Güncelleme Tarihi:
Çin Devlet televizyonu CCTV'ye göre Xi, bugün yaptığı açıklamada, Pekin'in askeri kapasitesini ve savaşa hazırlığını kapsamlı bir şekilde güçlendireceği aktarıldı.
Xi'nin, Çin'in güvenliği giderek daha istikrarsız ve belirsiz hale geldi diyerek ülkenin her an savaşa hazır olması gerektiğini vurguladı. Xi'nin uyarısı, Çin'in yurtdışındaki çıkarlarını savunması ve daha fazla çatışma olasılığını artırması çağrısı yaptığı sırada geldi. Xi'nin Çin'in bir savaşa hazırlanmaya odaklanacağını açıklaması, Pekin'in Tayvan adasını işgal edebileceği korkusunu da artırmış durumda.
İLK HEDEF: TAYVAN’IN İLHAKI
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisine ve ordusuna sahip olan Çin, defalarca Tayvan'ı zorla ilhak etme tehdidinde bulunmuştu.
Kısa süre önce, Çin Komünist Partisi anayasasına Tayvan'ın bağımsızlığına "karşı çıkmak ve caydırmak" ve "tek ülke, iki sistem" politikasını kararlılıkla uygulamakla ilgili bir satır eklemişti. Bu maddeye göre Çin tehdit gördüğü halde Tayvan adasına askeri bir müdahaleyi meşrulaştırmış olacak.
“BÖLGEDE BÜYÜK BİR SAVAŞ ÇIKARABİLİRLER”
Uzmanlara göre eğer Çin, Tayvan'a saldırırsa büyük bir bölgesel çatışma kesin olacak. Tayvan’a silah ve savunma anlamında destek sağlayan en yakın müttefik ABD’nin çatışmaya angaje olması ilk seçenek olarak gözüküyor. İkinci büyük güç olarak ise Japonya’nın Tayvan yanında olacağı söylenenler arasında. Coğrafi yakınlık nedeniyle Japonya’nın çatışmaya dahil olması diğer bölge güçlerini harekete geçirebilir.
ABD, Çin'in söylemlerine karşı adım atarak Avustralya'ya nükleer başlığa sahip bombardıman uçakları konuşlandıracağını açıklayarak Çin'in tehditlerine yanıt verdi.
Pekin, uzun süredir taraflar arasında bir tampon bölge olan Tayvan Boğazı'nın orta hattına gemiler ve uçaklar göndererek tansiyonu artıracak girişimlerde bulunuyor.
Çin ayrıca, dünyanın en çok seyahat edilen deniz rotalarının azılarında ada çevresinde test bölgeleri ilan ederek Tayvan'a açıklarına 4 füze testi gerçekleştirmişti bu füzelerden bazıları Japonya'nın münhasır ekonomik bölgesine düşerek, iki ülke arasında gerilime neden olmuştu.
Geçen ay ABD Deniz Operasyonları Şefi Amiral Michael Gilday, Çin'in Washington'u ve dünyayı şaşırtabilecek bir adım atmasının muhtemel olduğunu belirterek bu yıl içinde Tayvan'ı işgal edebileceği konusunda uyarılarda bulunmuştu.
Tayvan kıyılarında hava ve deniz yoluyla yapılan askeri tatbikatlar sırasında Gilday şunları söyledi:
"Bu sadece Xi’nin aksiyonları değil, Çinlilerin nasıl davrandığı ve ne yaptıklarının da bir göstergesidir. Son 20 yılda gördüğümüz şey, yapacaklarını daha önceden söylemeye başlamalarıdır.”
“NÜKLEER SİLAHLARI TÜM ÜLKELERİ TEHDİT EDİYOR”
Çin ordusu, Ağustos 2021'de nükleer başlıklar taşıyabilen hipersonik hava aracına sahip "kesirli yörünge bombardımanı" sistemi kullanan bir roket fırlattı.
Test, ABD'yi hayrete düşürmüş ve Çin'in kapasitesinin daha önce bilinenlerin çok ötesinde olduğunu göstermişti. Pekin’in ayrıca uyduları düşürme veya yörüngeden çıkarma yeteneklerini de geliştirdiği biliniyor.
Çin Komünist Partisi, son on yılını savaş gemileri ve hangarlarla donatılmış son derece gelişmiş askeri yapay adalar inşa etmeyle geçirdi. Üsler, Xi'nin, Pekin'in 'Nine Dash Line’ olarak adlandırdığı sınırlar içinde, Güney Çin Denizi'nin tamamı üzerinde toprak ele geçirmesinin bir parçası. Xi, denizleri kontrol ederek, komşu ülkeleri, verimli balıkçılık alanları ve her yıl 5 trilyon dolarlık malın geçtiği nakliye yolları üzerinde güç oluşturmayı amaçlıyor.
ULUSLARARASI TAHKİM MAHKEMESİ: ULUSLARARASI SULARDA BÖYLE BİR ALAN YOK
Tüm bunlar olurken ilan edilen ‘Nine Dash Line’ hattının ise uluslararası her hangi bir geçerliliği bulunmuyor. Güney Çin Denizi’nde 9 hattan oluşan bu hat tamamen Çin’in kendi kendine ilan ettiği bir alanı kapsıyor. Pekin'in iddialarının uluslararası hukukta hiçbir temelinin olmaması ve uluslararası bir tahkim mahkemesi tarafından reddedilmiş olması bölge ülkelerini hukuki haklarını savunmaya yönlendiriyor. Tayvan, Filipinler, Malezya ve Brunei'nin hepsinin aynı okyanus üzerinde rekabet alanı bulunurken, Çin bu ülkelerin hiçbir hakkı olmadığını iddia ediyor. Yaşanan gerilimlerde ise Çin askeri müdahale tehdidini yinelemekten çekinmiyor.