Güncelleme Tarihi:
Geçen yıl Suriye’den Almanya’ya sığınmacı olarak gelen ve başvurusu kabul edilen Jaber Albakr’ın terör örgütü Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ile yakın ilişik içinde olduğu ve Almanya’da saldırıda bulunma planları yaptığı bilgisi ulaştırıldı.
Hatta saldırının hedefinin Berlin’deki iki havaalanından biri olduğu bile söylendi.
Devreye Federal Kriminal Dairesi (BKA) girdi.
Jaber Albakr’ın peşine düşüldü.
Yakın takibe alındı.
Şüpheler iyice artınca da Jaber Albakr’ın Chemnitz’de oturduğu binanın çevresinde yoğun önlemler alınarak geçen hafta cumartesi günü geniş kapsamlı bir operasyon düzenlendi.
Başka birinin kiraladığı ve terör zanlısının da oturduğu konutta 1.5 kilo patlayıcı madde bulundu.
Ama Jaber Albakr yoktu.
Özel timi de atlatıp kayıplara karışmıştı.
İki gün sonra Jaber Albakr’ın yakalandığı haberi geldi.
Leipzig’de rastladığı Suriyeli başka bir sığınmacıya mümkünse onların yanında gecelemek istediğini söyledi.
O da kabul etti.
Ancak eve geldikten sonra beklenmedik misafirin, Alman polisi tarafından her yerde aranan terörist zanlısı olduğunu saptadı.
İki arkadaşına haber verip eve gelmelerini istedi.
Üçü birden Jaber Albakr’ın kollarını ve ayaklarını kabloyla bağlayıp polise telefon ettiler.
Ama emniyet yanıt vermedi.
Bunun üzerine Suriyeli sığınmacılardan biri polise gidip olup bitenleri anlattı.
Leipzig polisi de kendilerine teslim edilen zanlıyı evden alıp cezaevine (JVA) götürdü.
Ertesi gün Jaber Albakr avukatıyla görüştürüldü.
Daha sonra da bir tercüman aracılığıyla da bir psikologla.
Hem psikolog hem de cezaevi yönetimi intihar etme tehlikesi yok teşhisini koydular.
Bu yüzden de sürekli olarak izlenebileceği bir yanı camlı hücre yerine, her tarafı kapalı bir hücreye yerleştirdiler.
Başlangıçta her 15 dakikaya bir kontrol edildiği halde, intihar etme tehlikesi yok teşhisi nedeniyle cezaevi yönetimi bu süreyi 30 dakikaya çıkardı.
Çarşamba sabahı Jaber Albakr duşunu yaptı.
Bütün günü hücresinde geçirdi.
Saat 19.30’da yapılan kontrol sırasında şüphe uyandıran bir durum görülmedi.
15 dakika sonra tesadüfen hücreye giren ve cezaevinde mesleki eğitim yapan bir genç, Jaber Albakr’ın kendini tişörtle asarak intihar ettiğini gördü.
Derhal ilgililere haber verdi.
Hayata döndürmek için uzun süre çaba gösterildi.
Ama Jaber Albakr ölmüştü.
Aslında bu Saksonya Eyaleti’ndeki cezaevlerindeki ilk intihar değildi.
2015 yılının başlarından beri 4 tutuklu intihar etmişti.
Apaçık Leipzig Gençlik Cezaevi yönetimin ihmali vardı.
Hatta suçu.
Ama ihmal ve suçu kabul etseler de, sorumlulardan hiçbiri de istifaya yanaşmadı.
Bu gelişmeleri izlerken kendi kendime “Şayet böyle bir şey Türkiye’de olsaydı, Alman politikacılar neler neler söylerdi” dedim.
Tabii, “Alman medyası ve özellikle de Sol Parti insanların hayal gücünü zorlayacak ne kadar da farklı ve abartılı ‘komplo teorileri’ üretirdi” de dedim.