Ünlü ve başarılı biri niye yalana başvurur

Kariyer sahibi, yaşamları başarıyla dolu bazı ünlü simalar, geçmişleriyle ilgili yalan atmaya bayılıyorlar. Palavracılar kervanına son olarak ABD'li ünlü tarihçi Joseph Ellis katıldı. Öğrencilerine derslerde Vietnam anılarını anlatan Ellis'in savaş sırasında akademide ders verdiği ortaya çıktı.

Amerika son günlerde ilginç bir tartışmaya sahne oluyor. Bu tartışmayı başlatan kişi ise ünlü tarihçi ve yazar Joseph Ellis. Pulitzer ödülü bulunan ve ünlü bir tarihçi olan Ellis, ders verdiği kolejde öğrencileriyle tartışırken, hep Vietnam'daki savaş deneyimlerinden örnekler veriyordu. Kitabıyla ödül kazandıktan sonra, gazetelere, Vietnam'da görev yapan 101. paraşütçü tümenine bağlı manga lideri olarak başından geçen çatışmaları anlatmaya başlayınca, yalanı ortaya çıktı. O dönemin tanığı biri, gazetelere minik bir kuş uçurdu ve Ellis'in o sıralar ABD'de bulunduğunu, Vietnam'la alakasının bulunmladığını söyleyiverdi. Gerçekten de savaş yıllarında, West Point Askeri Akademisi'nde tarih dersleri verdiği ortaya çıkan Ellis, bu durum karşısında özür diledi.

Ancak, büyük bir tartışma başlatmış oldu Ellis. Ünlü ve başarılı biri, niçin hayatı hakkında palavra atıp tutar... ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, ünlü ve başarılı insanlar yalanı, başarıyı yakalayabilmek için kullanmıyor. Aksine, ünlü olduktan sonra palavra sıkmaya başlıyorlar. Psikologlar, buna neden olarak, insanların beklentilerine uymak ve kendi zayıf yanlarını örtmeyi gösteriyorlar.

New York'lu psikiatrist Dennis Shulman, ünlülerin yalanlarıyla ilgili görüşlerini ‘‘Bazı insanlar ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar, kendi zayıf yanlarının ve kusurlarının etkisinde kalmaya devam ediyorlar. Bunları kapatmak için de yalan uyduruyorlar’’ diye aktarıyor. Shulman, bu tip insanların dıştan çok güçlü gibi görünseler de aslında için için, kendilerini güçsüz ve boş hissetiklerini sözlerine ekliyor.

Ünlülerin geçmişleriyle ilgili savaş ve askerlik öyküleri uydurmalarını ise Psikolog Profesör William Pollack, şöyle değerlendiriyor:

‘‘Birçok erkek için, savaş deneyimi önemli bir ölçüdür. Vietnam tarihi bu kişiler tarafından yeniden yazılırken, sundukları rol, kendilerini ayırdıkları an oluyor.'

İNTERNETİ BEN BULDUM

Başkan yardımcısı ve adayı Al Gore: Filmi de cevrilen ünlü aşk romanı ‘‘Love Story’’nin kahramanlarının, kendisi ve eşinden esinlenilerek yaratıldığını iddia ediyordu. Gore, bir ara interneti de kendisinin icat ettiğini öne sürmüştü.

YALANIN ŞÖHRETLE BİR İLGİSİ YOK

İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, ünlü, zeki, başarılı olmuş kişilerin de yalan söyleyebileceklerini belirterek, ‘‘Yalan söylemek; başarıyla, ünlü olmakla değil, kişinin özgüveni ve kişilikle ilgilidir. Yalan söylemek bir karakter, kişilik bozukluğudur’’ dedi.

Prof. Dr. Özkan, hayatta çok sıradan insanların da yalan söylemeyen, temiz, karakterli niteliklere sahip olduklarını belirterek, şöyle konuştu: ‘‘Yalan söylemek başarıyla, ünle değil, kişilikle, eğitimle, terbiye ile ilgilidir. Hayatta çok sıradan insanlar, çok temiz, sağlam karakterli olabilir. Çok eğitimli bir insan kişilik bozukluğu gösterebilir. Bunun eğitimle de doğrudan ilişkisi yoktur. Bu biraz aile yetişmesiyle, kişinin özüyle ilgili bir konudur.’’