açık fikirli bir insan olduğunu söylüyor.
Taht yolunda ilk torun
SUUDİ tahtının iki numaralı veliahtı olarak atanan İçişleri Bakanı Prens Muhammed bin Nayif (56), El Kaide’ye karşı verdiği savaşla biliniyor ve cihatçıların düzenlediği suikast girişiminden kıl payı kurtuldu.
Prens Muhammed, 2012 yılında 37 yıldır içişleri bakanı olan babasından bu koltuğu devraldı. Prens şimdiye kadar bu pozisyonu en erken yaşta devralan kraliyet üyesi oldu. 2003-06 yıllarında düzenlenen ölümcül saldırıların ardından Suudi Arabistan’da El Kaide’yle mücadele yürüttü.
Prens Muhammed, son atamaların ardından Suudi Kraliyeti’ni kuran Kral Abdülaziz’in taht sıralamasına giren ilk torunu olma özelliğine sahip oldu. Böylece üçüncü kuşaktan ilk kez bir isim taht sıralamasına girdi.
Prens Muhammed de Kral atanan amcası Selman gibi Kraliyet ailesinin en önemli kollarından biri sayılan Sudayri grubundan geliyor. Kral Abdülaziz’in en çok sevdiği eşi olarak bilinen Hussa bint Ahmed Sudayri’den dünyaya gelen yedi erkek çocuğunun oluşturduğu sülale şimdiye kadar yönetimde önemli rol oynadı.
ABD’de siyaset bilimi okumuş olan Prens Muhammed, CIA dahil çeşitli kurumlarda güvenlik eğitimi almış bir isim. 2009 yılında intihar saldırısına hedef olan Prens Muhammed, eylemden yüzeysel yaralarla kurtulmayı başarmıştı. Saldırıyı ise El Kaide’nin Yemen kolu üstlenmişti.
Hakkında bunama iddiası var
SUUDİ Kralı Abdullah’ın ölümünün ardından yerini Selman Bin Abdülaziz aldı. Selman, Abdülaziz’in en çok sevdiği eşi Hussa bint Ahmed’den dünyaya gelen ‘Sudayri 7’lisi’ diye bilinen 7 erkek kardeşten biri. Kral Abdullah’ın selefi Kral Fahd ve Kral Abdullah’ın iki veliahtı Sultan ve Nayif bu sülaleden geliyordu.
1963’te başkent Riyad’ın valisi olan ve kenti modern bir metropol haline getiren Salman, bu görevini 48 yıl sürdürdü. 2011’de ise Savunma Bakanlığı koltuğuna oturan Selman, bir yıl sonra da veliaht prens unvanını alarak Kral Abdullah’ın ilk sıradaki varisi oldu. 3 eşi olan Selman, 10 erkek ve 1 kız çocuk sahibi. Selman, savunma bakanı olmadan önce de dış politikada aktif bir isimdi. 1980’lerde Afganistan’da Sovyet ordusuna karşı savaşan mücahitlere gönderilen para yardımını organize etti. Afganistan savaşının başlarında bu yardımlar ayda 25 milyon doları buldu. Selman, Bosna Savaşı’nda da Boşnaklar için yardım toplama faaliyetleri yürüttü.
Yeni Kral’ın oğullarından ikisi dikkat çekiyor. Bunlardan biri 1985 yılında NASA ile uzay yolculuğuna çıkan ve ilk Müslüman astronot unvanını alan Prens Sultan. Selman’ın bir diğer ‘parlak’ oğlu ise Prens Halid. Savaş jeti pilotu olan Halid, IŞİD’e karşı Irak’taki hava operasyonlarına katıldı. Daha önce inme geçiren sol kolunu sınırlı kullanan Kral Selman’ın demans belirtisi gösterdiği ise doğrulanmıyor.
Taht kavgası
Suudi Arabistan’ı kurulduğu 1953 yılından bu yana krallığın kurucusu Abdülaziz bin Suud’un oğullarından biri yönetti. Şimdi ise ilk kez tahta torunlardan biri olan Selman’ın öz kardeşinin oğlu Muhammed, ikinci veliaht olarak aday oldu. Bu durumun hanedanın üçüncü kuşak üyelerinin taht üzerinde hak iddia etmesinin önünü açacağı belirtiliyor. Sadece Kral Abdullah’ın 38 çocuğu ve 44 kardeşi olduğu düşünüldüğünde sayısız torun, Suudi Arabistan’ı yönetmek için aday olabilir.
Mısır’da darbeye destek vermişti
SUUDİ Arabistan’da bir dönem sona ererken, Kral Abdullah arkasında ateşler içinde bir Ortadoğu bıraktı. 1982’de birinci veliaht olan Kral Abdullah, tahta üvey ağabeyi Kral Fahd 2005 yılında öldüğünde çıkabildi. Ancak ağabeyinin sağlık durumunun kötü olması nedeniyle ülkeyi fiilen 1995’den beri yönetiyordu.
El Kaide’ye karşı ABD ile yakın bir işbirliği sergileyen Kral Abdullah, hükümdarlığının son döneminde Arap Baharı ile karşı karşıya kaldı. Arap dünyasını ayağa kaldıran eylem süreci Suudi Arabistan’da pek etkili olmasa da komşusu Bahreyn’de hükümeti ciddi şekilde sarstı. Kral Abdullah, Bahreyn’deki olayları bastırmak için Suudi ordusunu bu ülkeye gönderdi.
Suriye’de ise tam tersi bir tutum alan Kral Abdullah, Beşar Esad karşıtı Sünni muhaliflerin en büyük destekçilerinden oldu. Mısır’da Müslüman Kardeşler iktidarına karşı tavır alan ve dönemin Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah Sisi’nin darbesine destek veren Kral Abdullah, Müslüman Kardeşler karşıtlığını tüm Ortadoğu’da sürdürdü. Suudi Kral, Filistin meselesine mesafeli duruşu ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına sessiz kalışı nedeniyle İslam dünyasından da tepki gördü.
Kral’ın reformcu olup olmadığı konusunda da görüş ayrılığı var. Uluslararası Para Fonu Başkanı Christine Lagarde, Abdullah’ın ‘kadın hakları avukatı’ olduğunu savundu. Ancak İnsan Hakları İzleme Grubu, Abdullah’ın reform girişiminin genellikle sembolik olduğunu savundu.