WP: Türkiye'nin AB'ye katılma süreci zayıflayabilir

Gazete, dün Nobel edebiyat ödülüne layık görülen romancı Orhan Pamuk hakkında daha önce Türkiye'de açılan davanın da Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı çıkan çevreler tarafından kullanıldığını belirtti.

Washington Post, Paris çıkışlı haberinde, Pamuk'a Nobel ödülü verilmesinin kararlaştırıldığı saatlerde Fransız meclisinin de söz konusu yasa teklifini kabul ettiği hatırlatılarak, "500 bin Ermeninin yaşadığı Fransa'da geçen bu tasarı, Türkiye'nin AB'ye alınmasına karşı devam eden korkuyu yansıtıyor. Türkiye'nin 25 üyeli bu birliğe katılmak için fazla büyük, fazla fakir ve fazla Müslüman olduğuna ilişkin kaygılar, AB anayasasının Fransa ve Hollanda'da geçen yıl yapılan referandumlarda reddedilmesinde önemli rol oynadı" ifadeleri kullanıldı.

"İLİŞKİLER ZEDELENEBİLİR"

Gazete, "Fransız meclisinin kararı, Türk-Fransız ilişkilerini zedeleyebilir ve Türkiye'nin AB'ye katılma sürecini zayıflatabilir" yorumunda bulundu.

Türkiye'nin Fransız meclisinin adımına sert tepki gösterdiğini anlatan Washington Post, bazı Türk milletvekillerinin bir ara "Cezayir soykırımı" başlıklı bir yasayla misillemede bulunulmasını önerdiğini, ancak daha sonra bundan vazgeçildiğini kaydederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Biz, pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz" sözüne yer verdi.

Gazeteye konuşan Londra'daki Avrupa Reformu Merkezi kuruluşunun başkanı Charles Grant, "Bence Fransız meclisinin böyle bir yasa teklifini kabul etmesi tamamen saçma. Tarihte o kadar çok grup tarafından o kadar çok katliam yapıldı ki, bunlardan biri için yasa kabul etmek ve diğerlerine dokunmamak çocukça" dedi.

ORHAN PAMUK

Washington Post, Nobel ödülüne layık görülen Orhan Pamuk hakkında daha önce açılan davaya ilişkin olarak da "Bu konu, Türkiye'nin insan hakları durumuna saldırmak için, Türkiye'nin AB'ye katılmasına karşı çıkanlarca kullanıldı" yorumunu yaptı. Pamuk'a Nobel ödülü verilmesinin, Türk sanatçıları ve yazarları tarafından, "Türk edebiyatının artık bir tarz olarak ortaya çıktığının işareti" olarak değerlendirildiğini anlatan gazete, buna karşılık bazı yorumcu ve uzmanlara göre, "İsveç Kraliyet Akademisi'nin seçiminde, Türkiye'nin insan hakları durumuna işaret etmeyi amaçlayan bir siyasi gündemin açıkça rol oynadığını" yazdı.

Avrupa Reform Merkezi'nin başkanı Grant, "Bence bu, siyasi bir mesaj. Pamuk, Türkiye'deki eğitimli, liberal aydınlar nezdinde bile pek popüler değil ve kendisinin Türk kökenlerinden kopuk olduğuna ilişkin bir görüş var. Nobel ödülünü alması da onu daha popüler hale getirmeyecek" dedi. Gazete, İsveç Kraliyet Akademisi başkanı Horace Engdahl'in ise seçimlerinde siyasi bir motivasyonun bulunmadığını söylediğine işaret etti.