Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’deki önemli kitap satış sitelerinden Babil.com’un yönetici direktörü Mehmet Ali Çalışkan, 15 Temmuz’un ardından kitap piyasasında sınırlı bir daralma meydana geldiğini ancak bunun çabuk atlatıldığını söylüyor. Çalışkan, “İnsanlar genelde ekonomik darboğazların olduğu dönemde, siyasi çalkantıların olduğu dönemde kendilerini edebiyata verirler. Her zamanki gibi edebi türlerin yani kurgu türlerin satışı diğer türlerden daha fazla” diye konuştu.
KÜLTÜR, SANATTAN KISILIYOR
Sonuçları 2016 başında yayımlanan Libonet Okur Profili Ve Kitap Satınalma Davranışları Araştırması’na göre, Türkiye’de halkın 32’si hiç kitap okumuyor. Sıklıkla kitap okuyanların oranı yüzde 20. Türkiye’de kitap okuma alışkanlığının halihazırda vahim bir durumda olduğunu söyleyen Evrensel Basım Yayın editörlerinden Onur Öztürk, “Darbe girişimi gibi süreçler sonrası halkımızın özellikle ilk ekonomik olarak kesintiye uğrattığı alanlar kültür, sanat, edebiyat oluyor. Bu sinema olabiliyor, kitap okuma alışkanlıklarını değiştirebiliyor. Zaten vahim bir tablo varken, böylesi politik atmosferlerde de halkımızın, okurlarımızın kitaba teveccüh göstermesi çok kolay olmuyor” diyor.
İNSANLAR ÇEKİNİR OLDU
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celal Zeynioğlu ise okurlarda darbe girişimini anlama kaygısının ağır bastığını söylüyor. Zeynioğlu, “Sırf 15 Temmuz darbe girişimi değil, topluma yönelik canlı bomba eylemleri de oldu; bunun sonucunda da insanlar sokağa çıkmaktan, kalabalık yerlere gitmekten çekinir oldu. Özellikle alışveriş merkezlerine gitmeme yönünde bir eğilim oldu. Ama aylık rakamlara baktığımızda düşme olmamış, aksine yüzde 5-10 arasında Temmuz’dan sonra bir artış var. Bu da ilginç...” değerlendirmesini yapıyor. Zeynioğlu, şu anda yoğun olarak darbe girişimiyle ilgili kitapların çıktığını ve bu kitaplara olan ilginin arttığını söylüyor.
ACI BİR DÖNEM YAŞIYORUZ
Çok sayıda yazar ve gazetecinin tutuklanması, gazete ve yayınevlerinin kapatılması da yayıncıların eleştirdiği noktalar arasında. Literatür Yayınevi’nin sahibi Kenan Kocatürk, “Hepimiz merak ediyoruz 15 Temmuz’un nasıl yansıyacağını çünkü çok önemli yazarlarımız yazdıklarından dolayı içerideler. Bir sürü gazeteci içerde, düşünce-ifade özgürlüğünün olmadığı bir dönemde ne olacak? 30’lara, 40’lara mı döneceğiz, gizli gizli mi okumaya başlayacağız? Acı bir dönem yaşıyoruz” diyor.
TOPLUM KÖTÜ BÖLÜNDÜ
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’nın Genel Yayın Yönetmeni Fahri Aral, “Çok kötü bir şekilde bu toplum bölündü. Ötekileştirilen bir kesim var ki bunlar da bu toplumun bir parçası. Bana göre, bu toplum ne kadar ötekileştirilse, ötekileştirilen kesim bu sefer bilgiye, düşünceye daha fazla sarılır. İnşallah bunun sonuçları kötü olmaz ve çok da uzun sürmez” diye konuşuyor.