Washington’dan DEAŞ notları: Rakka’dan sonra SDG ne olacak

Güncelleme Tarihi:

Washington’dan DEAŞ notları: Rakka’dan sonra SDG ne olacak
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2017 23:07

ABD başkenti, geçen hafta üç gün boyunda DEAŞ ile Mücadele Koalisyonu’nun toplantılarına ev sahipliği yaptı. Türkiye, YPG’nin içinde yer aldığı SDG’den temsilcinin katılmayacağı yönünde garanti istedi. Büyükelçi Çorman, konferansta Türkiye’nin itirazlarını bir kez daha dile getirirken, Washington’da ‘DEAŞ kontrolündeki Rakka alındıktan sonra YPG ile işbirliğiniz ne olacak’ sorusuna yanıt verebilen yok.

Haberin Devamı

WASHINGTON’ın geçtiğimiz hafta içinde ev sahipliği yaptığı üç gün süren DEAŞ karşıtı küresel koalisyon toplantıları farklı konularda ihtilaflı tarafları bir araya getirdi. Bir buçuk aydır devam eden Körfez geriliminin başaktörleri Suudi Arabistan ve Katar da masadaydı, 25 Eylül’de bağımsızlık referandumuna gitme kararıyla ABD’nin tepkisini çeken Iraklı Kürtler de.

MCGURK’TEN YATIŞTIRICI TON

Türkiye’nin küresel koalisyonun Washington randevusu için kırmızı çizgisi, ABD’nin DEAŞ’a karşı işbirliği yaptığı terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’nin içinde yer aldığı SDG’ydi. ABD yönetiminden ‘SDG’den katılım olmayacak’ garantisi alan Ankara, toplantıya Dışişleri Bakanlığı Güney Asya Genel Müdürü Büyükelçi Fazlı Çorman’ı gönderdi.

Ancak Ankara bir oldubitti ihtimaline karşı Çorman’a ‘SDG’den temsilci gelirse toplantıyı terk et’ talimatı da verdi. Büyükelçi, her söz alışında ‘güvenliğimize varoluşsal bir tehdit olan bir terör örgütünü ağır silahlarla donatmış olmanızı ve Rakka operasyonunu onlarla yapmanızı kabul etmiyoruz’ diyerek Ankara’nın tepkisini hatırlattı.

Haberin Devamı

Toplantıyı ABD Başkanı Trump’ın DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk yönetti. Başkan Obama döneminde göreve getirilen McGurk’ü fazlasıyla ‘Kürt yanlısı’ bulan Türk hükümetinin Trump’tan beklentisi bu göreve başka bir ismi atamasıydı.

Ancak Trump, McGurk’ü bu kritik görevde tutmaya devam ettiği gibi Suriye ve Irak dosyalarını neredeyse tamamen McGurk’ün aynı frekansı paylaştığı Pentagon generallerine bıraktı. Şahsını da kapsayan bu gerilimin son derece farkında olan McGurk’ün toplantılarda Büyükelçi Çorman’ın çıkışlarını alttan aldığı ve her fırsatta Türk yetkililere ‘kaygılarınızı gidermek için mutlaka bir şeyler yapacağız, bir formül bulacağız’ dediği edindiğim bilgiler arasında. Aynı yapıcı-onarıcı hava, hafta başında Türkiye’yi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın mesajlarında da vardı.

GÜVEN BUNALIMI SÜRÜYOR

Türk tarafında ise geçen yıl Menbiç’te yaşananların hafızası taze. Dolayısıyla da Türkiye ABD’nin ‘meraklanmayın Rakka DEAŞ’tan temizlenince SDG de YPG de bölgeyi terk edecek’ sözüne güvenmekte zorlanıyor. Washington’dan gelen YPG ile Suriye’deki işbirliğinin taktiksel ve geçici olduğuna yönelik izahatın Ankara’da alıcısı yok. Hatta Türk devleti içinde ABD’nin önce Irak’ta sonra da Suriye’de Kürtlere özerk yapıların yolunu açarak Türkiye ile Arap ülkeleri arasında bir Kürt koridoru oluşturma stratejisini adım adım gerçekleştirdiğini düşünen ciddi bir taraf var.

Haberin Devamı

O SORUYA YANIT YOK

Washington’ın Kürtlerle işbirliğine bakışı ise Ankara’daki bazı çevrelerin öngördüğü kadar net değil, hatta ABD Dışişleri ve Pentagon’un sıklıkla çatıştığı bir konu. Türkiye’nin tezlerine yakın duran Dışişleri’nin elini zayıflatan ise Trump’ın da aynı Obama gibi gerçek anlamda bir Suriye stratejisi olmaması..Washington’da ‘Rakka DEAŞ’tan alındıktan sonra YPG ile işbirliğinize ne olacak’ sorusuna doyurucu yanıt verebilen ne bir asker ne de bir diplomatla henüz karşılaşmadım. Mesela DEAŞ’ın güçlü olduğu Fırat Nehri vadisindeki Deyrizor- Ebu Kemal hattındaki savaşta koalisyon YPG’den vazgeçebilecek mi?

SURİYE’YE ON BİNLERCE ASKER GÖNDEREBİLİRDİK

Bütün bu sorular havada uçuşuyor. Ancak aylardır tam yanıt alamadığımız bir sorunun yanıtı Cuma günü 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü için basın toplantısı düzenleyen Washington Büyükelçimiz Serdar Kılıç’tan geldi. Kılıç ‘Rakka operasyonunu YPG yerine bizimle yapmaları için götürdüğümüz teklifi ABD kabul etmedi. Oysa ne kadar asker gerekiyorsa göndermeye hazırdık’ dedi. Israrla rakam sordum, Pentagon’un kulağımıza üflediği ‘Özgür Suriye Ordusu’nu desteklemek için on binlerce asker göndermeleri gerekirdi, yanaşmadılar’ şeklindeki lafları hatırlattım. Kılıç teklif kabul görmediği için rakam konuşma aşamasına geçilmediğini söyledi. Ancak bizler de bu vesileyle Türkiye’nin Suriye’ye on binlerce asker göndermesinin çok uç bir senaryo olmadığını öğrenmiş olduk.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!