Güncelleme Tarihi:
ABD’nin Türkiye’deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya alma kararı ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli Türk vatandaşı Metin Topuz’un FETÖ davasında casusluk iddiasıyla tutuklanmasından 4 gün sonra geldi. Washington’ın bu konudaki ilk tepkisi 28 Eylül’de yenilenen ve mart ayındaki uyarıya kıyasla çok daha sert bir üslupla hazırlanan Türkiye’ye seyahat uyarısının satır aralarında saklıydı.
TEMASA GEÇEMİYORUZ
Topuz henüz gözaltındayken yayınlanan seyahat uyarısında ‘Gözaltına alınan ya da tutuklanan ABD vatandaşlarının konsolosluk hizmetlerine erişiminde gecikmeler yaşanması ya da erişime izin verilmemesi giderek daha yaygın bir uygulamaya dönüşmüştür. ABD misyonu Türkiye vatandaşı da olan tutuklu Amerikan vatandaşlarıyla temasa geçememektedir’ vurgusu vardı. O günlerde bir ABD’li yetkili seyahat uyarısının yenilenmesine gerekçe olarak doğrudan Metin Topuz’un gözaltına alınması göstermişti. Topuz, Türkiye’deki ABD misyonlarında görevli olup da tutuklanan ikinci Türk vatandaşıydı. ABD Başkonsolosluğu’nda tercüman olarak görev yapan Hamza Uluçay 7 Mart’ta PKK üyeliği iddiasıyla tutuklanmıştı.
CİDDİ SONUÇLAR UYARISI
Bu süreçte Washington Ankara’yı çeşitli görüşmelerde ABD misyonlarında çalışan yerel personel ve Türkiye’deki ABD vatandaşlarına yönelik siyasi bir görüntü sergileyen bu trend sürerse ciddi sonuçları olabileceği konusunda uyardı.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin vize açıklaması ülkede federal bayram olarak kutlanan Kolomb Günü nedeniyle devam eden 3 günlük tatile denk geldi. ABD’deki tüm resmi kuruluşların kapalı olduğu bir sırada duyurulan bu kararın hazırlığının önceden yapıldığı anlaşılıyor. Tatili bahane eden ABD Dışişleri Bakanlığı, büyükelçiliğin duyurusunun ötesinde bir açıklama yapmadı. İsminin açıklanmasını istemeyen Amerikalı yetkililer ‘Amerikan misyonlarında çalışan yerel personele ilişkin trendin devamının ciddi sonuçları olacağını Türk tarafıyla paylaşmıştık’ demekle yetindi.
Vize restleşmesine yönelik açıklamaların hemen ertesinde dün (pazartesi) İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı N.M.C.’nin ifadesi için savcılığa davet edildiğini duyurması Washington’ın tutuklamalarla ilgili gidişatın devam edeceğine yönelik kaygısını teyit eden bir gelişme oldu. Savcılık açıklamasındaki detaylar Amerikan tarafının vize kararını alırken üçüncü bir konsolosluk çalışanıyla ilgili ifade kararından haberdar olduğu izlenimini güçlendirdi.
Türk tarafından yetkililer ise “Evet rahatsızlık dile getiriliyordu, ancak vize rejiminin değişeceğine dair bir ima yoktu” diyor. Türk tarafını en çok şaşırtan ise Washington’ın devlete yönelik tepkisi nedeniyle Türk vatandaşlarını cezalandırma anlamına gelen bir yaptırıma gitmiş olması. Bu tür durumlarda genelde ülkelerin devletlerarası adımlarla tepkisini ortaya koyduğu hatırlatılarak Türkiye’nin, vatandaşlarını hedef alan bu adımı ‘orantısız’ bulduğu vurgulanıyor.
ORANTISIZ VURGUSU
Pazar günü vize krizi patlak verince Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın, ABD Büyükelçisi John Bass ile görüştü. Washington’da ise Büyükelçilik Müsteşarı Aydan Karamanoğlu ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jonathan Cohen ile bir araya geldi. Türk tarafı bu görüşmelerde “Türkiye çalkantılı bir dönemden geçiyor. Bazı kişiler soruşturma ağına takılmış olabilir. Ancak vize kararını orantısız bir tepki olarak değerlendiriyoruz. Umarız bundan bir an önce geri adım atarsınız” mesajı verdi.
İLK İŞARETİ VERMİŞTİ
Türkiye’deki görev süresini tamamlayan ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’in geçen cuma günü Türk gazetecilerle görüşmesinde kullandığı keskin ifadeler de aslında Washington yönetiminin sertleşeceğine yönelik önemli bir işaretti.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR