Ve ABD'nin planı ortaya çıktı... 'Savaş' tepkisi

Saudi Aramco'ya ait petrol tesislerinin vurulmasının ardından Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) ziyaret eden Bakan Pompeo, Abu Dabi'den ayrılışında uçakta basın mensuplarına konuştu.

Söz konusu saldırının arkasında İran'ın olduğuna inandıklarını bir kez daha vurgulayan Pompeo, İran'a karşı alınacak gerekli tedbirleri hem Riyad hem de Abu Dabi'de konuştuklarını dile getirdi.

"BARIŞÇIL BİR ÇÖZÜM İSTİYORUZ"

Pompeo, ABD ile İran arasında halen bir anlaşmanın mümkün olup olmadığına ilişkin bir soruya, "Başkan Trump'ın istediği şey budur. Açıkçası barışçıl bir çözüm istiyoruz ve bunu da gösterdiğimizi düşünüyorum. Onlar (İran) bir Amerikan insansız hava aracını düşürdüler, şimdi de enerji kaynaklarına çok büyük bir saldırı düzenlediler ve biz hala bir koalisyon kurmaya çalışıyoruz." yanıtını verdi.

İranlı mevkidaşı Cevad Zarif'in savaşa yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Pompeo, şu değerlendirmede bulundu:

"Buraya diplomasi için geldim. İran Dışişleri Bakanı topyekün savaş ve son Amerikalıya kadar savaşma tehditleri savururken biz barışı amaçlayan ve bu soruna barışçıl bir çözüm öneren bir koalisyon üzerinde çalışıyoruz. Başkan Trump'ın benden yapmamı istediği şey budur, umarım İran İslam Cumhuriyeti de bunu böyle görür. Onun (Zarif'in) sözlerinden bu sonuç çıkmıyor ama umarım durum böyledir."

PENTAGON'DAN İTİRAF: "KARMAŞIK" VE "KOORDİNELİ"

 ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Jonathan Hoffman, Suudi Arabistan petrol şirketi Aramco'nun tesislerine yönelik saldırıyı "karmaşık" ve "koordineli" olarak tanımlayarak, "Saldırı çok sayıda hava unsuru kullanılarak eş zamanlı gerçekleştirildi. Hedefledikleri alanları vurdular. Daha önce bu seviyede bir şey görmemiştik." dedi.

Hoffman, ABD Genelkurmay Başkanlığı sözcüsü Albay Patrick Ryder ile ortak basın toplantısı düzenledi.

ABD'nin Suudi Arabistan'a inceleme konusunda yardım sağladığını belirten Hoffman, "Orada tam olarak ne olduğuna dair değerlendirmesini yapması için Suudi Arabistan ile çalışıyoruz. Orada değerlendirme ekibimiz var ama Suudi Arabistan'ın saldırının tam olarak nereden geldiğini ve nihai sorumluları ilan etmesini bekleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

ABD'nin askeri olarak bir yanıt verme konusunda karara varıp varmadığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Hoffman, Savunma Bakanlığının işinin her zaman başkana askeri seçenekler sunmak olduğunu ancak şu aşamada İran’a yönelik askeri harekat için herhangi bir kararın söz konusu olmadığını söyledi.

Hoffman, "Öncelikle değerlendirmenin tamamlanması ve bunun sonucunun birine işaret etmesi gerekiyor. Bu henüz olmadı. Bu konuda temkinliyiz ve Suudilerin nihai değerlendirmelerini tamamlayıp kendi sonuçlarını ilan etmelerini bekleyeceğiz." diye konuştu.

Aramco tesislerine yönelik saldırıyı "karmaşık" ve "koordineli" olarak tanımlayan Hoffman, saldırının bölgedeki gerginliği hiç olmadığı kadar tırmandırdığına dikkati çekti.

ÇOK SAYIDA HAVA UNSURU

Hoffman, "Saldırı, çok sayıda hava unsuru kullanılarak eş zamanlı gerçekleştirildi. Hedefledikleri alanları vurdular. Daha önce bu seviyede bir şey görmemiştik." dedi.

Albay Ryder da ABD Merkez Kuvvetlerinin (CENTCOM) hem saldırıya ilişkin hem de gelecekte bu tür saldırıların önüne geçmek adına Suudi Arabistan ile görüşmeler yaptığını belirtti.

Genelkurmay sözcüsü, bu konuda spekülasyon yapmak istemediğini ifade ederek, detaylara girmedi.

Ryder, ABD'nin Suudi Arabistan'a sattığı hava savunma sistemlerinin Aramco saldırısını engelleyemediğine ve ABD'nin Amerikan askerlerinin bölgede nasıl koruyacağına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:

"Suudilerle, uzun süreli ortaklığımız kapsamında gelecekteki saldırıları engellemek konusunda çalışacağız. Açıkçası daha önce güney sınırlarının savunması konusunda oldukça yardımcı olmuştuk. Bu noktada Suudiler Husi saldırılarının yoğun olduğu güneyde füze ve drone saldırılarına karşı etkili olmuşlardı ancak dediğim gibi ülkenin kuzeyinde de neler yapacağımız konusunda Suudilerle görüşüyoruz."

'SAVAŞ' TEPKİSİ

ABD'li bazı Kongre üyeleri, Başkan Donald Trump yönetiminin Suudi Arabistan'a ait petrol tesislerinin vurmasından sorumlu tuttuğu İran'a karşı askeri bir harekat olabileceği yorumlarına tepki gösterdi.

Suudi Arabistan'a ait petrol tesislerine yapılan saldırıların Suudi yönetiminin kendi sorunu olduğuna dikkati çeken bazı ABD'li Senato ve Temsilciler Meclisi üyeleri, Trump yönetimine olaya askeri olarak müdahil olmaması çağrısında bulundu.

Konuya ilişkin ABD basınına değerlendirmelerde bulunan Demokrat Senatör Chris Murphy, ABD ordusunun "Suudiler ve İranlılar arasındaki büyüyen bölgesel yarışta" taraf olmaması gerektiğini vurguladı.

"SUUDİ YÖNETİMİ EKTİĞİNİ BİÇİYOR"

Suudi yönetiminin, bölgesel istikrarsızlığın büyümesinde büyük katkısı olduğunu vurgulayan Murphy, şunları söyledi:
"Suudi yönetimi ektiğini biçiyor. 1980 ve 2000 yılları arasında Husileri marjinalleştiren Suudi yönetimi, 2015'teki çatışmaları acemice geçiştirmeye çalışmıştı. Tabii ki Husiler ve İranlıların da eli kana bulanmış durumda. Trump yönetimi, saldırıların İran tarafından yapıldığını ispatlayan bir delil varsa paylaşmalı ancak ABD, bu çekişmeye müdahil olmamalıdır."

"ABD, SUUDİ PETROLÜNÜ KORUMAK İÇİN SAVAŞA GİRMEMELİ."

Demokrat Parti Virginia Senatörü Tim Kaine de Trump'ın İran'a askeri bir müdahaleye hazır oldukları imalarına atıfta bulunarak, "ABD, Suudi petrolünü korumak için savaşa girmemeli." dedi.

Benzer bir açıklama da Cumhuriyetçi Senatör Mitt Romney'den geldi. Romney, İran'ın saldırılardan sorumlu olduğuna inandığını ancak bu durumun ABD'nin askeri bir cevap vermesini gerektirmediğini belirtti.
Romney, "Suudi Arabistan'a İran tarafından saldırıldığı belli ancak nasıl bir cevap vereceklerini düşünmesi gerekenler Suudi yönetimidir." ifadesini kullandı.

ABD'nin "dünyanın polisi" olmadığına vurgu yapan Romney, ABD'den milyarlarca dolarlık silah alan Suudi Arabistan'ın kendini koruyacak güce sahip olduğunu savundu.

"DİPLOMASİNİN ÖNCÜLÜK ETTİĞİ YENİ BİR YOL BULMALIYIZ"

Senatör Ben Cardin ise İran'ın siyasi olarak manipülatif girişimlerde bulunduğuna ancak Trump yönetiminin nükleer anlaşmadan çekilerek diplomatik tüm çabaları boşa çıkarttığına işaret ederek, şunları söyledi:

"İki ülke arasındaki gerginlik hat safhada. Bu yüzden normalden çok daha fazla dikkatli olmamız gerekiyor. Savaş bir çözüm değil. Hiçbir ülkenin
istemeyeceği uzun ve yıkıcı bir savaşı engellemek için ilişkilerin onarılması
gerekiyor. Ulusal güvenlik çıkarlarımıza aykırı bir çatışma içinde olabiliriz. Bu yüzden diplomasinin öncülük ettiği yeni bir yol bulmalıyız."

"AMERİKAN HALKINA HİZMET İÇİN YEMİN ETTİM, SUUDİLER İÇİN DEĞİL"

Demokratların 2020 Başkanlık aday adaylarından Temsilciler Meclisi vekili Tulsi Gabbard, Amerikan Fox News kanalına yaptığı açıklamada, Trump hükümetine Suudi Arabistan'a destek verdiği için tepki gösterdi.

Trump hükümetinin Suudi Arabistan'a yönelik politikalarıyla Amerikan halkını utandırdığını savunan Gabbard, şu değerlendirmede bulundu:
"Trump'ın, Amerikan halkını ve askerini Suudi Arabistan'dan talimat bekleyen köleler durumuna sokması utanç verici. Ben eski bir askerim. Hem askerken hem de vekil iken ABD yasalarını korumak ve Amerikan halkına hizmet etmek için yemin ettim. Suudiler için değil. Bu bağımsızlığımızdan feragat etmektir."
Gabbard, Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilme stratejisinin başarısız olduğunu ve tekrar başkan seçilmesi durumunda İran ile yeni bir nükleer anlaşma sağlayarak, bu nükleer silahlara sahip olmasını engelleyeceğini sözlerine ekledi.

PETROL TESİSLERİNE SALDIRI

Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Saudi Aramco'ya ait iki tesiste, cumartesi günü yerel saatle 04.00'te düzenlenen SİHA saldırısı sonucu yangın çıktığı açıklanmıştı. Yemen'deki Husiler, ölen ya da yaralananın olmadığı saldırıyı 10 SİHA kullanarak düzenlediklerini iddia etmişti.

Saldırının ardında İran olduğunu öne süren ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, dün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giderken yaptığı açıklamada, bir kez daha petrol tesislerinin vurulmasından İran'ı sorumlu tutmuş ve saldırıyı ilk kez "savaş nedeni" sözleriyle tanımlamıştı. Zarif ise Pompeo'yu, ABD Başkanı Donald

Trump'ı İran'a karşı bir savaşa sürüklemek için aldatmaya çalışmakla suçlamıştı.

Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de, Husiler ile Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) desteğini alan hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. İran yönetimi ise Yemen'de Husilere destek veriyor.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR