Güncelleme Tarihi:
COVID-19 pandemisi sürerken, mevcut aşıların etkinliği, virüsün yeni varyantları ile birlikte azalıyor. İlk olarak Hindistan’da tespit edilen Delta varyantı, tüm dünyayı pençesine almış durumda. Halihazırda aşılamada başarı elde etmiş ve salgını nispeten kontrol altına almış ülkelerde bile yeni dalgalar baş gösterdi.
TARTIŞMA BÖYLE BAŞLADI
COVID-19 virüsüne karşı ilk aşıyı geliştiren Alman BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ile Dr. Özlem Türeci, geçen hafta yaptıkları açıklamada, yeni varyantlara karşı üçüncü dozun gerekli olduğunu duyurdu. Bununla ilgili ABD, Avrupa ve aşının kullanıldığı diğer ülkelerde, izin için gerekli başvuruları yapacaklarını söylediler. Hem Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) hem de Avrupa İlaç Ajansı (EMA), şu aşamada üçüncü doza gerek olmadığını açıklasa da gerekirse kararın gözden geçirilebileceği mesajını veriyorlar.
‘FAYDALI OLDUĞUNU GÖRDÜK’
Önceki gün Fransız Les Echos gazetesine röportaj veren Uğur Şahin ile Özlem Türeci, delta varyantında olduğu gibi yeni türlerin ortaya çıkmasıyla, üçüncü bir dozun gerekli olacağını yineledi ve şöyle konuştu: “Klinik çalışmalarımız, bize üçüncü doz aşının çok yüksek oranda faydalı olabileceğini gösterdi. Çünkü, yüksek sayıda antikor yükleyerek, bağışıklık sisteminin güçlendiğini, enfeksiyona karşı korumanın daha yüksek olduğunu gördük.”
‘100 GÜNDE YENİ AŞI’
Özlem Türeci, delta başta olmak üzere virüsün daha bulaşıcı ve ölümcül varyantlarına karşı yeni bir aşı geliştirdiklerini de belirterek, klinik çalışmalara ağustos ayında başlayacaklarını duyurdu. Türeci, “Klinik deneylerden sonra, 100 gün içinde, yani 2021 yılının ekim ayı gibi aşımız kullanıma hazır olur” dedi. mRNA tipi aşıyı, yeni köklere karşı işlevsel kalacak şekilde uyarlamanın oldukça basit olduğunu belirten Türeci, “Orijinal virüsün taç proteininin genetik kodunu, yeni varyantınkiyle değiştirmek yeterli” ifadelerini kullandı. Türeci, tıpkı grip aşısı gibi, COVID-19 aşısının da sürekli yenilenebileceğinin altını çizdi.
‘DELTADAN KORKMAMALI’
İkili, delta varyantından korkulmaması gerektiğini belirterek, üçüncü takviye doz aşı ile bağışıklığın güçlendirebileceğini vurguladı. Ancak ilk iki doz ile üçüncü doz arasındaki süreye ilişkin kesin bir bilgi vermediler. Özlem Türeci, bu kararın uzmanlara bırakılması gerektiğini belirtti.
UĞUR ŞAHİN: AŞI ZORUNLU OLMAMALI
Fransız Les Echos’a verdiği röportajda, Uğur Şahin ve Özlem Türeci’ye “Aşı, zorunlu olmalı mı” sorusu yöneltildi. Uğur Şahin, bunun zorunluluktan çok ‘bireysel bir sorumluluk’ olması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Aşı olmayan kişiler, bulaşıcılığı gittikçe artan bu virüsü kapmaya çok daha müsait. Virüsün yeni varvasyonlarında, bulaş oranı 6 ila 8 arasında olabilir. Bu da, enfekte bir kişinin bağışıklığı düşük olan 8 kişiye kadar virüsü bulaştırabileceğini gösteriyor. Bana sorarsanız, bir doktor ve bir bilim insanı olarak, aşıyı zorunlu tutmak ters tepebilir. Araştırmalar bu konuda, daha şeffaf ve eğitime dayalı bir süreç yürütülmesi gerektiğini, bireyleri ikna etmek için aşıların faydalarının anlatılması gerektiğini söylüyor.”