Güncelleme Tarihi:
Günümüzde çocuk sahibi olma yaşı artıyor. Kadınlar da erkekler de çok genç yaşta anne-baba olmak yerine, daha ileriki yıllarda bebek planlaması yapıyor. Hayat koşulları, iş yoğunluğu, kariyer planlaması, tam anlamıyla hazır hissettikten sonra çocuk yapma düşüncesi gibi sebepler ebeveyn olma yaşını ileri taşıyor.
Öte yandan yapılan yeni bir araştırma, geç yaşta baba olmakla ilgili çok ilginç veriler ortaya koydu. Araştırmaya göre yaşlı erkeklerin spermlerindeki mutasyonlar çocuklarına geçebiliyor, kalp hastalığı ve otizme neden olabiliyor.
Kaliforniya Üniversitesi San Diego Tıp Fakültesi’nde yer alan araştırmacılar, her 15 erkekten bir tanesinin sperm DNA yapısında mozaisizm adı verilen mutasyon saptadı. Bu sperm mutasyonlarının çocuklarda kalp hastalığı, otizm ve epilepsi gibi doğumsal bozukluklara yol açabilme riskinin ise yaşlı erkeklerde daha yüksek olduğu kaydedildi.
OTİZM VAKALARININ YÜZDE 10 İLA 30’U SPERM MUSTASYONU KAYNAKLI
Onlarca yıllık araştırmalara rağmen, otizmin nedenleri günümüzde hala tam olarak bilinmiyor, hem genetik hem de çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülüyor. Bununla beraber son araştırmalar spermlerde meydana gelen mutasyonun, otizm vakalarının yüzde 10 ila 30’unun nedeni olabileceğini öne sürüyor.
Çalışmanın baş yazarı Dr. Martin Breuss, kanın aksine spermde mozaisizmin yaşla beraber değişmediğini söylüyor ve ekliyor: “Yaşlı ve genç erkekler arasındaki karşılaştırma, mutasyonlarda çok az farklılık gösterdi. Araştırmada, bu mutasyonların muhtemelen baba bir embriyoyken ortaya çıktığını ve mutasyonların adamın çocukları olana kadar tespit edilmeden kalabileceğini keşfettik.”
Yani aslında sperm mutasyonlarının her erkekte gerçekleşme ihtimali var. Ancak bu mutasyonların çocuklarda sağlık sorununa sebep olma olasılığı yaşlı erkeklerde daha fazla.
BİYOLOJİK SAAT KADINLARA ÖZGÜ DEĞİL
Tüm dünyada yaygın inanışın aksine, araştırmalar erkeklerin de biyolojik bir saati olduğunu gösteriyor. Doğurganlık tedavisi gören 4.300 çiftin verilerini analiz eden Londra'daki Üreme ve Genetik Sağlık Merkezi tarafından yapılan çalışma, baba 50 yaşın üzerindeyse canlı doğum olasılığının üçte bir oranında düştüğünü buldu.
Doktor Jeff Foster, "Bir erkek olarak tüm hayatınız boyunca sperm üretiyorsunuz, yani teoride 90'lı yaşlarınızda bir çocuğa baba olabilirsiniz. Ancak sorun şu ki, sperm kalitesinin 20'li yaşlarınızdan itibaren düşmeye başlıyor" diyor ve ekliyor:
"30 yaşından itibaren ise testosteronunuz doğal olarak azalmaya başlar. Yani erkekler de yaşlandıkça daha az doğurgan hale gelirler."
'ERKEKLER KADINLARDAN DAHA ŞANSLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR AMA…'
Araştırma sonuçlarını inceleyen Prof. Dr. Ege Can Şerefoğlu, önemli noktaları hurriyet.com.tr için anlatıyor.
Son yıllarda değişen yaşam koşullarımız nedeniyle birçok çiftin anne-baba olma hayalini ileri yaşlara ertelediğinden bahseden Şerefoğlu, “Eskiden çiftler yirmili yaşlarda çocuk sahibi olurken; ekonomik sıkıntılar, kariyer kaygıları, kişisel tercihler nedeniyle günümüzde kırklı yaşlardan sonra çocuk sahibi olmayı tercih eden çiftlerin sayısı hayli fazla” diyor.
“Kadınların yumurta rezervlerinin kırklı yaşlarda azaldığı herkesçe biliniyor. Birçok bilinçli kadın otuzlu yaşlara geldiklerinde çocuk sahibi olmak için acele etmeye başlıyor veya yumurtalarını dondurmak suretiyle önlem alıyor” diyen Prof. Dr. Şerefoğlu, her ne kadar erkekler üreme açısından kadınlardan daha avantajlı olduklarını ve yaşamlarının sonuna kadar sağlıklı sperm üretebildiklerini düşünseler de güncel çalışmaların bu fikrin çok da doğru olmadığını gösterdiğinin altını çiziyor.
‘HER GÜN HEPİMİZİN HÜCRELERİNDE MUTASYONLAR MEYDANA GELİYOR’
Araştırmada her 15 erkekten bir tanesinin sperm DNA yapısında mozaisizm adlı mutasyonlar saptandığından, çocuklarda kalp hastalığı, otizm ve epilepsi gibi doğumsal bozukluklara yol açabilecek bu sperm mutasyonlarına sahip erkeklerin yaşlarının ileri olduğundan yukarıda da bahsetmiştik.
“Mozaisizm olarak adlandırılan hücre mutasyonu nedir?” diye sorduğumuz Ege Can Şerefoğlu, “Hepimiz anne rahminde gelişmeye başlayan tek bir hücreden köken alıyoruz. Dolayısıyla tüm hücrelerimizin genetik yapısı aynı. Ancak bazen hücrelerin çoğalması sırasında genetik yapımızda mutasyonlar meydana geliyor ve bedenimizde farklı genetik özellik taşıyan hücreler oluşuyor. Aynı bedende ortaya çıkan bu genetik çeşitliliğe mozaisizm deniyor” cevabını veriyor.
Şerefoğlu, “Her gün hepimizin hücrelerinde ufak tefek mutasyonlar meydana geliyor ancak genetiği bozulmuş bu hücreler ya kendilerini imha ediyorlar ya da bağışıklık sistemi tarafından yok ediliyorlar” diyor ve ekliyor: “Mutasyona uğramış bazı hücreler ise kontrolden çıkıp çoğalmaya devam ediyor ve kanser gibi hastalıklara yol açıyorlar.”
‘BİR ERKEK ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR SPERM ÜRETEBİLİR’
Sperm mutasyonu konusunu daha detaylı anlatan Prof. Dr. Şerefoğlu, “Kadınlar doğdukları andan itibaren belli bir yumurta sayısına sahiplerdir ve menopoza girene kadar bu yumurtaları tüketirler. Kadınların aksine erkeklerde sperm öncü hücreleri sürekli bölünerek çoğalır ve sağlıklı bir erkek ömrünün sonuna kadar sperm üretebilir” diyor.
Fakat maruz kalınan radyasyon ve kimyasal maddeler nedeniyle ileri yaşlarda üretilen spermlerin DNA yapısında mutasyonlar ortaya çıkabildiğinin altını çizen Şerefoğlu, “Sağlıklı beslenen, düzenli egzersiz yapan, radyasyon ve kimyasal maddelere maruz kalmayan erkeklerde ise bu mutasyonlar çok daha az görülüyor” şeklinde konuşuyor.
‘KIRKLI YAŞLARDAN ÖNCE SPERMLERİNİZİ DONDURUN’
Ege Can Şerefoğlu, ileri yaşlarda üretilen genetik açıdan sağlıklı olmayan spermler ile gebelik sağlandığında, doğacak çocukta nöro-psikolojik ve kalp-damar hastalıklarının daha fazla görüldüğünden bahsediyor be şu önerilerde bulunuyor:
“Özellikle kırklı yaşlardan sonra çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerin sperm mutasyonları açıdan daha fazla riskli oldukları belirtiliyor. Bu nedenle çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerin kırklı yaşlardan önce bir tüp bebek merkezine başvurarak spermlerini dondurması, çocuk sahibi olmak istediğinde ise bu donmuş sağlıklı spermleri kullanması öneriliyor.”