Güncelleme Tarihi:
NOBEL’İ HAK EDİP DE ALAMAYANLAR
DÜNYANIN en prestijli ödüllerinden Nobel Barış Ödülü’nün 2009 yılındaki sahibi, ABD’nin Afrika kökenli ilk Başkanı Barack Obama (48) oldu. Norveç Nobel Komitesi’nin başkent Oslo’da yaptığı açıklamada, Obama’nın “uluslararası diplomasiyi ve halklar arası işbirliğini güçlendirme çabaları” ödüle gerekçe gösterilerek, “Komite Başkan’ın nükleer silahsız bir dünya için vizyon ve çalışmalarına da özel önem atfetmiştir. Kendisi uluslararası siyasette yeni bir iklim yaratmıştır” dendi.
“Tarihte çok az insan dünyanın dikkatini Obama kadar çekmiş ve insanlara daha iyi bir gelecek için umut vermiştir” denen bildiride, “Norveç Nobel Komitesi 108 yıldır tam da bu uluslararası siyaseti ve tavrı teşvik etmeye çalışıyor” ifadesi kullanıldı.
1.4 milyon dolar ödül
Nobel ödülü sahiplerinin resmi açıklamadan bir saat önce telefonla aranıp haberdar edilmesi geleneğine uyulmadı. Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, ödülü kazandığını haber vermek için Obama’yı yerel saatle 06.00’ya doğru bizzat uyandırdığını söyledi. Obama, ödülü nükleer silahların yayılmasına karşı mücadele için “eylem çağrısı” olarak kabul ettiğini söyledi.
Obama, alacağı 1.4 milyon ödülü hayır kurumlarına bağışlayacak, ancak hangi kurumlar olacağına henüz karar verilmedi.
Bloglarda, “Obama, Bush olmadığı için ödül aldı. Bu durum diğer adaylar için hakarettir” diye yorumlar yer aldı.
Erken mi verildi tam zamanında mı
Barack Obama’nın sürpriz biçimde ödüle layık görülmesi dünyayı ikiye böldü. İşte bazı tepkiler:
ÖVENLER
AMAÇ CESARETLENDİRMEK
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso: Dünyanın en önemli askeri gücünü yöneten Obama’ya görev süresinin başında verilen ödül, nükleer silahsız bir dünya vizyonuyla küresel ölçekte yarattığı umudun yansımasıdır.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy: Bu ödül, Amerika’nın dünya halklarının kalbine döndüğünün kanıtıdır.
İsrail Savunma Bakanı E. Barak: Ödül Obama’nın bölgesel barışa katkıda bulunma yeteneğini artırır.
Dünyanın en büyük Müslüman örgütü olan Endonezyalı Nehdatül Ulema: Ödül iyi bir işaret. Bize barış eli uzatan tek Amerikan başkanı Obama. Irk ve din konusunda açık fikirli.
Eski SSCB lideri Mihail Gorbaçov (1990’da aynı ödülü almıştı): Bu zor zamanlarda sorumluluk almaya muktedir olan vizyonlu insanlar bu şekilde desteklenmeli.
YERENLER
KYLIE’YE VERSELERDİ
Taliban sözcüsü Zebihullah Mücahid: Barış ödülü mü? Obama, Nobel Şiddeti Artırma ve Sivilleri Öldürme Ödülü’nü almalıydı. İlk seçildiğinde umutluyduk, Bush’tan farklı değilmiş. Ödülü kınıyoruz.
Hamas başbakanı İ. Haniye: Filistin halkının haklarının tanınması yönünde Amerikan politikasında gerçek ve köklü bir değişim olmadıkça, bu ödül yararsız kalır.
Daily Telegraph köşe yazarı Benedit Brogan: Ödülü Kylie Minogue’a verseler bu kadar şaşırmazdım.
Reuters analizi: Kazandı mı? Ama neden? Bu ödül Obama’nın performansından çok, vaatlerine verilmiş gibi. Barış ne olacak? Obama, Afganistan ve Irak’ta iki savaş yürütmüyor mu?
Görev başında ödül alan üçüncü başkan
TARİHİ bir rekor kırılarak 33’ü kurum olmak üzere 205 Nobel Barış Ödülü adayının belirlendiği bu yıl, Zimbabve Devlet Başkanı Robert Mugabe ile birlik hükümeti kurarak bu ülkeye barış getiren Başbakanı Morgan Tsvangirai favoriydi. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi de adaylar arasındaydı.
Ancak kazanan, ABD Başkanı olarak henüz 9’uncu ayını bile doldurmayan Barack Obama oldu. Daha önce görev başındayken bu ödüle layık görülen iki ABD Başkanı var: Theodore Roosevelt (1906) ve Woodrow Wilson (1919). 1977-1981 yılları arasında görev yapan Jimmy Carter ise 2002’de bu ödülü almıştı.
İşte dokuz aylık karnesi
IRAK: Savaşı bitirmeyi vaadetti. Ancak askerleri çok yavaş çekiyor. En az 2012’ye kadar ABD, Irak’ta kalmayı sürdürecek.
AFGANİSTAN: “Orada savaşmak bizim için zorunluluk” dedi. Asker sayısını artırdı. 40 bin asker daha göndermesi gündemde.
ORTADOĞU: İsrail-Filistin barış müzakerelerinin başlaması için şartları zorluyor, fakat şimdiye dek başarısız. İslam dünyasına yönelik konuşmaları ise ABD’nin imajını düzeltti.
FÜZE KALKANI: Bush Yönetimi’nin Doğu Avrupa’ya füze kalkanı kurma planını değiştirdi. Rusya, dün “yeni planın da şüphe yarattığını” bildirdi.
İRAN ve KUZEY KORE: Bu iki ülkeyi nükleer programları konusunda işbirliğine zorlamak için Rusya’yı yanına çekmeyi başardı. İran masaya oturdu, ancak hâlâ nükleer programı konusundaki esrar sürüyor.
NÜKLEERSİZ DÜNYA: Çek Cumhuriyeti’nde nisan ayında yaptığı konuşmada dünyayı nükleer silahları bırakmak üzere yeni bir antlaşma yapmaya çağırdı. Somut bir ilerleme yok.
GUANTANAMO: Obama yabancı terör zanlılarının yargılanmadan tutulduğu Guantanamo’yu kapatma sözünü henüz tutamadı.
İKLİM: Küresel ısınmayla mücadeleyi öncelik haline getirdi. Kongre’yi ikna etmekte henüz başarılı olamadı.