Güncelleme Tarihi:
Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaş, Almanya’daki politik tartışma ve suçlamaları arttırdı. Önceki dönemlerde Rusya ile iyi ilişkilerin geliştirilmesi, Rusya lideri Vladimir Putin’in Ukrayna’da başlattığı savaş yüzünden Almanya’yı zora düşürdü. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un, Rusya ile ilişkileri tamamen koparmanın Alman ekonomisini etkileyeceği endişesiyle, Ukrayna’nın Almanya’dan silah yardımı talebini ağırdan alması, muhalefet partileri tarafından eleştirilirken, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümetinde de çatlak sesler yükselmeye başladı.
SCHOLZ’A BASKI ARTTI
Hükümet ortakları Yeşiller ve FDP bu konuda hızlı davranılması uyarısında bulunurken, FDP’li Federal Meclis Savunma Komisyonu Başkanı Marie-Agnes Strack-Zimmermann, Başbakan Scholz’u “ne istediğini bilmemekle” suçladı. Ana muhalefet CDU/CSU’lu politikacılar da Başbakan Scholz’a zaman kaybetmeden Ukrayna’ya silah gönderilmesi çağrısında bulundu. Scholz’un Ukrayna’ya silah satın alması için para yardımında bulunma önerisini eleştiren muhalefet, “Ukrayna’nın paraya değil, silaha ihtiyacı var” dedi.
Krizin başında ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, Rusya’dan doğalgaz alımı için inşa edilen Kuzey Akım 2 projesinin iptal edilmesini istemiş, Scholz başta direnmiş, baskılar sonucu projenin başlaması için gereken ruhsat verilmemişti. Önceki hafta da Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin kendisini Kiev’de istemediğini açıklamıştı. Ukrayna ise Steinmeier yerine karar alma yetkisi olan Başbakan Scholz’u Kiev’e davet etmişti.
ALMANYA ENERJİDE RUSYA’YA BAĞIMLI
Almanya’nın Ukrayna krizinde arada kalması, geçen 20 yılda enerji kaynakları konusundaki kararların ülkeyi Rusya’ya itmesiyle ilintili.
Rusya lideri Putin’le iyi ilişkiler geliştiren dönemin Gerard Schröder hükümeti, 2004 yılında Kuzey Akım 1 projesini imzalamış ve ardından gelen Angela Merkel de projeyi sürdürmüştü.
2011’de Japonya’nın Fukuşima nükleer santralında yaşanan patlamanın ardından ülkedeki nükleer santralların 2022 sonuna kadar kapatılması kararlaştırılmış ve 2012’de de Kuzey Akım 2 projesi imzalanmıştı.
Almanya bugün doğalgazın yüzde 55’ini, maden kömürünün yüzde 25’ini ve petrolün yüzde 34’ünü Rusya’dan alıyor.
Bu dönemde başbakan yardımcılığı ve dışişleri bakanlığı görevlerinde bulunan Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Doğu Avrupa ülkelerinin uyarılarını dikkate almayarak Kuzey Akım 2’de ısrar etmenin hata olduğunu” kabul ederken, eski Başbakan Angela Merkel hâlâ sessizliğini koruyor.