'Türkiye'yi hor görmek Avrupa için tehlikeli bir oyun'

Macshane, Financial Times gazetesine yazdığı makalede, Avrupa'nın Türkiye'ye, "AB'nin bir parçası olmadığını" söylemek için elinden geleni yaptığını, bunun yüksek riskler taşıyan bir tutum olduğunu belirtti. Macshane, "Bu oyunun kazanımları son derece az, buna karşılık kaybedilecekler çok fazla. Bu laik, demokratik Müslüman ülke daha ne kadar zaman yüzünü doğuya dönmek yerine Avrupalı bir geleceğe bakacak" dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın Ermenistan ziyareti sırasındaki yorumlarına dikkati çeken ve bu durumu "Fransa'daki siyasi açıdan aktif Ermeni diasporasını ve ev sahiplerini memnun etme isteğine" bağlayan Macshane, bu yorumlarla aynı zamanda "Türkiye'nin AB üyeliğine tek taraflı olarak yeni bir koşul daha getirildiğini" yazdı. Macshane, Chirac'ın bu tutumunu, "Tony Blair'in Madagaskar ya da Cezayir'e gidip oralardan Fransa'ya savaş dönemindeki ayaklanmaları yatıştırmak amacıyla yapılan katliamlar için özür dilemesini istemesine" benzetti.

Ermenileri "20. yüzyılın savaşları ve işgalleri sonucunda ayrılıp dağılmış, katliama uğramış gururlu bir millet" olarak tanımlayan Macshane, "Ermenilerin ölümlerinin Osmanlı İmparatorluğu döneminde olduğunu, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin bu durumla ilgisi bulunmadığını" yazdı.

"AB KENDİNİ FESHETMEK ZORUNDA KALABİLİR"

"AB, bırakın potansiyel üyelerini, halen var olan üyelerinden tarihteki hataları için özür isteyecekse, kendini feshetmek zorunda kalabilir" diyen Macshane, AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in Chirac'ın sözlerine yönelik düzeltme çabalarını olumlu olarak niteledi.

Aynı dönemde Avrupa Komisyonu Başbakanı Jose Manuel Barosso'nun ise "AB'nin genişleme döneminin geçtiğini" söylediğine dikkati çeken Macshane, AB'nin Türkiye'ye verdiği sözleri tutmamasını eleştirdi.

Avrupa dışişleri bakanlarının, 2004 yılı nisan ayında Kuzey Kıbrıs ile ticari bağların kurulması kararı aldığını, ancak bunun uygulanmadığını hatırlatan yazar, "Bu görüşmede ben de bulundum. Şimdi AB ülkelerinin kendi aldıkları kararı bile uygulayamıyor olmasından utanç duyuyorum" dedi.

"Türkiye'nin AB yolunda her adımda engellerle karşılaştığını, bu durumun da ülkedeki radikallerin durumunu güçlendirdiğini" savunan Macshane, Avrupalı askerlerin Lübnan'dan Pakistan'a kadar pek çok ayrı cephede cihat peşindeki terörist hücrelerle çatışmakta olduğunu hatırlattı.

"Avrupa bölgede demokrasiyi güçlendirmek istiyorsa, Türkiye vazgeçilmez bir müttefiktir" diyen Macshane, Türkiye'yi de yazarların ve gazetecilerin yargılanması nedeniyle ve Kıbrıs'taki durumun normalleşmesine katkıda bulunmadığı gerekçesiyle eleştirdi.

Yazının son bölümünde Avrupa'ya, "Türkiye'nin sadakatine uzun süre güvenemezsiniz, çünkü bu ülkenin alternatifleri var" uyarısında bulunan Macshane, "Türkiye, Karadeniz'de giderek gücü artan Rusya ile bir ittifak oluşturabilir. Hatta nükleer açıdan silahlanmış İran ile koalisyon oluşturabilir" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin doğusunda enerji zengini ülkeler bulunduğuna ve bunların Türkiye ile dil ve kültür paylaştığına işaret eden Macshane, "AB'den bağlarını koparmış bir Türkiye, Akdeniz ve Orta Doğu'da kendi çıkarları doğrultusunda Avrupa'nın bölgedeki çıkarlarıyla çatışabilir. Türkiye'nin dostları AB'yi sözlerini tutmaya ikna etmeli. Türkiye'yi dışlamak, Avrupa'nın en büyük zenginliklerinden biri olan bu ülkeyi çatışma ve gerginlik kaynağı haline getirebilir" dedi.

AB'nin doğru ya da yanlış, İran, Irak, İsrail ve Filistin'in bulunduğu bölgenin problemlerine dahil olduğunu da ifade eden Macshane, "Bu noktada Türkiye'yi düşman haline getirmek, bu problemlerin çözümünü güçleştirecektir " uyarısında bulundu.