Ya karanlık kafalar nasıl değişecek?

FEDERAL Anayasa Mahkemesi, Eyaletler Meclisi’nin özgürlükçü demokratik temel düzen için bir tehlike ve tehdit oluşturduğu gerekçesiyle NPD’nin yasaklanması için yaptığı başvuruyu dün karara bağladı.

Mahkeme, her ne kadar NPD’li üye ve yandaşları, yabancı düşmanı bir tutum sergileseler de, sığınmacılara ve sığınmacı yurtlarına saldırırsalar da, bunun özgürlükçü demokratik temel düzeni devre dışı bırakma, ortadan kaldırma gibi bir davranış anlamına gelmeyeceğine karar verdi.

Federal Anayasa Mahkemesi, düşünce ve dünya görüşünün yasaklanamayacağının altını da çizdi.

Alman Anayasası’nın 21’inci maddesinin 2’nci bendinde, “Amaçlarına ve taraftarlarının tutumuna göre, özgürlükçü demokratik temel düzeni zedelemek ve ortadan kaldırmak veya Almanya Federal Cumhuriyeti’nin varlığını tehlikeye sokmak eğilimi gösteren siyasi partiler Anayasaya aykırıdır. Anayasa’ya aykırılık hakkında Federal Anayasa Mahkemesi karar verir” denilmektedir.

İşet Federal Anayasa Mahkemesi, her ne kadar bazı yönetici, üye ve taraftarlarının eylemlerinde ve davranışlarında suç unsuru saptansa da, NPD’nin Almanya Federal Cumhuriyeti’nin varlığını tehlikeye sokmasının mümkün olmadığına karar verdi.

***

Aslında NPD’yi yasaklama girişimi hiç de yeni bir şey değildir.
Hitler döneminin Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin (NSDAP) ilkelerini savunagelen NPD, Almanya Federal Cumhuriyeti’nde 1964 yılında kuruldu.
Bir yıl sonra yapılan Federal Meclis (Alman Parlamentosu) seçimlerinde oyların ancak yüzde 2’sini alabildi.

Ancak 1966 yılında yüzde 5 barajını aşarak Hessen ve Bavyera Eyalet Parlamentolarına girdi.
1967 yılında da Bremen, Rheinland-Pfalz, Aşağı Saksonya ve Schleswig-Holstein Eyalet Parlamentolarına.
1968 yılında da Baden-Württemberg’de toplam oyların yüzde 9.8’ini alarak Eyalet Parlamentosu’na girdi.
Bir yıl sonra yapılan Federal Meclis seçimlerinde yüzde 4.3 oranında oy aldı.

İki Almanya 3 Ekim 1990 tarihinde resmen birleştikten sonra NPD, özellikle eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan eyaletlerde güçlendi.
Saksonya’da ve Meclenburg-Vorpommern’de Eyalet Parlamentolarına girdi.
1990’lı yıllarda NPD tarafından girişilen yabancı düşmanı saldırıların artması üzerine, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller’in Gerhard Schröder başbakanlığında oluşturduğu Federal Hükümet, bu partinin yasaklanması için Federal Anayasa Mahkemesi’ne resmen başvuruda bulunma kararı aldı.

Bu kararı hem Eyaletler Meclisi hem de Federal Meclis destekledi.
Ancak bu partinin yönetiminde Federal Anayasa Koruma Teşkilatları ile Federal Kriminal Dairesi’nin köstebekleri olduğu gerekçesiyle Federal Anayasa Mahkemesi başvuruyu geri çevirdi.
Evet, işte NPD yasağı ikinci kez Karlsruhe’den, yani Federal Anayasa Mahkemesi’nden döndü.

Böylece 1952 yılındaki Sosyalist İmparatorluk Partisi (SRP) ile 1956 yılındaki Almanya Komünist Partisi (DKP) yasağına yeni bir yasak eklenmedi.

***

Evet, özgürlükçü demokratik temel düzeni ortadan kaldırmak isteyen parti veya örgütler tabii yasaklanmalıdır.
Devlet kendisini dıştan olduğu kadar içten gelecek tehdit ve tehlikelere karşı da savunabilmelidir.

Ama bir partiyi yasaklamak çözüm değildir.

Çünkü insanların kafalarının içindekileri yasaklamak mümkün değildir.
Irkçılığı savunan, yabancı düşmanlığı yapan NPD yandaşlarının kafalarının içinden geçenleri yasaklamak parti yasağıyla mümkün olamayacağına göre, bu karanlık kafaları değiştirmek için daha fazla çaba gösterilmelidir.
Bu Almanya’nın da, Almanların da ve bu ülkede yaşan hepimizin çıkarınadır.