Türklerle diyaloğumuz karmaşık

Güncelleme Tarihi:

Türklerle diyaloğumuz karmaşık
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2015 01:35

ABD Kongresi Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komitesi’nde düzenlenen, “Şiddet içeren aşırılıkla mücadele: Yabancı savaşçı acil tehdidi ve ülkedeki terör” başlıklı oturumda, Suriye’ye giden yabancı savaşçılar ve bu konuda Türkiye ile süren görüşmeler ele alındı. Ve Kongre’de ifade veren Amerikan Yönetimi’nin istihbarat yetkilileri, bu konuda Türkiye ile devam eden yararlı bir işbirliği olduğunu ama Ankara ve Washington arasındaki önceliklerin örtüşmediğini belirterek diyaloğun “karmaşık” olduğunu belirttiler.

Haberin Devamı

90 ÜLKEDEN 20 BİN GÖNÜLLÜ
Oturumda Türkiye konusunu ilk gündeme getiren, Kongre üyelerine ifade vermesi için çağrılan Ulusal Terörle Mücadele Merkezi Direktörü Nicholas Rasmussen oldu. Rasmussen, açılış konuşmasında aralarında IŞİD’in de yer aldığı örgütlere katılmak için şimdiye kadar benzeri görülmemiş biçimde 90 farklı ülkeden 20 binden fazla gönüllünün Suriye’ye akın ettiğini belirterek, bunların en az 3 bin 400’ünün Batı ülkelerinden, 150’sinin de ABD’den olduğunu söyledi. Konunun Türkiye’yi ilgilendiren boyutu konusunda ise şunları söyledi:

ÇOĞU TÜRKİYE’DEN GEÇİYOR
“Suriye’ye girip çıkan bir yabancı savaşçı için tek bir kanal yok. Şiddet yanlısı aşırılar, kara, hava ve deniz dahil değişik yolları kullanıyorlar. Şiddet yanlısı aşırıların faaliyet gösterdikleri Suriye sınırına coğrafi yakınlık nedeniyle bu yolların çoğu Türkiye üzerinden geçiyor. Türkiye, 69’dan fazla devletle seyahat edenlerin taramasını sınırlayan vize muafiyet anlaşması imzaladı. Avrupa Birliği vatandaşlarının çoğu için vize gerekmiyor. Bazıları nüfus kağıdıyla bile seyahat edebiliyorlar. Çoğu Türkiye havalimanlarına doğrudan ya da transit uçarak savaşçı oluyor. Bazı Avrupalı savaşçılar Balkanlar üzerinden de seyahat ediyor. Kafkaslardaki şiddet yanlısı aşırılar, Türkiye’ye İran, Rusya ya da Gürcistan’dan transit gidiyorlar. Avrupa ve Kuzey Afrika’dakiler dahil diğer aşırılar, Suriye’ye geçmeden önce Türkiye’ye cruise gemileri ya da feribotlarla gidip deniz yolu kullanıyorlar. Son dönem Türkiye savaşçıların ülkelerinden sağlanan bilgiye dayanarak potansiyel yabancı savaşçıların ülkeye girişini engelleme çabalarını artırdı. Haberlere göre Türkiye’nin giriş yasağı koyduğu kişilerin sayısı 10 bin oldu.”

Haberin Devamı

AKLIMA HEP TÜRKİYE GELİYOR
Rasmussen’in ifadesinin ardından Türkiye’nin bu sorunun aşılmasında oynadığı rolü gündeme getiren ise Cumhuriyetçi Florida Milletvekili Curt Clawson oldu. Clawson, Rasmussen’in açılış konuşmasına değinerek, Türkiye’nin bu sorunda izlediği politikayı eleştirip şunları söyledi: “Dünyanın böyle tehlikeli bir bölgesinden gelen teröristleri, orada ne olduğunu düşününce, aklıma hep Türkiye geliyor. Türkiye bir yandan seküler tarihinin gururunu yaşayan bir ülke, her yıl binlerce turist, İzmir’den Avrupa’ya giden ürünler ve bir NATO üyesi. O yüzden bir yandan bu insanların bir turist otoyolunda işleri kontrol altında tutmaları için motive olduklarını düşünüyorsunuz. Öbür yandan IŞİD’le rehine takasını okudum. Sizin de bildiğiniz gibi Kürtlerle eskiye dayanan problemler var. Ayrıca devam eden savaşta sınırdaki şiddetle ilgili müphem bir durum olduğunu seziyorum. Türklerin nerede durduklarını belirlemeden bu sorunu burada ya da orada çözebileceğimizi sanmıyorum. Ve ben Türklerin nerede durduklarını bilmiyorum. Ve eğer bölgedeki NATO müttefikimizi kazanamazsak diğerlerinden ne bekleyebiliriz ben emin değilim.”

Haberin Devamı

ÖNCELİKLERİMİZ FARKLI
Clawson’un Türkiye’nin yabancı savaşçı akışının önlenmesi konusunda nerede durduğu sorusuna yanıt veren Rasmussen ise şunları söyledi: “Kesinlikle haklısınız. IŞİD’e karşı askeri harekât ya da yabancı savaşçıların bir diğer ihtilaf bölgesine akışını durdurmada sergilediğimiz çabaların başarısı, istihbarat, kolluk kuvvetleri, diplomasi gibi tüm alanlarda Türklerle mutlaka işleyen etkili bir ortaklık gerektiriyor. Ayrıca Türkiye’nin kendi menfaatler prizmasından her zaman kendi ulusal çıkarlarına bakacağı da doğru. Ve işbirliği için bizim belli isteklerimizi nasıl ele aldıkları her zaman bizim önceliklerimizle örtüşmüyor. Bu bir gerçek. Türklerle devam eden karmaşık bir diyaloğumuz var. Türklerin bu koalisyona katkı sağlayabileceği yollar konusunda tüm Türk Hükümeti birimleriyle. Keşke değişik kanallardan (Türklerle) bunları konuşan Dışişleri Bakanlığı’ndaki meslektaşlarım bugün burada olsalardı. Ama bu gerçekten karışık bir hikâye. Türk ortaklarımızdan derinden etkili bir işbirliği gördüğümüz alanlar var ve bu muazzam yararlı. Ancak yine de bizim bakış açımıza göre endişelerimizi daha etkin bir şekilde ele alabilmemiz için ilişkiden alabileceğimiz daha fazlası, bu ilişkide ihtiyacımız olan daha fazlası var.”

Haberin Devamı

TÜRKLERLE İLİŞKİ BİR ZORLUK
Clawson’un “O zaman bir sonraki adım ne olacak? Bu Dışişleri Bakanlığı’nın mı konusu?” diye sorması üzerine ise Rasmussen gibi konuyla ilgili ifade vermesi için davet edilen Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı’nın İstihbarattan sorumlu Müsteşarı Francis Taylor şöyle konuştu: “Dışişleri Bakanlığı kesinlikle bu konuda liderlik ediyor ama sınır güvenliği ve diğer konularda daha fazla işbirliği konusunda bizim bakanlığımız da Türklerle görüşüyor. Bu devam ediyor. Türkler, (18 Şubat’taki) şiddet içeren aşırılıkla mücadele zirvesi için burada olacaklar. Bu devam ediyor. Ancak şu noktada bu bir zorluk. Ama işbirliği ışıkları görüyoruz. Bunları onlarla ele almak istiyoruz.”

Haberin Devamı

BASKI KURMAMIZ GEREKİYOR
Bu cevabın ardından konuşan komite başkanı, Cumhuriyetçi Teksas Milletvekili Michael McCaul da, “Şu önemli noktada NATO müttefikimiz Türkiye bu durumda daha yardımcı olabilir. Bence bu yönde baskı kurmamız gerekiyor” diyerek konuşmacılara destek oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!