Güncelleme Tarihi:
New York’un en fazla Türkün yaşadığı en büyük ilçesi Brooklyn’in Belediye Başkanı Eric L. Adams’ın, bu İstanbul’a üçüncü gelişi. “Gözlerimi kapatıp İstanbul’un seslerini dinlediğimde kendimi Brooklyn’de bir caddesinde durmuş şehri dinliyor gibi hissediyorum” diyecek kadar İstanbul hayranı. Öyle ki Brooklyn’de doğup büyümüş olan ünlü yönetmen Woody Allen’a mektup yazıp bir sonraki filmini İstanbul’da çekmesi gerektiğini söyleyeceğini anlatıyor.
Üsküdar Belediyesi’yle kardeş şehir protokolü imzalamak üzere Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in davetlisi olarak şehre gelen Brooklyn Belediye Başkanı Eric L. Adams’la İstanbul’la New York arasındaki benzerlikleri ve Türklerin Brooklyn’deki varlığını konuştuk:
İKİ ŞEHRİN BENZERLİĞİ ÇEŞİTLİLİĞİ
Brooklyn’deki Türk toplumuyla nasıl bir iletişiminiz var?
- Brooklyn’de yaşayanların yüzde 47’si, yani neredeyse yarısı evlerinde İngilizce dışında başka bir dille konuşuyorlar. Türk toplumu da bu çeşitliliğin bir parçası. Türk müziğinden tutun da Türk yemeklerine, Türklerin iş hayatındaki girişimciliğine kadar Türklerin Brooklyn’in gelişmesindeki etkisi çok büyük.
İstanbul’la New York ve Brooklyn arasında ne gibi benzerlikler gözlemliyorsunuz?
- İstanbul’a, New York’a ve Brooklyn’e baktığınızda aklınıza ilk gelen kelime ‘çeşitlilik’ oluyor. Ortak yanları, farklı grupların bir arada tek bir çatı altında yaşamalarını sağlayabilen şehirler olması. İstanbul caddelerinde yürüdüğünüzde başı kapalı kadınlar da görüyorsunuz, tam tersini de. Brooklyn de aynı bu şekilde. Farklı gruplar, başı açıklar, kapalılar, kipa takan Yahudiler, sinagoglar, kiliseler, camiler görüyorsunuz. New York da Brooklyn de tıpkı İstanbul gibi hızlı büyüyen, hayatın hızlı aktığı, şehirler. Gözlerimi kapatıp İstanbul’un seslerini dinlediğimde kendimi Brooklyn’i dinliyor gibi hissediyorum, aynı sesleri duyuyorum.
BROOKLYN’DE TERÖR VE ÇETELER
Terör tehditlerinin arttığı bir dönemden geçiyoruz, siz bu tür tehditlere karşı büyük metropollerde ne gibi önlemler alınması gerektiğini düşünüyorsunuz?
- Bu konu Brooklyn’de çok büyük endişe kaynağı. Çok sayıda genç, yaşadıkları yerlerde bir gelecekleri olduğuna inanmadıkları için radikal akımlara kapılıp gidebiliyor. Brooklyn’deki bir diğer terör tehdidi de sokak çeteleri. Amacımız bu gençlere ulaşabilmek, onlara toplumun bir parçası gibi hissedebilecekleri imkanlar yaratmak. İnsanların şiddete yönelmemesi için son derece proaktif önlemler almalıyız. Amaç sadece teröre tepki vermek değil, aynı zamanda terörün beslenebileceği ortamların yaratılmasını önlemek olmalı.
ÜSKÜDAR’LA KARDEŞLİK
Üsküdar Belediyesi’yle ‘kardeş şehir’ oldunuz, nasıl bir işbirliği yapmayı düşünüyorsunuz?
- Bu kardeşlikte üç amacımız var: Birincisi ticaret, ikincisi kültürel işbirliği. Birbirimizin müziğinden, edebiyatından, şiirinden ne öğrenebiliriz? Üçüncüsü de eğitim. Kendimizi daha fazla eğiterek nasıl küresel vatandaşlar haline gelebiliriz? Bunu yaparken de sadece farklı etnik grupları öğrenmekle kalmayacağız aynı zamanda toplumda kadınların rolünü nasıl artırabileceğimize de bakacağız.