Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da 24 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde en tartışmalı konuların başında Türkiye ile Almanya arasındaki gerginlik geliyor. Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz’un Başbakan Angela Merkel’le düellosunda, “Ben başbakan olursam, Türkiye’yle müzakereleri derhal keserim” sözleri bu tartışmayı daha da alevlendirdi. Televizyonların açık oturumlarında birinci soru Türkiye-Almanya ilişkileri.
Önceki akşam ZDF’de Maybrit İllner’in sunduğu açık oturumda, “Türkiye’yle müzakereler sona erdirilmeli mi?” sorusu tartışıldı. Ana muhalefet Sol Parti Eşbaşkanı Katja Kipping, “Müzakerelere ara verilmeli ama kesilmemeli. Muhalefeti desteklemek için AB opsiyonu korunmalı” diye konuştu. Kipping buna karşı Türkiye’yle askeri işbirliğinin ve silah ticaretinin sona erdirilmesini istedi.
‘MÜZAKERELERİ KESEMEYİZ’
Yeşiller Eşbaşbaşkanı Cem Özdemir, müzakereleri kesmeye AB’nin karar vermesi gerektiğini ve bunun kolay olmadığını hatırlatarak, “Müzakerelerin kesilmesi hızlı olacak bir şey değil. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Mogherini de buna karşı çıktı. Önemli olan Hermes kredilerinin, silah satışının durdurulması ve seyahat uyarısı çıkarılması. Hükümet bunu yapmaya cesaret edemiyor” dedi.
Başbakanlık Müsteşarı Peter Altmaier, “Merkel müzakereleri durduracak mı?” sorusunu “Biz müzakereleri kesemeyiz. Buna üye 27 ülkenin ortak kararı gerekiyor. Başbakan Merkel bu konuyu mevkidaşlarıyla görüşeceğini söyledi. Ayrıca bu konuyu biz seçimlerden sonra Meclis’teki parti gruplarıyla da görüşeceğiz” diye yanıtladı.
‘ŞİMDİLİK AB’NİN SORUNU DEĞİL’
Aynı akşam ARD’de de “Almanya’yla Türkiye arasında çatışma durdurulabilir mi?” konulu bir açık oturum yapıldı. Sandra Maischberger’in sunduğu programda Türkiye uzmanı Günter Seufert, Almanya’nın Türkiye’yle müzakereleri kesme talebiyle AB’de kendini yalnızlaştıracağı uyarısında bulundu. Seufert, “Bu şimdilik ikili bir sorun. AB’nin sorunu değil” diyerek ortak kararın çıkmasının zor olduğuna işaret etti. Bavyera Eyaleti Maliye Bakanı CSU’lu Markus Söder, “Böyle bir Türkiye asla AB üyesi olamaz” dedi.