Washington-Berlin hattında sarsıntı
Güncelleme Tarihi:
SON dönemlerde Washington ile Berlin arasında tam bir sarsıntı yaşanmaya başladığı yönündeki sinyaller yoğunlaştı.
O zaman Cumhuriyetçilerin başkan adayı olan Trump, Merkel’in sığınmacı politikasını ‘felaket bir hata’ olarak niteleyip, “Almanya’yı tam bir felakete sürüklüyor” suçlamasında bulunmuştu.
Merkel, her zaman olduğu gibi, buna da pek kulak asmayıp ‘Das schaffen wir’ (Başarırız, üstesinden geliriz) politikasını sürdürmüştü.
Trump’ın göreve başlar başlamaz, Almanya’nın ABD’ye aldığından çok daha fazla mal sattığını hatırlatarak, gerekli önlemleri alacaklarını açıklaması, tabii Alman işverenleri olduğu gibi Almanya Başbakanı Merkel’i de rahatsız etmişti.
Ama yine de Merkel, bağırıp çağırmadan, kavga yerine diyalog ve uzlaşı politikasını tercih etti.
Ancak geçen hafta Brüksel’de yapılan NATO zirvesi ile İtalya’da gerçekleşen G7 zirvesinde Trump’ın sergilediği katı tutum, genelde çok sakin bir politikacı olarak bilinen Merkel’i bile çileden çıkardı.
Merkel, Almanya’ya döndükten sonra katıldığı bir etkinlikte, ABD’nin de Donald Trump’ın da adını anmadan, “Başkalarına tamamen güvenebileceğimiz zamanlar bir parça geride kaldı. Bunu son günlerde yaşadım. Biz Avrupalılar olarak kendi kaderimizi kendimiz ellerimize almalıyız” dedi.
*
Sosyal Demokrat Parti’nin başbakan adayı Martin Schulz da seçim öncesi sesini yükseltti.
Schulz, “Trump Batı değerlerini imha ediyor” diyerek Avrupalıları birlikte hareket etmeye, tam bir dayanışma sergilemeye çağırdı.
SPD Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann daha ileri giderek, “Trump’ın attığı Tweet, Almanya’yı siyasi hasım olarak gördüğünü açık bir biçimde gösteriyor. Bu yeni bir durumdur” dedi.
Yani bir yerde, Trump liderliğindeki ABD’nin artık güvenilir bir dost değil, ‘rakip’, ‘hasım’ olduğunu söyledi.
SPD’li Federal Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de, Donald Trump başkanlığındaki ABD’nin Batılı değerler toplumundaki liderlik rolünü yitirdiğini söyledi.
Bunun sonucu olarak da Batı’nın küçüldüğüne, en azından zayıfladığına da dikkatİ çekti.
Ancak, “ABD ile Almanya arasındaki ilişkilerde zor bir dönem yaşıyoruz. Ama ABD, şu andaki sürtüşmenin konumundan çok daha eski ve çok daha büyüktür. Bu yüzden gelecekte ilişkilerimizin yeniden iyileşeceğine inanıyorum” diyerek diplomatik bir tutum sergiledi.
Sol Parti ise Merkel’e ABD’ye karşı katı bir politika izlenmesi çağrısında bulundu.
Berlin’den yükselen sesler üzerine ABD Başkanı Trump, her zaman olduğu gibi yine Tweeter’dan mesaj verdi...
“We have a MASSIVE trade deficit with Germany, plus they pay FAR LESS than they should on NATO & military. Vary bad for U.S. This will change” (Almanya ile devasa ticaret açığımız var. Bir de Almanya NATO’ya ve askeriyeye gerekenin çok altında ödeme yapıyor. ABD için çok kötü, bu değişecek) diyerek, tutumunda ısrar ettiğini ortaya koydu.
Ama ABD’nin Almanya ile ilişkileri koparmak istemediği yönünde ciddi sinyaller de geldi Washington’dan.
Beyaz Saray Sözcüsü, Başkan Trump’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel’e çok saygı duyduğunu açıkladı.
Başkan Trump’ın, Merkel’in, “Biz Avrupalılar kendi kaderimizi kendimiz ellerimize almalıyız” sözlerini çok yerinde bulduğunu ve bunun çok doğru olduğunu söylediğini de.
Zaten ABD Başkanı Donal Trump’ın Avrupa’dan, Avrupalılardan bunu beklediğini de.
*
Evet, iki taraf da yeni bir arayış içinde.
Her ne kadar ipler koparılmak istenmese de, Almanya’da 24 Eylül’de yapılacak genel seçime kadar benzer sarsıntıların yaşanacağı da kesindir.