Güncelleme Tarihi:
RAI televizyonunun sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ekim ayına kadar AB’nin vize serbestisini kabul etmemesi halinde Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşması’nı iptal edebileceği yönündeki sözleri hatırlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun üzerine “Doğru söylemiş. Çünkü burada vize olayı olması halinde geri kabul işler. Vize olayı olmadığı takdirde geri kabul biter” dedi. Türkiye ile AB arasındaki anlaşmanın ardından Türkiye, Ege’den geçen mültecileri geri almaya başlamış ve aynı zamanda Türkiye’den Avrupa’ya geçişler de azalmıştı. AB, mülteci anlaşması çerçevesinde 72 şartın yerine getirilmesi halinde Türk vatandaşlarına vize uygulamasının kaldırılması sözünü vermişti.
YÜZDE 75 İDAM CEZASI İSTİYOR
Cumhurbaşkanı ayrıca, Türkiye’deki idam tartışmalarına da değinerek şöyle konuştu: “Şu anda kara Avrupa’sının dışında dünyada birçok ülkede idam hâlâ var mı? Var. Amerika, Japonya, Çin, Hindistan, Endonezya, Bangladeş. Bunlarda hâlâ idam var. Sadece AB üyelerinde yok. Biz ne diyoruz? Halkımızın böyle bir talebi var mı? Var. Şu anda yaklaşık yüzde 75. Kamuoyu araştırmaları bunu gösteriyor.”
OĞLUMA DEĞİL MAFYAYA BAKIN
DHA’nın haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan hakkında İtalya’da “kara para aklama” şüphesiyle açılan soruşturmaya da değinerek “Şu anda ben size çok enteresan bir örnek vereyim. Şu anda İtalya yargısı, şu anda girmiş olsa ya da girecek olsa benim oğlumu belki de tutuklayacaklar. ‘Nedir, söyleyin bakalım’ dendiğinde söyleyebildikleri hiçbir şey yok. Bologna’da doktorasıyla alakalı mezuniyetini verecek benim oğlumla ilgili işte aynı bu yapı orada böyle bir dava açma yoluna gidiyor... Benim oğlum parlak bir adam ama kara para aklamakla suçlanıyor. Benim oğlumla uğraşmayı bıraksın da İtalya kendi mafyasıyla uğraşsın.” dedi.
RENZİ’DEN CEVAP
İtalya Başbakanı Matteo Renzi ise Erdoğan’ın sözleriyle ilgili sosyal medyadan yaptığı açıklamada “İtalya’da, yasalara göre hareket eden bağımsız ve özerk bir yargı vardır ve her türlü hukuksuzluğa karşı mücadele eder. Hakimler, İtalyan Anayasası’na göre hareket eder, Türk Cumhurbaşkanı’na göre değil. Biz bu sisteme, ‘hukukun üstünlüğü’ diyoruz ve bundan dolayı gururluyuz” dedi.