Güncelleme Tarihi:
1939 yılında Finlandiya ordusuna mensup bir subay olarak Sovyetlerin işgaline karşı ülkesini savundu ve sahadaki başarılarıyla iki Özgürlük Madalyası'na layık görüldü.
1941 yılında Alman SS kıtasıyla birlikte Rusların Kızıl Ordu'suna karşı savaştı ve Karelya Taarruzu sırasında bir tank müfrezesine komuta etti.
1963 yılında ABD Özel Güçleri'nin bir üyesi olarak Laos'ta Ho Şi Minh Yolu'nda bir keşif misyonu gerçekleştirdi, Vietnam'daki hizmetleri için bir Bronz Yıldız ve bir Mor Kalp'le ödüllendirildi.
Bütün bunları yapan kişi Finlandiyalı asker Lauri Törni'ydi ve Törni'nin hayat hikayesi aslında ülkesinin dış politikadaki karmaşık ve çelişkili tutumunu net bir biçimde ortaya koyuyordu.
Soldan sağa: Finlandiya askeri okul üniformasıyla, Alman SS üniformasıyla ve ABD Özel Kuvvetler üniformasıyla...
FİNLANDİYA TARAFINI SEÇTİ
Finlandiya'nın geçtiğimiz hafta NATO'ya katılım için resmen başvuru yapması önemli bir kırılmaya işaret ediyor. Helsinki çok uzun süredir devam ettirdiği askeri tarafsızlık politikasını bir kenara bırakarak, "Ben de artık Batı bloğunun bir parçası olacağım" diyor.
Aslına bakılırsa geçmişte NATO ile Finlandiya'nın birlikte hareket ettiği birçok olay var. Örneğin 1996 yılında Bosna Savaşı sırasında Bosna-Hersek'e gönderilen barış gücü askerleri arasında bir tabur Finlandiyalı da vardı.
Ama Finlandiyalılar NATO'ya katılma konusunda pek hevesli davranmıyordu. Yapılan kamuoyu araştırmalarında NATO'ya katılmak isteyenlerin oranı uzun yıllar boyunca hep yüzde 20-25 civarlarında seyretmişti. Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Şubat ayında başlattığı Ukrayna işgalinin ardından NATO'ya katılma fikrine destek veren Finlandiyalıların oranı bir anda yüzde 76'ya fırlayarak tarihin hiçbir döneminde olmadığı bir seviyeye ulaştı.
Bu ani artış ile Törni'nin savaştan savaşa sürüklenmesinin, 24 yıllık bir dönemde üç ayrı ülkede çarpışmasının ardındaki motivasyon aynı şey: Rusların yayılışına engel olmaya çalışmak, Rusya'nın saldırılarını kontrol altına almak. Bir başka deyişle bugün milyonlarca Finlandiyalı, Helsinki'nin NATO'ya katılma girişimlerini destekleyerek Törni'nin onyıllar önce yaptığı şeyi yapmaya uğraşıyor.
GENÇ YAŞINDA SOVYET İŞGALİNİ YAŞADI
Rusya ile çatışma, Törni için mesnetsiz bir korku değil, gerçeğin ta kendisiydi.
Törni, Eylül 1938'de orduya katılmaya gönüllü oldu. Ardından Kızıl Ordu Finlandiya'yı işgal etti. Törni ve diğer Finlandiyalılar kendilerini bir anda Sovyetlerin insan gücünün altında ezilir halde buldu.
Mika Karttunen'in 2007 yılında yayımlanan belgeseli "Törni - Sotilaan Tarina"ya (Bir Askerin Öyküsü) göre, çatışmalardaki başarısı sayesinde Törni, Yedek Subaylar Okulu'na gönderildi ve İsveççe bilmiyor olmasına karşın, İsveççe konuşan birliğin komutasına atandı.
El kol hareketleriyle idare ettiği birliği, savaşta büyük başarılar gösterdi. Bunun için Törni'ye birinci ve ikinci sınıf Özgürlük Madalyaları verildi.
Kış Savaşı, 13 Mart 1940'ta sona erdi. Finlandiyalılar topraklarının bir kısmını SSCB'ye bırakmak zorunda kaldılar ama bağımsızlıklarını ve ülkelerinin önemli bir kısmını korumayı başardılar.
ALMAN ORDUSUNDA TEĞMENLİĞE YÜKSELDİ
Törni cepheden döndüğünde memleketi Vyborg'un yerle bir edildiğini ve ailesinin evsiz kaldığını gördü.
Nazi Almanya'sı Finlandiya güçlerine ülkelerinden geçişe izin vermeleri karşılığında silah ve destek teklifinde bulunmuştu. Finlandiya'nın SS Viking Bölüğü'ne gönderdiği 289 kişilik gönüllü askerler grubunda, cepheden uzak kaldıkça psikolojisi günden güne bozulan, içki ve kavgacılık gibi kötü alışkanlıklara teslim olan Törni de vardı.
Törni günümüzde teğmene tekabül eden Untersturmführer rütbesine yükseltildi ancak ilerleme şansı sınırlıydı. Almanlarla geçinmeyi başaramayan gönüllüler ülkelerine geri gönderiliyordu. Törni de onlardan biriydi.
Finlandiya ile SSCB arasındaki ikinci çatışma olan Devam Savaşı 25 Haziran 1941'de başladığında, Törni bu kez makineli silahlarla donatılmış bir müfrezenin komutanlığına atandı, teğmenlik rütbesine yükseltildi ve liderlik başarılarından ötürü üçüncü sınıf Özgürlük Haçı madalyasıyla ödüllendirildi.
BAŞINA 3 MİLYON MARK ÖDÜL KOYDULAR
Törni Müfrezesi adı verilen kendi kurduğu birlikle düşman hatlarının arkasına sızıyor, Sovyet askerlerini domuz bağıyla bağlayıp ulaşım araçlarını kullanılmaz hale getiriyor, Rus askerlerinin kalplerine korku salıyordu. Bu eylemleri nedeniyle Almanlar kendisine bir Demir Haç madalyası verirken Sovyetler de başına 3 milyon mark ödül koydu.
Söylendiğine göre Rusya ordusundaki kadın gönüllüler, ellerinde megafonlarla çatışma alanlarında devriye geziyor ve "Bize Törni'nin kellesini getirin! Sağ ya da ölü fark etmez! 3 milyon alacaksınız!" diye duyurular yapıyordu.
Ancak Törni yakalanamıyor ve başarılı eylemlerine devam ediyordu. Bu yüzden kendisine 9 Haziran 1944'te ikinci sınıf Mannerheim Haçı ile 50 bin mark para ödülü verildi. (Törni bu ödülün önemli bir kısmını, yoldaşlarıyla birlikte içerek harcadı.)
Finlandiya'daki kaos ve Sovyet işgali tehdidi sürüyordu. 1945 yılında Finlandiya'nın kuzeyinde Lapland Savaşı başladığında, Törni bu cepheye geçmek istedi ama izin verilmedi. O da bunun üzerine Alman donanmasına ait bir denizaltıyla Almanya'ya gitti.
Ne var ki İkinci Dünya Savaşı'nın sonu çoktan gelmişti. 1944'te Finlandiya, Rusya ve İngiltere arasında imzalanan Moskova Mütarekesi'nin maddelerinden birine göre, Finlandiya hükümetinin ülkedeki Alman askerlerini geri göndermesi gerekiyordu.
VATANA İHANETLE SUÇLANDI, HAPSE ATILDI, AFFEDİLDİ
Bir sonraki yıl Törni, Finlandiya gizli polisi tarafından yakalandı ve vatana ihanetle suçlandı. Mahkeme 1948'de sonuçlandı. Törni "Finlandiya ve Sovyet güçlerine karşı bir direniş hareketini silahlandırmak"tan suçlu bulundu ve Turku'da bulunan bir cezaevine gönderildi.
Kısa süre sonra hapisten kaçtı ve İsveç'e geçmek isterken yakalandı. Yeniden hapse atıldı ve cezası altı ay uzatıldı. Bir kez daha kaçtı, bir kez daha yakalandı ve bu kez başka bir cezaevine gönderildi. Nihayet Aralık 1948'de Finlandiya Devlet Başkanı Juho Paasikivi tarafından affedildi.
Yeni bir başlangıç yapmak isteyen Törni önce Venezuela'ya giden bir yük gemisine ardından da ABD'ye giden Norveç bandıralı bir başka gemiye bindi. Ülkeye girmesine izin yoktu. Ama Törni kıyıya yaklaşan gemiden atlayıp yolun kalanını yüzerek tamamladı ve 20 Eylül 1950'de Alabama eyaletinin Mobile şehrinde karaya ayak bastı.
MERHABA LARRY THORNE
Parası yoktu, doğru düzgün İngilizce de konuşamıyordu. Ama bir şekilde New York'a gitmeyi başardı ve burada Finlandiyalı göçmenler topluluğu tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. 2007'deki belgesele göre, orduda görev yapan bazı dostlarının müdahaleleri sonucu, Törni'nin ABD vatandaşlığı başvurusu 27 Ocak 1954'te onaylandı. Ardından Törni üçüncü bayrağına hizmet etmeye başladı.
Adını Lauri Törni'den Larry Allan Thorne'a değiştirdi, SS dövmesini sildirdi ve geçmişte edindiği savaş tecrübeleri sayesinde ABD'nin dört önemli askeri üssünde görev yaptı. Ardından Özel Güçler subayı olarak eğitim aldı ve 1963 yılında Vietnam'a gönderildi. İlk görev yeri Kamboçya sınırında bir üs kampıydı.
Burada okullar ve hastaneler inşa edilmesine yardımcı olan Thorne, ABD'ye Bronz Yıldız ve Mor Kalp madalyalarıyla döndü.
SİVİL HAYATA YİNE KATLANAMADI
Ancak ABD'de onu eski bir düşmanı bekliyordu: Thorne bir kez daha sivil hayata adapte olma güçlüğü çekmeye başladı. Bu yüzden ikinci kez Vietnam'a gönderilmek için gönüllü oldu. ABD hükümetinin varlığını kabul etmediği çok gizli bir birim olan Askeri Destek Komutanlığı, Vietnam (Çalışmalar ve Gözlemler Grubu) ile yeniden bu ülkeye gönderilen Thorne, sınırın Laos tarafında keşif misyonları ile görevlendirildi. Yani Devam Savaşı esnasında geliştirdiği uzun menzilli devriye becerileri, bir kez daha işe yaradı.
18 Ekim 1965 gün eski Finlandiya Sivil Muhafızı, eski Untersturmführer ve halihazırdaki Özel Kuvvetler binbaşısı, komünistlerin tedarik rotası olarak kullanılan Ho Şi Minh Yolu'nu aramakla görevlendirilmiş olarak üzerinde herhangi bir işaret olmayan bir helikoptere bindi. Helikopter kötü hava koşulları nedeniyle kayboldu.
Throne ve yoldaşlarını bulmak için 50'den fazla arama misyonu hayata geçirildi ama bunların hiçbiri başarılı olamadı. Thorne'un Laos'taki misyonuna dair resmi bir kayıt bulunmaması da işleri zorlaştırıyordu. 19 Ekim 1966'da yani tam bir yıl sonra, Thorne resmen ölmüş ilan edildi.
33 yıl sonra bir araştırma komisyonu tarafından Laos-Vietnam sınırında bulunan mezarı, Arlington Ulusa Mezarlığı'na transfer edildi.
Başrolünde John Wayne'in yer aldığı "The Green Berets" filmi Robin Moore'un aynı isimli kitabından uyarlamaydı. Film çekilmeden önce Pentagon gizli bilgileri kamuoyuyla paylaştığı gerekçesiyle Moore hakkında dava açmaya hazırlanıyordu.
Başrolünde John Wayne'in yer aldığı "The Green Berets" filmi Robin Moore'un aynı isimli kitabından uyarlamaydı. Film çekilmeden önce Pentagon gizli bilgileri kamuoyuyla paylaştığı gerekçesiyle Moore hakkında dava açmaya hazırlanıyordu.
HAYATI KİTAP VE FİLM OLDU
ABD'li yazar Robin Moore'un, Thorne'un Chau Doc'ta bulunan kampını ziyaret ettikten sonra kaleme aldığı 1965 tarihli romanı "The Green Berets"de (Yeşil Bereliler) Thorne'dan ilhamla yazılmış bir karakter de bulunuyordu: Subay Sven (Steve) Kornie.
1968 yılında John Wayne tarafından sinemaya uyarlanan kitabın Finlandiyalı kahramanı "ideal bir Özel Kuvvetler subayıydı. Özel Kuvvetler hayatı olmuştu: Savaşmak için özellikle de sıra dışı savaş teknikleri için yaşıyordu" sözleriyle anlatılıyordu.
The Washington Post'un "This soldier fought for Finland, Nazi Germany and U.S. Special Forces" başlıklı haberinden derlenmiştir.