Güncelleme Tarihi:
Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetiminin Başbakan Yardımcısı Ömer Fetih, terör örgütü PKK'yı desteklemediklerini, tam tersine PKK'ya karşı çalıştıklarını savundu. Washington'da ABD Barış Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunda konuşan Fetih, modern dünyada yeri olmayan terörist eylemleri kınadıklarını belirterek, “Türkiye'yi biz dostumuz olarak görüyoruz” dedi.
Geçmişte pek çok mücadele ve zorluk sırasında Türkiye'nin, Iraklı Kürtlerin “müttefiki” olduğunu, barınak ve kaynak sağladığını belirten Fetih, “Farklılıklarımız olabilir, ancak farklılıklarımızdan daha çok Türklerle barış ve özgürlükte kardeşiz” dedi. Fetih, Türkiye'nin Iraklı Kürtlere verdiği destek içinse “minnettar” olduklarını söyledi.
İddiaların tersine bölgesel yönetimin, terör örgütü PKK'yı desteklemediğini ve şiddet kullanmasını kınadıklarını söyleyen Fetih, "Dış ticaretimizin büyük bir kısmında Türkiye'ye dayanıyoruz. Türk şirketleri, bizim bölgemizdeki en geniş yatırımcı ve Türkiye ile pek çok sosyal ve kültürel bağlarımız var. Türkiye ile karşı karşıya olmak istemiyoruz ve bizim bölgemizin, Türkiye'ye karşı saldırılarda kullanılmasına karşıyız” diye konuştu.
Türk şirketlerinin, bölgesel yönetimde 5 milyar dolar yatırımı bulunduğunu söyleyen Fetih, ancak sınırdaki bölgenin her yerini kontrol edemediklerini belirterek, “Biz, PKK'ya karşı elimizden geleni yapıyoruz ve daha fazlasını da yapacağız. PKK terörü devam ederse bundan zarar gören bölge halkı ve Türkiye olur” dedi.
"OPERASYON İHTİMALİ AZALDI"
Irak Dışişleri Balkanı Hoşyar Zebari, Kuzey Irak'taki PKK'lılara yönelik operasyon olasılığının, Bağdat-Ankara arasındaki yapıcı işbirliğinin ardından azaldığını söyledi. Brüksel'deki Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları toplantısında Javier Solana ile görüşen Zebari, "Dürüst olmak gerekirse hala bu olasılık var... Fakat bu ihtimalin azaldığını düşünüyorum. Türkiye ile Irak arasındaki işbirliği bu durumu sağladı" dedi.
"OPERASYONA KARIŞMAYIZ"
Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin Başkanı Mesud Barzani'nin, Ankara'da temaslarda bulunan ‘Kürdistan Siyasi Partiler Yüksek Meclisi' üyeleri ile yaptığı toplantıda sınırötesi operasyonu görüşmüştü. Toplantı sonrası Kürdistan İslam Birliği Genel Sekreteri Selahaddin Muhammed Bahattin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınırlı bir askeri operasyon yapma olasılığının arttığını belirterek, “Ankara ziyaretimiz sonrasında, Türkiye'nin kapsamlı bir işgal hareketi yapmak istemediği kanaatine ulaştık. Ancak, sınırlı bir operasyonun yapılması muhtemeldir. Bu operasyon hava ve topçu bombardımanı ile gerçekleşebileceği gibi kara harekatını da kapsayabilir. Bu ihtimaller toplantıda da gündeme geldi. Sivil bölgelerimize zarar gelmemesi şartıyla, bu türden bir operasyona karışmama niyetindeyiz” demişti.
ADB'Lİ KOMUTANLAR KUZEY IRAK'YA
Irak'taki çok uluslu gücün komutanı General David Petraeus’un özel temsilcisi general Michael D. Barbero ve beraberindeki heyet, Kuzey Irak’a giderek, bölgesel Kürt hükümetinin Başbakanı Neçirvan Barzani ile PKK’ya karşı alınacak önlemleri görüştü. Mesud Barzani'nin lideri olduğu Irak Kürdistan Demokrat Partisi’ne bağlı Kurdistan TV başta olmak üzere bölgedeki Kürt televizyonları görüşmeye geniş yer ayırdı. Başbakan Neçirvan Barzani, Irak’taki çok uluslu gücün komutanı General David Petraeus’un özel temsilcisi general Michael D. Barbero ve beraberindeki heyeti Erbil kentinde kabul ederek görüştü. Kurdistan TV, görüşmede son günlerde Türkiye ile Irak arasında yaşanan sorunların karşılıklı çıkarların korunması ve saygı temelinde barışçıl ve diyalog yoluyla çözüme kavuşturulması gerektiğinin açıklandığını bildirdi.
Irak Genelkurmay Başkanı olan aynı zamanda Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Parli olan Babekır Zebari’nin de hazır bulunduğu görüşmede ilk önce general Barbero, General David Petraeus’un iyi niyet mesajını Başbakan Barzani’ye ilettiği belirtildi. Daha sonra güvenlik konusu ele alındı. Görüşmede, Son dönemlerde Irak ile Türkiye arasında yaşanan kriz, PKK konusu ve yaşanan sorunun çözümü konularının da tartışıldı. Toplantıda Kürt yönetimin PKK’ya karşı nasıl önlemler anılacağı, sorunların karşılıklı çıkarlar temelinde korunması ve diyalog yoluyla çözüme kavuşturulması gerektiği belirtildi.