Güncelleme Tarihi:
Washington ile Moskova’nın, Gürcistan üzerinden kavgaya tutuşmalarının etkileyeceği ülkelerin başında, Gürcistan’ın sınır komşusu Türkiye geliyor.
Gürcistan’da yaşanan gerilim, hem ABD, hem de Rusya açısından uzun zamandır peşinde oldukları dış politika amaçlarını hayata geçirmek için yeni fırsatlar sunuyor.
Zeynep Gürcanlı YAZIYOR |
Moskova açısından ise gerilim, “arka bahçesinin” kontrolünü tamamen eline alması anlamına geliyor. Güney osetya ve Abhazya’yı kaybetmiş Gürcistan’ın artık NATO’ya üye olamaması anlamına geliyor. Üstelik Rusya’nın, tüm dünyanın gözü önünde tam bağımsız bir ülkeye, Gürcistan’a müdahale edip, iki özerk bölgesini elinden alması, kendi iç politikası açısından da önemli kazanımlar içeriyor; Artık, Putin döneminde güç yoluyla bastırılan Rusya içindeki Çeçenistan, Dağıstan gibi özerk bölgelerin Batı’ya güvenip de, moskova’ya başkaldırması “düşünülemez” hale geldi.
TÜRKİYE AÇISINDAN FIRSAT; KKTC’YE ÖRNEK OLABİLİR
Ancak son gelişmeler, Moskova’yı sadece rahatlatmadı. Aynı zamanda, Moskova’nın izlediği Kosova politikasını da “çıkmaza” soktu. ABD, Türkiye, Fransa gibi ülkeler Kosova’nın bağımsızlığını birbiri ardına tanırken Rusya hep “uluslararası hukuktan”, “sınırların değişmezliğinden” bahsediyordu. Oysa şimdi bizzat Moskova yönetimi, Gürcistan’ın sınırlarını, üstelik askeri güç kullanarak, yeniden çiziyor.
Bu durum, bir başka sorunlu bölgede, Kıbrıs’ta ise, Türkiye’nin önüne büyük bir fırsat açmış durumda;
Daha birkaç ay önce, Kosova’nın bağımsızlığı tartışılırken, KKTC’nin durumu gündeme gelmişti. Tüm dünyada, “Kosova’da halkın kendi kendini idare etme tercihine saygı gösterilirken, neden aynısı Kıbrıs’ın kuzeyinde, üstelik tanınmasa da kendi bayrak, toprak, sınır ve yönetimine sahip Türkler için yapılmıyor” soruları gündeme gelmişti.
Kosova’nın bağımsızlık süreci sırasında alçak sesle dile getirilen KKTC konusunun, şimdi Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlık mücadeleleriyle birlikte, yeniden, üstelik bu kez daha yüksek perdeden gündeme getirilmesi kaçınılmaz olacak.
Kısacası “kapımızdaki gerilim”, bir yanda büyük bir tehlike getirdi Türkiye’ye; Ankara, sınırında “büyük savaş” tehlikesi yaşıyor, iyi ilişki istediği büyük komşusu Moskova ile, “geleneksel müttefiki”, süper güç Washington arasında kalmış durumda.
Ama diğer yanda, 40 yıllık Kıbrıs sorunu için, üstelik Ankara’nın lehine olabilecek bir açılım imkanı da belirdi.
Gerilimler, bazen beraberinde fırsatları da getiriyorlar…