Güncelleme Tarihi:
Mısır Havayolları'nın 990 sefer sayılı uçağına ikinci pilotun ‘sabotaj düzenlendiği’ yolundaki bulgular güçlendi.
31 Ekim günü, Kahire'ye gitmek üzere New York'tan havalanan uçak, Massachusetts Eyaleti'ne ait Nantucket Adası'nın 60 mil açıklarında denize çakılmış ve 217 kişi ölmüştü.
Olayı inceleyen ABD'nin Ulusal Ulaşım ve Güvenlik Dairesi (NTSB), soruşturmaya Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) devam etmesini istedi. Bu talebe, Mısırlı ikinci pilotun Adil Enver'in (37) uçağı ‘kasıtlı’ olarak düşürdüğü yolundaki göstergelerin yol açtığı belirtildi.
Uçak, New York'tan havalandıktan kısa bir süre sonra 11 bin metre yükseklikte seyretmeye başladı. Kara kutuların incelenmesinden sonra elde edilen verilere göre, birinci pilot, kalkıştan kısa bir süre sonra kokpitten ayrıldı.
Ses kayıtlarında ikinci pilotun dini içerikli ifadelerinin yer aldığı ve ‘ölüme gidiş’ten söz ettiği belirlendi. İkinci pilotun bu ifadelerinin ‘son derece rahatsız edici’ olduğu vurgulanırken ayrıntılara girilmedi.
NTSB'nin Başkanı James Hall, FBI Direktörü Louis Freeh ile yaptığı görüşmede, soruşturmayı devretmek istediklerini bildirdi.
İKİ PİLOTUN KOKPİT MÜCADELESİ -
Havacılık uzmanları, bugüne kadar ‘esrarengiz’ diye nitelenen olayın, son verilerle oldukça açıklık kazandığını ifade ettiler. FBI'ın, soruşturmayı devralmadan önce, kara kutuları incelemek istediği belirtildi.
Boeing 767 tipi uçağın New York'tan havalandıktan yarım saat sonra denize çakılması herkesi şaşkınlık içinde bırakmıştı. Elde edilen bilgilere göre, uçağın motorları 11 bin metrede iken sustu ve 4 bin metreye inildi. Ancak ardından uçak yeniden yükselmeye başladı. Yaklaşık 6 bin metreye ulaşıldığında ise uçak hızla düşerek denize çakıldı. Ancak bu arada, uçuş ekibinden herhangi bir rahatsızlık belirtisi kuleye bildirilmemiş ve uçağın havada infilak ettiğine dair hiçbir somut veriye rastlanmamıştı.
DİNSEL İÇERİKLİ İFADELER
İlk bulgular, otomatik pilotun devreden çıkarıldığını gösteriyordu. Bunun, ikinci pilotun, dinsel içerikli ifadeleriyle aynı zamana rastladığı öğrenildi. Bundan birkaç saniye sonra da uçak hızla düşmeye başladı. Bir noktada, birinci pilotun da kokpite geldiği ifade edildi. Elde edilen veriler, uçağı yönlendirici iki mekanizmasının ‘zıt’ yönlerde çalıştığını gösteriyor.
Uzmanlar, ‘Bunun tek açıklaması, birinci pilot uçağı yükseltmeye çalışırken, diğerinin düşürme çabası içinde olduğudur’ dediler.
Benzer bir durum, 19 Aralık 1997'de, Cakarta-Singapur seferini yapan ‘Silk Air’ uçağında da yaşanmıştı. O olayda da, pilotun, uçağı kasıtlı düşürdüğüne inanılıyor.
Mısır Havayolları'na ait uçakta yaşamını yitirenlerin ailelerine ‘ölüm belgesi’ verilmesi yolunda karar da alındı. Bu belgeler, ailelerin, miras gibi hukuksal meseleleri çözmelerine yardımcı olacak.
Şu ana kadar bulunan ceset parçaları Rhode İsland'daki bir morgda tutuluyor.